Gözümüzün önünde oldu her şey

Mansur Yavaş'a canlı yayında şantaj yapıp yapmadığı sorulduğunda, "Evet, hepsini de yaptırdım. Parayı almak için yazıyorsunuz. Ödemeyi teşvik için yaptım" dedi.
Vergi kaçaklığı konusunda, Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı savunmada "600 bin dolara anlaşıldı. Karşı taraf firma olduğu için makbuz kesildiğinde yaklaşık 300 bin doları vergiye gidiyordu" diyerek vergi kaçakçılığını doğruladı.
Ahlâksızlıkla suçladığı adamla iş yapıp onu dolandıran da kendisiydi. İnkâr edemedi, bilakis teyit etti.
Ekrem İmamoğlu, bol keseden vaatler sıralarken Beylikdüzü'nü yönettiği süre zarfında vaatlerinin sadece yüzde 20'sini gerçekleştirmiş olduğunu gizledi.
15 Temmuz gecesi Brüksel'den attığı tivitte, AK Parti grubunun İstanbul Büyükşehir bünyesinde su fiyatlarının yüzde 15 düşürülmesi teklifinin CHP tarafından reddedildiğini kabul etti.
HDP Eş Genel Başkanı, "Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir... O da işte bizim gücümüzdür" dedi. Ve ekledi: "Kürdistan'da biz kazanacağız. Batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz."
HDP İlçe Başkanı devam etti: "Kürdistan'da kayyımın el koyduğu belediyeleri geri alacağız. Türkiye tarafında AKP-MHP koalisyonuna kazandırmayacağız."
FETÖ'nün yüzsüz kaçaklarından Ekrem Dumanlı, "Gidip oy verin. Biz masum insanlara terörist yaftasını vuranlara oy vermeyin. Bu zulüm bir an önce bitsin" çağrısı yaptı.
PKK elebaşının yeğeni olan HDP'li Ömer Öcalan, "Seçmenlerimiz Saadet Partisi adayına oy versin. Urfa'da halkımız oyunu Saadet'e versin" diyerek seslendi.
HDP birçok ilde CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi lehine aday göstermekten çekildi. Elbette "hayrına" değildi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun verilerine göre tam 325 PKK iltisaklı kişiyi il ve ilçe meclislerine almaları karşılığında idi.
Hendek terörü başladığından beri AK Parti ilçe başkanı ve üyeleri dahil toplam 5 kişiyi PKK terörüne şehit verdi. Kimisi yolda kimisi evinde, çocuklarının gözü önünde öldürüldü.
Size 'çözüm süreci' diyenler, HDP ile her daim rekabetini sürdüren AK Parti'yi suçlayanlar bugün terör destekçilerinin her türlüsüyle el ele, kol kolalar.
Oy verirken Pensilvanya ve Kandil'i memnun edip etmeyeceğinizi bu yüzden düşünmenizi istemiyorlar.
Bu yüzden yanı başımızda ikisi çökmüş, biri batık üç devlet varken gözümüzün içine baka baka 'beka değil zeka' diyerek zekamızla alay ediyorlar.
15 Temmuz'dan önce, bizim 'paralel devlet' ile mücadelemize paranoyaklık diyen de onlardı.
"Erdoğan'a suikast yapılabilir" diyenlerle dalga geçenler de onlardı.
Ayasofya Avrupa Parlamentosu tarafından hedefe konup, İsrail Akdeniz'e çıkarma yapmaya hazırlanırken, ABD tehditlerini ayyuka çıkarmışken hâlen bu seçimin 'yerel' olduğunu düşünen kaldı mı gerçekten?