Avrupa’nın camlarını kırmışlar!

Terör örgütü PKK yandaşları, Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Avrupa Konseyi binasına ve binayı korumaya çalışan polislere saldırmış.
PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın tutukluluk şartlarını bahane eden PKK yandaşlarının gerçek yüzlerini göstermesi uzun sürmemiş.
Taş ve tehlikeli cisimler atarak Avrupa Konseyi binasının camları ile kapısını kıran PKK sempatizanları, binanın dışındaki çöp bidonunu da ateşe vermiş. Ayrıca taşlarla 3 polisi de yaralayan terör örgütü sempatizanlarından 43'ü gözaltına alınmış.
Avrupa Konseyi İletişim Direktörü Daniel Holtgen, attığı tivitte şöyle yazmış: "Bugün öğleden sonra Avrupa Konseyi'nin Agora binasına karşı Kürt aktivistlerce gerçekleştirilen şiddetli vandalizmden sonra normale dönüldü. Herkesin barışçıl gösteri hakı vardır ama şiddet ve vandalizm kabul edilemez."
PKK burada, otobüs durağında bekleyen insanlarımızdan polislerimizin eşlerine, köy çocuklarına umut olan öğretmenlerimizden gencecik Mehmetçiklerimize değin katlederken, canlı bombalı saldırılarında vatandaşlarımızı bin parçaya bölerken sus pus olan ve her fırsatta HDP'yi kollayan Avrupa, camları kırıldı diye feryat etmiş ve 43 terörist yanlısını içeri tıkmış.
Çözüm sürecinin tek çare olduğunu yazmaya devam eden 'liberal muhafazakârlar' ve HDP ile hiçbir zaman ittifak kurmayıp rakip kalmayı sürdüren AK Parti'yi eleştirirken HDP'nin hem muhibbi hem müttefiki kesilen İYİ Partililerle Saadet Partililer de iyi okusun.
İnan Kıraç nasıl inandırıldı?
Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç, Gilbert Chikli isimli bir İsrail vatandaşının kurduğu çete tarafından 4.1 milyon euro dolandırılmış. Kendisini Fransız Dışişleri Bakanı olarak tanıtan dolandırıcı, Fransız devletinin bazı rehineleri teröristlerden kurtarmak için Kıraç'ın yardımına ihtiyaçları olduğunu ve fidyenin resmi olarak Fransız devleti tarafından verilemeyeceği için kendisinin aracı olmasını rica etmiş. Kıraç da söyleneni harfiyen yapmış ve kendi dediğine göre daha fazla istense onu da verebilirmiş. Nedenini de Fransız "devleti adına istenildiği için bu işi yapmak durumunda kaldım" diye özetlemiş.
Her şey bir yana, dolandırıcıların hedef alacakları kişiyi iyi seçtiklerini teslim etmek lazım. İnan Bey'e geçmiş olsun.