Hacire Ana'nın bir oğlu PKK tarafından infaz edilmişti. Gayret etti, "analık inadı"yla geri adım atmadı ve PKK'nın kaçırdığı diğer oğluna dört gün içinde kavuştu.
Bu hikâyenin sonu gibi görünse de aslında her şey yeni başlıyordu. Yıllarönce yazmıştım; devletin PKK ilegüvenlik eksenindekimücadelesine kadargerekliyse, halkında sesini yükseltmesio kadarelzemdir.
İşte bu yüzden Hacire Ana'dan cesaret alarak teker teker HDP'nin Diyarbekir'deki Genel Merkezi önünde toplanan annelerin direnişi bir dönüm noktasıdır.
Üç yıldır kanserle mücadele eden Ayşegül Biçer, "Fakirlikle büyüttüğümüz oğlumuzu bizden neden aldılar? Ben sonuna kadar burda oturacağım, mücadelemi sürdüreceğim" dedi. On biraydır oğlu Mustafa ile görüşemeyenacılı annenin "Bizim yüreklerimiziyakmak için parti kurmuşlar"sözü, HDP'yi en iyi tanımlayancümle olarak kayıtlara geçti.
Oğlu zorla PKK tarafından kaçırılan Diyarbekir analarından Emine Kaya ise şöyle diyordu:
"Bunların bizim üzerimizde ne hakkı var? Bunlar gavura çalışıyor. Bunlar Müslüman değil. Müslüman olsalardı, oğlumuzu kaçırmazlar, bizi perişan etmezlerdi. Yüreklerimizi yaktılar, Allah da onların yüreğini yaksın. Bunlar Kürt değil, gavur. Kürtler için çalışmıyorlar. Oğlumu HDP'denistiyorum. HDP, oğlumu götürmüş,onların eline vermiş. Onlarınçocukları Amerika'da okuyor, niyekendi çocuklarını göndermiyorlar? Çocuklarımızı Kandil'e götürüyorlar. HDP, Kandil'dir. Ben çocuğumu istiyorum. Vallahi burayı yıkarım, ben çocuğumu istiyorum."
Baştan ayağa evlât hasreti olmuş bu annelerin feryâdını anlamak için Kurmanci bilmeye gerek yok. İnsan olmak kâfi.
Merak ettiğim, günler önce kayyım atanan HDP'li belediyelere destek olmak için Diyarbekir'e giden İmamoğlu'nun CHP'sinden neden hiç ses çıkmaz? Ya da PKK'nın yaktığı anlaşılınca orman yangınlarına çıt çıkarmayan sanatçı tayfası neden kulağının üstüne yatar? Dahası sözde İslâmîhassasiyet sahibi olan, evlat nöbetitutan analara yürüme mesafesindeşubeleri olan insani yardım dernekleri,insan hakları kuruluşlarıneden ölü taklidi yapar?
Neyse, herkes cevabını biliyor aslında...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.