Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Kuran'ın "liyakatli" olmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yargıç olarak kabul edilmediği özellikle yabancı fonlu besleme medya tarafından iddia edilmişti.
Açıkçası lisans, yüksek lisans ve doktora eğitiminin tamamını Avrupa hukuk öğrenim merkezlerinden Zürih Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamlamış bir profesörün liyakat sahibi olmadığına inanmamıştım. Ancak Milliyet'e verdiği röportajdan öğreniyoruz ki, hem mülakat sürecinden kendisi çekilmiş hem de komisyonun ondan beklentisi yargıçlığa uygunluk değil, teröre sempati eksikliğiymiş! Buyrun:
"Akademik geçmişim, çalışmalarım birinci komisyon veya danışma paneli dediğimiz kurulda kabul edildi. Birinci komisyondan tam geçer not aldıktan sonra ikinci komisyona davet edildim. Mülakat şeklindeki ko misyonda ağırlıklı olarak Avrupa parlamenterler meclisinden farklı siyasi gruplara mensup milletvekilleri bulunuyordu. İlk soru terörle mücadelede oldu. Seçilmiş HDP'li belediyelerin neden görevden alındığı şeklindeydi. Türkiye'deki hendek olaylarını anlattım. Ülkenin güvenlik güçlerinin bazı yerleşim yerlerine sokulmadığını, kasabalarda-şehirlerde, yer altına tüneller açılıp terör örgütünün yığınak yaptığını, Avrupa'da hiçbir ülkenin bu duruma müsaade etmeyeceğini ve bazı yerel yöneticilerin terör örgütüyle işbirliği yaptığının kanıtlandığını anlattım.
Bu kez 15 Temmuz ve FETÖ'den ihraç edilenlerle ilgili sorular gelmeye başladı. 15 Temmuz'da yaşananları, sivil insanların katledildiğini, devlet bürokrasisine sızan bir örgüt yapılanması olduğunu ve devletin bu örgütü tasfiye ettiğini anlattım(...) En sonunda bir komisyon üyesi, 'Türkiye'nin insan hakları ve demokrasiyle her zaman sorunu var. Kültürünüzden, inancınızdan, tarihinizden dolayı sorunlu ve sorumlusunuz' deyince; 'Ülkemde insan hakları ihlalleri olduğunu söyleyebilirsiniz ancak Türkiye'deki insanların tümünü inancı, tarihi, kültürüyle küçümseyemezsin' diyerek çıkıştım. 'Burada yargıçlık seçimi değil, yargılama yapılıyorsa ne işim var' diyerek masadan kalktım. Böylece Işıl Hanım'ın görevi de otomatikman uzadı."
***
YETENEKLİ BAY KARAKAŞ
Dekan Bey'in bahsettiği AİHM yargıcı Işıl Karakaş, darbe sonrasında bile FETÖ tezlerini savunmaya devam etmiş eski Zaman yazarı Eser Karakaş'ın eşidir. Karakaş, KHK ile ihraç edileceğini anlayınca emekliliğini isteyip eşinin yanına Strasbourg'a kaçmıştır. Son tweet'lerinde de HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'na destek verdiği veya ülke yönetimine "şerefsizler" diye hitap ettiği düşünülürse, Avrupa'nın neden ısrarla başka Türk yargıcını adaylık sürecinde veto edip Işıl Karakaş'ın görev süresini haksız yere uzattığı anlaşılıyor.
***
VASAT REKLAMCILAR İÇİN CHP
Sosyal medya hesaplarındaki adresi "herkesiçinCHP" ama sloganı "Vasat reklamcılar için CHP"ye çevirseler yeridir. Önceki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı akıl dışı iftiralarla suçlamaya devam edip, bunu da 80 altı IQ eseri karikatür videolarla yapıyorlar. Albayrak, avukatı aracılığı ile gereken cevabı verdi. Ancak CHP'nin terörle işbirliği konuşulmasın diye gündem değiştirme çabası da iyiden iyiye sırıtıyor.