Türkiye'nin son beş yılda dış politikada ne kadar kilit bir rol üstlendiğinin yeterince anlaşıldığını sanmıyorum.
Örneğin Türkiye'nin diplomatikzafer kazandığı NATOZirvesi'nin yankıları İsveçve Finlandiya'nın yanı sıraYunanistan'ı da salladı. Gerilim,Yunan Başbakanı'nın Washingtonziyaretinde Amerikan Kongresi'ndeyaptığı konuşmayla zirveye tırmandı. Miçotakis, Kıbrıs'ta iki devletli çözümü kabul etmeyeceklerini belirterek Türkiye'ye ABD'nin F-16 satışı yapmamasını ima etmişti. Ve Amerikalı temsilcilerce ayakta alkışlanmıştı.
Başkan Erdoğan, bunun üzerine "Artık benim için Miçotakisdiye biri yok. Bundan sonrasınıkendi düşünsün. Kimlerle görüşecek,kimlere üs kurduracaksakurdursun" dediği konuşmasında Yunanistan ile Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey anlaşmasını da bozduğumuzu ilan etmişti. Miçotakis ise geri adım atıpgerilim yükselse bile Türkiye ileilişkilerin 'çok kötü' olmadığınısöyleyerek, Erdoğan ile görüşmekistediğini belirtti. Amafayda etmedi.
Sonraki darbe Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Komisyonu'nun Ege'dekiTürk sahillerinin reklamınıyapan Türkiye'nin, "Turkegean(Türk Egesi)" isim hakkı başvurusunukabul etmesi oldu.
Ve öldürücü darbe NATO Zirvesi'nde geldi. Hem Türkiye'nin parçası olduğu üçlü mutabakat metni hem de Biden'ın Washington'a iner inmez F-16 konusunda çalışmaya başlayacağını açıklaması Yunanistan'ı fena halde boşa düşürdü.
Daha önce Miçotakis yönetimini "Batı'nın ileri karakolunadönüştük. Türkiye yükselirken,biz Batı'nın piyonuolduk" diyerek eleştiren ana muhalefetteki SYRIZA'nın lideri Çipras, Miçotakis'in izlediği dış politikanın Yunanistan'ı "yenilgiden yenilgiye taşıdığını" belirterek, zirvede Türkiye'ye tam destek verildiğini söyledi. Ayrıca, "Acı bir diplomatik yenilgi yaşadık. Eğer benMadrid'de başbakan olsaydımve bu yaşansaydı ve aynı zamanda'TurkAegean' tanımı Türkiyetarafından reklam markasıolarak tescil edilmiş olsaydıMadrid'den yaya dönerdim" diye ekledi.
Miçotakis'in ulusal güvenlik danışmanı Alexandris Diakopoulos'ın, "Türkiye Stratejik Özerklik Arayışında" raporunda, Türkiye'nin Karadeniz ve Süveyş Kanalı'ndan Orta Akdeniz'e kadar deniz yollarını kontrol edeceği ve bölgeler arası güç haline geleceği öngörüsünü de hesaba katarsak komşunun etekleri neden zil çalıyor, daha net anlayabiliriz.
Yunan basınında Erdoğan'ın hamleleri sebebiyle arka arkaya gelen bu başarısızlıkların Miçotakis yönetimini düşüreceği ve önümüzdeki aylarda bir erken seçimi tetikleyeceği konuşuluyor. Eylül'de sandıklar kurulursa şaşırtıcı olmaz. Şayet erken seçim olursa, Başkan Erdoğan'ın Miçotakis'i "silmesiyle" tetiklenen sürecin payı yadsınamaz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.