Türkiye, Güney Kafkasya masasında
Son gelişmelerin kesin bir kazananı varsa, Azerbaycan'dır. Sadece işgal edilmiş topraklarını kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda enerji ve ticaret açısından ihtiyaç duyduğu uzun vadeli istikrara kavuşmuş, devamlı Ermenistan taciziyle karşı karşıya kalmaktan kurtulmuştur.
Bir diğer kazanan ise şüphesiz Rusya'dır. Nerdeyse parmağını kıpırdatmadan, uçan helikopteri ve ölen askerlerini saymazsak, kayıp vermeden hem Karabağ meselesinin çözümünde rol oynamış hem de Karabağ'da cephe hattı boyundaki koridora Rus askerlerinin konuşlandırılmasını sağlamıştır.
Bu gelişmeye şaşıran bazı yorumculara açıkçası ben şaşırıyorum zira ne olmasını bekliyorlardı, bilmiyorum. Rusya, geçtiğimiz yüzyılda bilfiil yönettiği ve şu anda büyük nüfuz sahibi olduğu coğrafyadaki en temel meselede birdenbire kenarda durmayı kabul mu edecekti? Peki Azerbaycanlı yetkililerin, bir yandan Rusya'nın Batıcı Paşinyan alerjisinden istifade edip, diğer yandan her demeçlerinde Rusya'yı da çözümde yer almaya davet etmelerinden de mi bir ipucu çıkaramadılar? Azerbaycan, elini hem sahada hem de diplomaside oldukça akıllı oynadı ve 30 yıllık işgali 40 günde sona erdirdi.
Türkiye ise Rusya ile birlikte anlaşmadan istifade eden diğer güç oldu. Yüzyıldan fazla bir süre sonra zorla silindiğimiz Güney Kafkasya coğrafyasına geri döndük. Azerbaycan ordusunu eğitmek ve donatmak anlamındaki çabalarımız meyvesini verdi ve iki ülke arasındaki birlik tarihi anlamda kuvveden fiile geçmiş oldu. Bu kazanımlardan en önemlisi ise Nahçıvan ile Azerbaycan arasında karayolu bağlantısı sağlanmasıyla Türkiye'nin Türkî Cumhuriyetler'e çıkan kapısının açılmış olmasıdır. Bu, hem siyasî hem de ekonomik açıdan geri dönüşlerini sadece kısa vadede değil, esas uzun vadede göreceğimiz olağanüstü önemli bir dönüm noktasıdır.
Mevcut durumda, mevkiini Azerbaycan'ın belirleyeceği "ortak denetim ve gözetleme merkezi"nde Türk askeri ile Rus askerinin birlikte görev yapacağı kesin. Ancak Türk- Rus Savunma Bakanlarının imzaladığı anlaşmaya ek olarak bugün Ankara'ya gelen Rus heyeti ile Türk heyetinin görüşmeleri sonrasında bu ortak barış gücünün işleyişine dair de bir modaliteye karar verilecek.
Son söz: Bu süreç bir kez daha gösterdi ki Azerbaycan ilk bombayı atar atmaz "Minsk Üçlüsü"nü göreve çağıran Akşener, Kılıçdaroğlu ve Babacan birer politikacıdır; tüm uluslararası baskıya rağmen "Ne gerekirse Azerbaycan'ın yanındayız" diyerek kardeşinin yanında dağ gibi duran Başkan Erdoğan ise liderdir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır (08.11.2024)
- Avrupa’ya sızan İsrail casusları (06.11.2024)
- ‘Kutsal işgal’ (05.11.2024)
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)