HİLÂL KAPLAN

Gezi'nin nefret iklimi

Twitter'da en çok konuşulanların içine taşımamış olsalardı, fark etmeyecektim ama "Gezi 5 Yaşında" imiş.
Tabii herhangi bir toplumsal olayın yıllanabilmesi için büyüyüp, gelişip kendinden büyük bir şeye dönüşmüş olması gerekirdi ama Gezi'den geriye böyle bir mirasın kaldığını söyleyebilir miyiz, emin değilim. Zira Gezi, başından beri kendinden büyük bir olguya dönüşmek, bütünleştirmek bir yana, toplumu kanırtırcasına bölmeyi hedeflemişti ve başarılı olduğu tek nokta da buydu. Bu kötücüllük için feda ettiğimiz gençlerin vebali de kışkırtıcılarının boynunadır.
***
Gezi'den itibaren Erdoğan'ı destekleyenlere salt düşman gözüyle bakmak dışında bir siyasi ayracı kalmayan, kafası karışık ama bu karışıklıkla gurur duyan bir kitle oluştu.
O yüzden kâh Demirtaş'ı kâh Karamollaoğlu'nu kâh Kılıçdaroğlu'nu kâh Akşener'i umut olarak çok rahat benimseyebiliyorlar.
Onlar için sosyalist, Atatürkçü veya milliyetçi gibi tanımlamalar 'yüzer gezer' kavramlar artık.
***
Misal şu anda Erdoğan öncesinin tüm aktörleri sahnede:
Millî Görüşçü var, Atatürkçü var, Ulusalcı var, Kürtçü var. Dördü ittifak halinde; Erdoğan'ın yanında sadece milliyetçiliğin kalesi olan MHP ve onun içinden çıkan BBP var.
Normalde 'yobaz şeriatçı' dedikleri adama 'bilge' diyorlar; bölünmez bütünlüğü savunması gerekene 'Avrupa özerklik şartı' savunduruyorlar, canlı bomba bile savunmuş olanına 'beyaz güvercin' diyorlar ve sağdan gelip ülkücülüğe monte olmaya çalışana da 'abla' diyorlar.
***
"Kelimeler bazı anlamlara gelmiyor" ya da "Katı olan her şey buharlaşıyor" mu desek bilemedim. Bildiğim, "Erdoğan'ı yıkmak" hayalini sunan, ufku bu kadarcıktan ibaret, sakat ve sakıncalı bir siyasî kültüre mahkûm oluşumuzu en çok Gezi'ye borçlu olduğumuzdur. Kendi kendisini bataklığa sokup, batacağını bile bile aynı çırpınışları sergileyen bir mücadele biçimi ne kadar sonuç vericiyse, bu siyaset tarzı da öyle işte. Ettikleri hakaretlerden, yıktıkları kaldırımlardan, köstek oldukları ekonomiden ve daha pek çok şeyden vahim olan da kendilerini de bitiren bu nefret iklimine sebep olmalarıdır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.