Cumhurbaşkanı Erdoğan, G-20 Zirvesi ve Tokyo'daki devlet ziyaretinin ardından Japonya'dan ayrılarak Çin'e geldi. Röportajımızda ayrıntıları bulabilirsiniz. O yüzden bugün Çin'in kuruluşundan bugüne geçtiği dönemeçlerden biraz bahsetmek isterim.
Modern Çin'in kurucusu olan Mao Zedong, milliyetçiler ile komünistler arasında uzun yıllar devam eden bir iç savaştan sonra galip gelerek Çin Halk Cumhuriyeti'ni kurmuştur.
1927'de başlayan iç savaş sırasında Mao, Marksist-Leninist çizginin odak noktası endüstriyel işçilerden ziyade köylüleri ön plana çıkarmıştır. Buna göre devrimin ana taşıyıcı hattı,merkezden çevreye, "kırlardan şehre"yürüyen köylüler olacaktır. Köylülerdenmüteşekkil Kızıl Ordusu'yla birlikte yürüttüğü'gerilla savaşı'yla ün ve prestij kazanarakKomünist Parti liderliğine kadar yükselmiştir. 1949'da milliyetçi cephe Tayvan'a çekilince Çin'in yönetimi Mao'ya kalmıştır.
Ardından yüzbinlerce karşı-devrimcinin tasfiyesi, toprak sahiplerinin topraklarına el konulup kooperatiflere dağıtılması, Tibet'e el koyulması ve Kore'deki Amerikan güçleriyle savaş gelmiştir.
Rusya'nın Çin'e yardımları kestiği süreçte Mao,1958'de, "İleriye Doğru BüyükAtılım" dönemini başlattı. Bireysel üretimin yasaklandığı ve milyonlarca insanın katı bir disiplinle kolektif üretim sürecine geçmesi için 27 bin komün kuruldu. Ancak devletin koyduğu hedefe ulaşamadığı için cezalandırılacağından korkan komünler üretim değerlerini şişirerek verince, ekonomi çakıldı. Kıtlık sebebiyle on milyonlarcainsan öldü.
Bu felaket, parti içindeki iktidar savaşını hızlandırdı ve Mao parti başkanlığını koruyarak Cumhurbaşkanlığını bıraktı. Yedi yıl sonra tekrar Cumhurbaşkanı olduğunda ise tarihin gördüğü en büyük tasfiye hareketlerinden biri olan "Kültür Devrimi" başladı. Eski olan kültür, fikir, alışkanlıklarve gelenekleri kökten değiştirmeyive komünizmin baştan ayağa hakimiyetinihedefleyen bu süreçte KızılMuhafızlar, tapınakları, tarihi mekânlarıve kitapları yaktılar. Bu çılgınlıksona erdiğinde "muhalif" olan bir milyondanfazla kişi öldürülmüştü.
Mao'nun ikinci döneminde ekonomi gelişti, altyapı çalışmaları ilerledi, uzaya uydu gönderildi ama esas dönüşüm ölümünün ardından başa gelen Deng Xiaoping'in liderliğinde oldu. Mao'yu efsaneleştirerekama Çin'i onun vizyonundankoparıp kontrollü olarak kapitalizmile tanıştıran reformist Deng,ülke ekonomisini kısa sürede kat katbüyüttü. Bu reform ve dışa açılma süreci, ülkeyi dünyanın öncü ekonomisi yapan sürecin yapı taşlarının döşendiği bir kırılma noktasıydı.
Bugünkü Cumhurbaşkanı Xi ise üçüncü atılım sürecinde adı anayasaya yazılan,ömrü boyunca devlet başkanıolması onaylanan istisnai bir lider. Xi'nin hedeflerini gerçekleştirmesi, Çin'in ABD'yi dünya liderliği sahnesinde yenmesi anlamına gelecek. Gerçekleşir mi, zaman gösterecek...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.