24 Haziran Genel Seçimleri'nde, Cumhur İttifakı'nın Ordu'da aldığı oy oranı %65,6. Saddet Partisi ise %1'in altında oy alarak "diğer" kategorisinde yer aldığı için tam küsüratını bilemiyoruz.
2014 yerel seçimlerinde, Ak Parti'nin Ordu'da aldığı oy oranı %54,5 iken Saddet'in aldığı oy oranı %1.
Karamollaoğlu'nun dediği gibi oylarında 'patlama' yükselme olmuş ve "diğer" kategorisinden çıkabilmişler.
Yani mevzu, önce CHP'den aday olacağı konuşulan ama tepkiler yüzünden vazgeçilen, ardından İyi Parti'den Ordu Belediye Başkan adayı ilan edilen ve tepkiler yüzünden vazgeçilen, en sonunda Saadet'in Ordu adayı olarak duyurulan İdris Naim Şahin'in siyasî başarı kazanma ihtimali değil.
Mevzu, bir siyaset biçimi. Hastalıklı bir siyaset biçimi ve bunun son semptomu olarak İdris Naim Şahin.
Ak Parti'yi bölmek, adına küskünler denen ama aslında 'kendini bulunmaz hint kumaşı sanan kaybedenler kulübü' denmesi gereken üç-beş kişi eliyle yeni particikler kurdurmak veya onları muhalefetle birleştirerek siyasette güç devşirmek...
Bu senaryoların hepsi FETÖ desteğiyle uygulandı, uygulanıyor. İdris Naim Şahin de 17-25 Aralık sürecinde Ak Parti'den istifa etmişti. Nedeni FETÖ'nün yargı darbesine direnmek için tasfiye edilen FETÖ'cülerle dayanışmaktı. Sonraki süreçte Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmei iken Ekrem Dumanlı'ya da destek vermek için gitmiş ve FETÖ'cülerce ayakta alkışlanmıştı.
Dönemin Başbakanı Erdoğan, 17-25 Aralık yargı darbesine gittiği her şehirde sesi kısılana dek halkıyla dertleşerek, hasbihâl ederek ve ikna ederek karşı koymuştu ve kazanmıştı. O süreçte gittiği Ordu'da yaptığı mitingde şöyle demişti:
"Hele hele bunların içerisinde bir tanesi var ki benim yaklaşık 45 yıllık beraber olduğum, tanıdığım, bildiğim ve onu da belediye başkan olduğum zaman genel sekreter yardımcısı yaptığım, daha sonra partide kurucu yaptım. Partimin genel başkan yardımcılıklarından bir tanesini ona verdiğim ve daha sonra bakan yaptığım birisi...
Onun da şantaj kasetleri var. Onu da açıklayacaklar diye korkarak gitti, biliyorum.
Şimdi bakıyorum ki şu anda unutmayın kardeşlerim ahlakı olmayan siyasetin millete, ülkeye faydası olmaz. İlkesi olmayan, hedefi, planı, projesi olmayan siyasetin Ordu'ya faydası olmaz. Kazanmak için değil kaybettirmek için siyaset yapılmaz. Bu ahlaksız, ilkesiz siyasettir." Nitekim İdris Naim Şahin de Ak Parti'de iken, Ordu'da yaptığı bir konuşma esnasında şöyle demişti: "O otel gizli bir otel falan değil yani. Zaten gizleme şansımız yok. Gittiğimiz oteli de maşallah birileri iyi takip ediyor. Yediğimiz pancar çorbasını da not ediyorlar." Semptoma kızmak beyhude, onu ortaya çıkaran hastalığın kökünü kazımak gerek. 30 Mart 2014'teki seçim zaferi tedaviye giden yolu açmıştı. 31 Mart 2019 ise inşallah son darbeyi vurmaya vesile olacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.