Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'ndan Cumhurbaşkanlığı'na yükselen Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin dolmasına sekiz ay kala, kendisi gibi jüristokrasiden meslektaşı Sabih Kanadoğlu, AK Parti'nin sandalye sayısının cumhurbaşkanı seçmeye yeterli olmadığını iddia etmişti. Elbette yeterliydi ama 367 sayısı ortaya atılarak dert edilen Meclis'i çalışamaz, cumhurbaşkanını seçemez duruma getirmekti. Siyasî kriz zamanlarında bu ülkede kafalar 70 yıldır askeriyeye döndüğünden, yine ordan 'ilham' alıp bir cumhurbaşkanı 'seçtirmek' esas gayeleriydi.
Nisan 2007 başında ilk "Cumhuriyet Mitingi", Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlendi. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon gibi isimler, "Unutmasınlar, tehlikeninfarkındayız" konuşmaları yaptı.
Gençler bilmez, kurulduğundan itibaren Can Dündar yönetiminde FETÖ'cüleşene dek Cumhuriyet gazetesi de ulusalcı çizgideydi. "Yereizmarit atmadıkları" için PKK'lıları öven, FETÖ'cü polis şefleriyle tam sayfa röportajlar yapan, bize "Vallahiulusalcıları özledik" dedirtecek çizgiye henüz gelmemişti. Ulusalcılığın bir dönem tek konusu da "irtica tehdidi" olduğundan ve Gül'ün de 'irticacı' olduğunu sandıklarından şiddetle karşı çıktılar.
Korku filmi müziği eşliğinde, "Tehlikenin farkında mısınız" reklam kampanyasını onlar düzenlemiş, halkı Cumhuriyet Mitingleri'ne çağırmışlardı. O reklam filmlerinde ne yoktu ki? Atatürk'ün ölüm tarihi 2007 olarak belirtiliyor, başı açık bir kadına siyah başörtüsü takılıyor, yazılar Arapça harflerle yazılıyor, saatler geri geri dönmeye başlıyordu.
Kılıçdaroğlu, geçenlerde işte bu Cumhuriyet gazetesine röportaj verdi ve Gül'ün cumhurbaşkanlığı için ortak aday yapılması ihtimaliyle ilgili aynen şu cümleyi kurabildi: "Bu konudabize gelen hiçbir şey yok (Artık nerden talimat geliyorsa). Olmayankonuda düşünce beyan etmemizinmantığı yok. Soru şu: AbdullahGül'den neden bu kadar korkuyorlar?"
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal liderliğinde Gül'e karşı korku kampanyasının oyuncularından olan Kılıçdaroğlu'nun bugün birilerini Gül'den korkmakla itham etmesi hakikaten gülünç ötesi...
Sadece 13 yıl önce Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasından korkan kendileriydi. Biz o gün de korkmuyorduk,bugün de. Kılıçdaroğlu ve ekibi bizi kendisiyle karıştırmasın.
Biz o gün Gül'ü değil, dindarların kamusal alanda var olabilme hakkını savunuyorduk, bugün de. Gül de bizi kendisi ve ortaklarıyla karıştırmasın.
Tehlikenin değil, maskeli balonuzun farkındayız.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.