HİLÂL KAPLAN

Kahvaltı pr’nız bittiyse...

Bugün Fransa Gaziantep'ten ya da Yunanistan İzmir'den bir karış toprak istese, ne olur? Bu mütecavizliğin bedeli ödetilir, karşılığı verilir. Mavi Vatan mücadelesi de sulardaki vatanımızdan bir avuç su taviz vermeyişimizin hikâyesidir.
Nasıl ki anavatan 783.562 kilometrekare ise, mavi vatan da 462.000 kilometrekaredir ve bölünemez. Ne var ki muhalefetimiz maalesef hâlâ işin dalgasında... Avrupa Birliği ülkemize yaptırım uygulama eşiğine gelse de, Fransa donanmasını gönderip ordumuzu tehdit etse de ya Meral Hanım gibi ses çıkarmadılar ya da Kemal Bey gibi yine Cumhurbaşkanı'na sataşmayı uygun gördüler. HDP'li Demirtaş ile kahvaltı pr'ı kadar bile ses getirmedi onlar için Mavi Vatan.
Oysa ki bu o kadar haklı olduğumuz bir mücadele ki...Meis Adası, bu haklılığımızın mütecessim hali âdeta. Biliyorsunuz Kaş'tan 2 kilometre uzaklıkta olan bu ada, Yunanistan'a 580 kilometre uzaklıkta. Ancak Yunanistan, 10 kilometrekarelik bu adacığın kıta sahanlığının 40.000 kilometrekare olduğunu ve kendine ait olduğunu iddia ediyor. Tabii bu durumda Türkiye'ye tanıdıkları hak ise sahilden karşıya el sallamaktan ibaret!
Bazı Yunan milletvekilleri ve eski Dışişleri Bakanı bile bu yüzden Lahey Adalet Divanı'na gidildiği takdirde Meis'in kaybedilmesinin kesin olduğunu belirtiyorlar.
Mavi Vatan, 15 Temmuz borcumuzdur
15 Temmuz öncesi, terörle terbiye edilen, içe kapatılmaya ve hem güney sınırımızdan hem de denizlerden köşeye sıkıştırılıp âdeta ikinci bir Sevr'e mahkûm edilmeye çalışılmıştık.
15 Temmuz direnişi, bu oyunu bozdu. Pisliklerden arınan ordumuz, Başkumandan Erdoğan'ın talimatıyla Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla önce güney sınırımızdaki terör unsurlarını temizledi. Sıkıştırma hamlesine, genişleyerek cevap verildi. Şimdi de sıra denizlerdeki egemenliğimizi gerçekleştirmekte... Bu amaçla Mart 2019'da gerçekleştirilen Mavi Vatan Tatbikatı'yla, Libya anlaşmasıyla ve ardından ilan edilen Navtex'ler gibi birçok adımla direnmeyi sürdürüyoruz.
Nitekim dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tehdit dilinin işe yaramadığını, Türkiye'nin şantaja, haydutluğa boyun eğmeyeceği konunun muhatapları tarafından anlaşılmıştır" diyerek müzakere sürecinin yaklaştığını ilan etmiş oldu. Avrupa Birliği'nden ambargolara rağmen Suriye sınırını temizlemiş, Libya'da efelenen Macron'a rağmen Hafter ismini radardan silmiş olan Türkiye, Mavi Vatan hedefine de ulaşacaktır.
Tarih, bu kutlu mücadelede kimin nerde durduğunu da yazacaktır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.