Montrö tartışması nasıl başladı?
"Muharrem Sarıkaya: Mesela Sayın Cumhurbaşkanı'nı kastetmiyorum ama bir gün bir cumhurbaşkanı gelip "Ben Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çekildim" derse veya "Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi'ni feshettim" derse; bu mümkün müdür?
Mustafa Şentop: Teknik olarak yapabilir.
Muharrem Sarıkaya: Veya "Montrö'yü tanımıyorum, feshettim" derse?
Mustafa Şentop: Yapabilir bunu. Sadece biz Cumhurbaşkanlığı ya da eski sistemle bakanlar kurulumuz değil; Almanya da bunu yapabilir, Amerika da yapabilir, Fransa da bunu yapabilir. Ama mantıkta "mümkün ile muhtemel" arasında bir fark vardır.
Marmara Denizi'nden ayran yapabilmek mümkündür. Yeterli miktar yoğurt bulursanız, Marmara Denizi'ni de karıştırırsanız, bu aklen mümkün olabilir. Akli imkândır bu. İhtimal ise gerçekleşen bir işin olabilirliğidir. Bu muhtemel değildir."
İşte haftalardır tartışılan ve iç siyasete hem vakit hem de enerji kaybettiren, sanırım Yunanistan gibi ülkelerin de sırıtarak takip ettiği Montrö tartışması, Marmara Denizi'nden ayran yapılabilmesi ihtimaliyle eşit görülen bir örnek üzerinden çıktı. Üstelik Montrö örneğini veren de Şentop değildi ama soru cevabın önüne geçti.
Şunu da ekleyeyim: Montrö'yü "Tartışılması teklif dahi edilemez" ilan edenler, biri girişim olmak üzere beş darbe yaşamış bir ülkede emekli amirallerin bir araya gelerek, "aksi takdirde" diye başlayan cümlelerle seçilmişleri tehdit ettiği ve diğer darbe bildirileri gibi gece yarısı yayınladıkları metne "ifade özgürlüğü" deyip geçmemizi bekliyorlar. Esas çelişki bu olsa gerek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır (08.11.2024)
- Avrupa’ya sızan İsrail casusları (06.11.2024)
- ‘Kutsal işgal’ (05.11.2024)
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)