Adalet duygusu yok ediliyor

Belki hatırlamayanlarınız vardır. 17-25 Aralık darbe girişiminden önce hazırlanan ve ucu Başkan Erdoğan'a ulaşan, Selam -Tevhid soruşturması adıyla bilinen başka bir FETÖ yargısı girişimi daha vardı.
Dosya, bürokrat, asker, istihbaratçı ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin örgütlü bir şekilde İran adına casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iftirası üzerine kuruldu. Bu çerçevede 238 kişi olarak görünen sözde örgüt, zincir dinlemelerle, içlerinde eşimin de olduğu 7000 kişiye kadar uzanmıştı.
Selam-Tevhid soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle yargılanan FETÖ'cü eski savcı Gültekin Avcı da yargılanan isimlerden biriydi. Sonra geçtiğimiz hafta, yargılanan iki kişiyle birlikte tahliyesine karar verildi. Haklı olarak kamuoyu sordu: Neler oluyor?
Sosyal medyada çığ gibi büyüyen tepkiler sonrası Avcı apar topar tekrar tutuklandı. Tutuklandı tutuklanmasına da bu işler artık sosyal medya tepkisiyle mi yürütülecek? Adalet terazisinde halkın tepkisi değil; hakikat ağır basmalı değil mi? Avcı, dönemin Başbakanına uzanan böyle bir kumpasa imza attıysa, neden tahliye edilmiştir? Bir izah gerekmiyor mu?

***

Cukkacı Davutçular
Birisi dönemin Başbakan Yardımcısı Arınç'ın danışmanlığından Anadolu Ajansı'nın Genel Müdürlüğü'ne uzun bir devlet kariyeri yapmış. Milletvekili yapılmayınca, Davutçu saflarda yerini almış.
Diğeri yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanıymış ama yazarlık kariyeri boyunca bunu okurundan gizlemiş. Yetmemiş, bir SMS'le işinden edilen binlerce İBB çalışanına bigane kalmış. Gazetesinden de İBB Başkanı İmamoğlu'nun sağ kolu olan CHP İstanbul İl Başkanı'nı gönlünce savunamadığı için istifa etmiş. Ortada bariz bir 'çıkar çatışması' (conflict of interest) var ama o bunu saklamayı tercih etmiş. Nitekim o da şimdi Davutçu saflarda...
Ve bu iki isim de var olan veya ellerinden giden çıkar ilişkileri sebebiyle Başkan Erdoğan'a karşı pozisyon almamış gibi millete ahlâk satmaya kalkıyor. İlke ve prensip kelimelerini dillerinden düşürmüyorlar.
Ahlâk, insanın yalnız dilinde değil; esas gönlünde olacak.