G-20’de yoğun diplomasi

Dünyanın dolar bazında en büyük ekonomisine sahip 19 ülkesi ve Avrupa Birliği'nden oluşan G-20 Zirvesi'ni takip etmek üzere Japonya'nın Osaka kentindeyiz.
Bu seneki zirvenin taslak bildirgesinde, serbest ticaret ve teknolojik inovasyonun yaygınlaştırılmasının küresel ekonominin iki temel itici gücü olduğuna dikkat çekilmiş. Ancak ABD Başkanı'nın mevcut korumacı politikalarıyla çeliştiği için esas bildirgede yer alacak mı, net değil. Gerçi bildirgeden öte gözler daha çok dünya liderlerinin birebir görüşmelerinden hasıl olacak neticeleri merak ediyor. *** Özellikle de iki dünya devi ABD ve Çin'in devlet başkanları, Trump'ın başlattığı ve Şi'nin devam ettirdiği gümrük vergisi savaşlarından sonra ilk kez biraraya gelecekler. Geçtiğimiz aylarda yine harlanan bu kavganın dinmesi beklenmese de liderlerin dünya ticaret dengelerine fazla zarar getirmeyecek şekilde, daha soğukkanlı bir tutum alması isteniyor. Ancak ABD Başkanı Trump, "çılgın ticaret" diye adlandırdığı Çin'le yapılan ithalat-ihracat dengesizliğini fazlasıyla önemsiyor ve ek gümrük vergilerinin de G-20'den sonra devam ettirilmesi, Çin'in de pasif ama etkili biçimde misliyle karşılık vermesi şaşırtıcı olmaz. Bu tabloya elbette Çin'in gözbebeği markalarından Huawei'ye ABD baskısıyla getirilen yaptırımları, sahibinin kızının Kanada'da tutuluyor olmasını, vb. de eklediğinizde, "kavga"nın süreceği netleşiyor. *** Başkan Erdoğan, G-20 zirvesinde, ABD Başkanı Trump'a ek olarak, Almanya Şansölyesi Merkel, İngilitere Başbakanı Theresa May, aynı zamanda BRICS ülkelerinden olan Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile görüşecek. Trump ile birebir görüşmenin ana konularından biri S-400'ler olacak. NATO ülkelerinin birbirine yaptırım uygulamasının doğru olmadığını anlatacak olan Erdoğan, Trump'ı ikna etse bile özellikle askerî konularda kararların Trump'a bağlı olmadığı Suriye'de kalmaya devam eden ABD askerlerinden anlaşılabilir. *** Dünya üretim ve dağıtım zincirinin merkezi doğuya kayarken, siyaset ve kültür de onu takip edecek. Yeni bir devrin başlangıcında olduğumuz açık; Türkiyemiz için hayırlı olsun. "Türkiye durmaksızın doğuya giden bir gemidir; bazıları bu geminin güvertesinde batıya doğru koşarak batıya gittiklerini sanırlar" diyen Sakallı Celal'in "kulakları çınlasın".