İçişleri Bakanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı kapısından girerken, 10 yıl önce giremediğimiz kapıları düşündüm. Lise, üniversite, TBMM, GATA... Şimdi başörtümle geldiğim komutanlıkta Genel Sekreter
Tolga Erdoğan komutanımız tarafından ağırlanıp sonra da ilk başörtülü teğmen
Şule Şahbaz ile görüşmeye gidiyordum. Teğmen Şahbaz'ı görünce çok duygulandım.
"İyi ki Kovid kısıtlamaları var" dediğim tek andı herhalde; sarılsaydık oturup ağlardım belki... Şule gibi genç kızlarımız rahatça okuyup çalışabilsin, kendilerini gerçekleştirsin diye milyonların çektiği çile, akıttığı gözyaşları geldi aklıma. Ama sıra gazetecilikteydi. Ben sordum, o cevapladı. İşte birincilik derecesiyle mezun olan ilk başörtülü Teğmen Şule ve hayat hikâyesi:
'POLİS BABANIN KIZI, ÜSTEĞMEN AĞABEYİN KARDEŞİYİM'
1995 yılında Ankara'da doğdum.
İlkokul, ortaokul ve liseyi Ankara'da
bitirdim. Lisans eğitimimi ise Kırıkkale
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği okuyarak
2018 yılında tamamladım. 20 yıldır
Ankara'da yaşıyorum. Kendime hep ailemi
örnek aldım.
Polis bir babanın kızıyım ve üsteğmen bir ağabeyin kardeşiyim. En büyük hayalim, bu iki meslekten
birini yapmaktı. Onların işlerine olan bağlılığı
beni her zaman etkiledi ve bu yolda
ilerlemek istedim. Ağabeyim de, babam da
istedikleri mesleği yapıyorlardı. Bu nedenle
mutlu olacağım yerin şu an bulunduğum
nokta olacağını düşünmüştüm her zaman.
Bunun peşinden gitmek istedim. Yine de
arka planda eğitimime devam ettim. 2019
yılında pedagojik formasyon aldım. Ama
herhangi bir yerde çalışmadım, sadece
hedefime kilitlendim. 2020 yılında Sahil
Güvenlik Komutanlığı'nın alımlarına başvurdum.
Tüm süreçleri başarılı şekilde geçtim,
sonunda hedefime ulaştım ve teğmen
olmaya hak kazandım. Her neresi olursa
olsun seve seve görevimi yerine getiririm
fakat Ankara'ya olan sevgim ve ailemin de
burada olmasından dolayı okula girdiğimde
kendime bir hedef koydum.
Hedefim dereceye girip Ankara'yı ilk görev yerim olarak seçmekti. Nitekim bu hedefime de ulaştım. Şu an Ankara'da
MEBS Başkanlığı'nda görev yapmaktayım.
Benim için bir başlangıcın hikâyesi.
'YÜZME FOBİM VARDI, ARTIK HOBİM OLDU'
Sahil Güvenlik
Komutanlığı'nda eğitim
alan arkadaşımın başvuru
ilanını bana atmasıyla
serüvenim başlamış
oldu. Ağabeyimin de Deniz
Kuvvetleri'nde görev yapmasından
dolayı denizcilik
kültürü ilgimi çekiyordu.
Bu nedenle büyük bir istek
ve heyecanla başvurdum. Birçok aşamadan
geçtim. KPSS, ALES gibi sınavlardan
gerekli puanların alınması gerekiyor, mülakata
alım sayısının 10 katı kadar aday çağrılıyor,
ön sağlık muayenesi, fiziki yeterlilik
sınavı ve sözlü mülakat aşamalarından
geçiliyor. Sonuçlar açıklandığında başarılı
olduğumu gördüğüm anı unutmayacağım.
Daha sonra
temel askerlik eğitimimizi Yeni Foça'da aldık. Oradaki
eğitim zorlu fakat keyifliydi. Bir kadın
olarak orada bulunan kadın arkadaşlarımın
ve kendimin başarılı olduğunu
gördükçe büyük bir gurur yaşadım.
Eğitim sürecimizin ikinci kısmı ise Antalya'da Sahil Güvenlik Okul Komutanlığı'nda devam etti. Orada
her yönden kendimizi geliştirmek için çalıştık.
En zorlandığım kısım, aile özlemiydi
fakat hayalime odaklandığım için buna
dayanabildim. Orada birbirimizin ailesi
olduk.
Okulda en mutlu olduğum an, üniformamı ilk giydiğim andı. Bu gururu ve mutluluğu her defasında yaşadım. En mutlu olduğum anlardan diğeri ise en büyük korkum olan yüzmeye karşı tabularımı yıkarak yüzmeyi hobi haline getirmek oldu. Uzunca sürmüş eğitimlerin ve alanında
gerçekten çok iyi olan eğitmenlerin sayesinde
bunu başardım, suya bile giremezken
korkusuzca yüzdüğüm anım hafızamdan
silinmeyecek anlardan birisiydi.
'AİLEMİN YÜZÜNDE GURURU GÖRDÜM'
Mezuniyet günü, bir insanın yaşadığı en güzel, en gurur verici anlardandır. Bizler hep teğmen rütbemizi taktığımız ve diplomamızı aldığımız anı hayal ederek okuduk. Çünkü o gün gösterilen çabaların, emeklerin ne kadar yüce bir amaç uğruna yapıldığını gördüğümüz en özel anlardan biri ve mesleğimize adım atmamız için en önemli basamak. Hepimiz çok mutlu ve heyecanlıydık. Ailelerimizin en değerli anımıza şahit olacak olmaları bizleri daha da heyecanlandırmıştı. Bu anı çok beklemiştik. Benim yaşadığım heyecan çok daha fazlaydı.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan, kadın subayların birincisi olarak diplomamı alacak olmak, ailem ve benim için çok gurur vericiydi. Diplomamı alırken yaşadığım duygular belki de nadir yaşanılacak duygulardandı. O an aileme bakma şansını yakaladım, yüzlerindeki gururu gördüm, bu anı görmek ve Sayın Cumhurbaşkanımızın güzel dilekleriyle birlikte diplomamı almak benim için çok değerliydi.
'ENGELLERİ AŞMAK, GÜCÜNÜZÜ İDRAK ETTİRİR'
Zamanında yapamam dediğim korktuğum durumlar elbette benim de oldu fakat şunu deneyimledim ve gördüm: Gerçekten olmaz ya da yapamam dediğimiz durumları azmimizle öyle güzel başarıyoruz ki. Böyle nice örnekler var, gurur duyduğumuz nice insanlar... Burada kilit nokta asla vazgeçmemek, kendinize inanmaktır.
Hayatımızda karşımıza çıkan engeller çok olağan bir durumdur. Bir engeli dahi aşsanız gücünüzü daha iyi anlıyorsunuz. Hayal ettiğiniz meslek, bulunmak istediğiniz konuma erişmek belki çok zor geliyor size ama denemekten vazgeçmeyin. Bir, iki, üç... Ne kadar denemek gerekirse deneyin.
Ben başarısızlıklar yaşayarak, defalarca deneyerek ama vazgeçmeyerek hayal ettiğim yerdeyim. Dilerim ki insanlar güçlerinin daha da farkına varıp, isteklerinde kararlı olup hayallerini yaşarlar.