Kovid ile mücadele, kanaatimce asla herkesin ittifak edeceği bir çözümün olmadığı bir meseledir. Kapanma ilan edilir, tepki gelir. Tedbirlere ara verilir, tepki gelir. Okullar açılır, tepki gelir. Okullar kapanır, tepki gelir. Turizm bitti denir, tepki verilir. Turizm canlandırılmaya çalışılır, tepki verilir. Aşılamaya başlanılır, tepki verilir. Genelge yayınlanır, "Daha erken yayınlasaydın" diye tepki verilir. Hibe verilmez, tepki verilir. Hibe verilir, az diye tepki verilir.
Dolayısıyla hükümetin aldığı kararlar ne kadar isabetli olursa olsun, kimseyi tam olarak memnun etmenin mümkün olmadığı kaygan bir yolda ilerliyoruz. Zaten tam da bu yüzden devlet nihai kararı alarak hakem olmak zorunda ve bir paratoner gibi tüm tepkileri üzerine çekmek durumunda kalıyor.
Başkan Erdoğan'ın 1 milyon 385 binden fazla esnaf ve sanatkâra tam 4 milyar 622 milyon liralık hibe paketi açıklamasını izlerken böyle düşündüm. Çiftçiye verilen destek de cabası.
Gizlice otel odalarında buluştukları IMF'nin kapısında sürünmemizi bekleyenler, bir zamanlar deprem yardımlarından memur maaşı ödeyen ama bugün memurunun değil maaşını, bayram ikramiyesini bile aksatmayan, esnafına 5 bin liralık hibeler dağıtan devlete yine de bir kulp bulmayı geciktirmemişti elbette.
"Bu hükümet, dünyanın en doğru işini de yapsa alkışlayacak halimiz yok" diyen CHP Milletvekili Engin Altay ne kadar doğru söylemiş...
***
AJANS
Sanırım Halk TV'de hayranlarım var. Sağolsunlar beni çok yakından takip edip hemen her hafta ya bir köşe yazımdan ya bir tweet'imden alıntı yapıp tartışma konusu çıkarıyorlar. Bu vazifeyi genelde Ayşenur Arslan Hanım ifa ediyordu. Ancak geçenlerde Halk TV ana haber sunucusu İrfan Değirmenci de bir tweet'imdeki "ajans" kelimesine takılıp şöyle demiş:
"AKP'li bazı kâlemlerin dilinde ve elinde yeni bir kavram var. 'Ajans' diyorlar. Hani bir zamanlar 'dış güçler' diyorlardı. 'Dış güçlerin saldırısı altındayız. Ya da üst akılın oyunları bunlar.' Millet İttifakı için 'Üst akıl bir araya getirdi' demeye getiriyorlardı. Mesela, Sabah Gazetesi'nde Hilâl Kaplan. Artık 'ajans' tabirini kullanıyorlar."
Düz yazı İrfan Bey'in sesindeki dramatik tonu tam yakalayamadı ama idare edelim. Yalnız kendisini üzmek istemem ama "ajans" tabirini "AKP'li kâlemler" çıkarmadı. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş sayesinde tanıştık bu kavramla. Yavaş'a basın toplantısında HDP'yi ziyaret edip etmeyeceği sorulduğunda, iki kez "ajans"a referans verip kararın onlara ait olduğunu şöyle ifade etmişti Yavaş:
"Önce Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte Akşener'i ziyaret edeceğiz. Ondan sonra bizim ajansımızın öngördüğü yolda gideceğiz. Bütün partileri gezmeyi düşünüyorum, herkesin oyunu alacağımıza göre, herkesin belediye başkanı olacağımıza göre... (HDP'yi ziyaret sorusu gelince) Onu bilemiyorum, ajans karar verecek."
Bunu da bize yıkacaktınız İrfan Bey ama olmadı galiba. Ayrıca geçmiş zamanla bahsetmişsiniz ama dış güçler diye bir vakıa var. Görmek isterseniz ABD Başkanı Biden'ın Erdoğan'ı devirmek için muhalefeti destekleyeceği sözüne bakabilirsiniz mesela. Daha geçmişten örnek isterseniz de Trump'ın "Ekonominizi mahvedeceğim" sözü var misal.
Millet İttifakı ve dış güçler bağlantısını da Biden'ın demokrasimize müdahale sözlerine "Millet" İttifakı'ndan gelen çok sert(!) tepkilerde bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Bulamadınız mı; evet biz de bulamadık!