Engin Yıldırım istifa etmezse...
1961 darbe anayasası sayesinde kurulduğundan mıdır bilinmez, bizim tarihimizde AYM'nin böylesi bir 'yüksek' imajı hiç olmadı. Nitekim darbeden sonra ortaya çıkan tablo da bu açıdan ayrıca ürkütücüydü.
Anayasa Mahkemesi'nde çalışan 77 raportörün 33'ü hakkında FETÖ'den işlem yapıldı. Dahası iki AYM üyesinin ByLock kullanıcısı ve dolayısıyla FETÖ üyesi olduğuna hükmedildi. Bu iki AYM üyesine talimatları veren AYM raportörü olan Selami Er'di. Er'e talimatları iletense, eskiden öğretmen olan Ömer İnan isimli "yüksek yargı imamı"ydı. İnan ve Er firar ederek yargılamadan kurtuldu.
FETÖ yöneticisi İnan'ın, 13 Eylül 2015'te, raportör Er'e ilettiği ByLock mesajlarından birinde "Cumhurbaşkanının yargılanması konusunda çalışılması gerektiğini, bu hususu örgüt mensubu olan 'Bülent' kodlu Anayasa Mahkemesi raportörü Bahadır Yalçınöz'e de bildirdiğini, bu hususta başka cezacıların da çalışacağını belirttiği" yer alıyordu.
ByLockçu AYM üyelerinden Alparslan Altan, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından önce Denizcilik Müsteşarlığı'na atanıp, 31 gün sonra da AYM üyesi yapılmıştı. Diğer ByLockçu AYM üyesi Erdal Tercan ise 2008 yılında önce kadrosu Ankara'da kalmak üzere Akdeniz Üniversitesi'ne dekan olarak atanmıştı. O dönemki rektör İsrafil Kurtcephe'yi atayan da Gül'dü ve Kurtcephe de şu an FETÖ'den hükümlü... Ardından Tercan da 2011 yılında yine Gül tarafından AYM'ye atandı. Tercan'la aynı gün yine Gül'ün Danıştay'a atadığı Mustafa Döner de şu an FETÖ hükümlüsü. İnsan gerçekten hayret ediyor ve keşke birisi Gül'ün bürokrasi atamalarının yüzde kaçının FETÖ'cü çıktığının hesabını kitabını ortaya dökse diye düşünüyor.
Mecburi hatırlatma...
Elbette kardeşi Deniz Yıldırım FETÖ'den yargılanıyor diye veya "çalışma ekonomisi" bölümünde bir çırpıda profesör yapılıp ardından Gül tarafından jet hızıyla AYM'ye atandı diye Engin Yıldırım'ın FETÖ'cü olduğunu iddia ediyor değilim. Ancak sadece dört yıl önce kanlı bir darbe girişimi yaşamış ülkede, çalışanlarının nerdeyse yarısı FETÖ'cü çıkmış yüksek mahkemenin bir üyesinin darbe imalı tweet atması öylesine geçiştirilemez, geçiştirilmemeli.
AYM'nin memurlara güvenlik soruşturması uygulamasının kaldırılmasından Can Dündar'ın tahliyesine değin FETÖ'nün işine gelen pek çok kararı oldu. Bunlar zaten kişilerden bağımsız soru işaretleridir. Ancak AYM, anayasayı herkesten çok savunması beklenen yüksek mahkeme üyesinin, anayasayı askıya almayı ima eden bir göndermede bulunmasının gölgesinden kurtulmak istiyorsa, "Şahsi görüşüdür, bizi bağlamaz"dan öte bir inisiyatif ortaya koymalıdır.
Bu noktada kusura bakmasınlar AK Partili ilgili yetkilileri anlamıyorum. Biz de tweet atıyoruz, onlar da tweet atıyorlar. Ellerinden gelen sadece bu mu? En azından kamuoyuna meselenin ciddiyetini anlatmaya çalışan başka bir girişimleri olacak mı, merak ediyorum doğrusu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır (08.11.2024)
- Avrupa’ya sızan İsrail casusları (06.11.2024)
- ‘Kutsal işgal’ (05.11.2024)
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)