Geçenlerde BBC'de çıkan bir haberde, Türkiye'de kadınların iş hayatına katılımının zorlaştığına dair bir haber yayınlandı. Hâlbuki Türkiye, son on yılda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü verilerine göre, kadınların iş hayatına katılımı açısından %8.4 ile en büyük artışı gerçekleştiren ülke oldu.
Buna ek olarak, kadın okur yazarlığında, 2002'de %79.9'dayken, bugün %94'e ulaşmış bulunuyoruz. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşleri Emine Erdoğan tarafından başlatılan okumayazma seferberliği kampanyası ile de bu rakamın %100'e ulaştırılması hedefleniyor. Temel eğitimde ise, tarihimizdeilk kez kız öğrencilerin okullaşmaoranıyla erkek öğrencilerin okullaşmaoranı arasında bir fark kalmamıştır. Ortaokulda kız öğrencilerinokullaşma oranı yüzde 99.12iken, erkek öğrencilerin oranı yüzde99.33'tür. Aynı şekilde, yüksek eğitimgören kadınların oranı Ak Partiöncesi %13.5 iken, bu veri 2017'de%38.6'ya ulaşmıştır.
Yine Ak Parti döneminde kurulan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu vesilesiyle çıkarılan yasalar, başörtüsü yasaklarının kaldırılması ve kadın haklarına duyarlılığı artıracak, kadına şiddete karşı sosyal bilinçlendirme kampanyaları, yasal düzenlemeleri ve mahkemelerimizin bu yönde aldığı adil kararlar da son on yıldaki kazanımlarımız olarak tarihe geçti.
Ancak yine de kadınların uğradığı eşitsizlikler sonucu başvuracakları ve ücretsiz ama kaliteli hukukî yardım sunan bir oluşumumuz bulunmuyor. Örneğin tanıdığımpek çok başörtülü kadın, ister okulbirincisi olarak mezun olmuş olsun,ister yüksek öğrenimini Avrupa'dakien iyi okullarda yapmış olsun, iş başvurularından,staj başvurularından,lisans üstü eğitim başvurularındansadece başörtülü oldukları sebebiylegeri çevriliyorlar. Bunun tersi bir örnek varsa, yani başı açık olduğu için veya etnik kökeni ya da mezhebi farklı olduğu için ayrımcı bir muameleye uğrayan varsa, o kadınların da aynı hukukî destek için başvuracakları sivil ve adanmış bir merciye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İş başvurusundan cinsiyeti, hayattarzı ya da başka herhangi bir unsurusebebiyle geri döndürülen insanlarımızasunduğumuz tek seçenekeve gidip ağlamaları olmamalı. Amerika'da siyahların mücadelesinde yol almalarını sağlayan en önemli vasıtalardan biri kuşkusuz onların haklarını nerede olurlarsa olsunlar, hangi şartlarda olurlarsa olsunlar savunmaya adanmış NNACP örgütüydü. Federal ve Yüksek Mahkeme'ye aldırdıkları tekil kararların emsal teşkil etmeleri sebebiyle ayrımcılık uygulayan iktidar sahiplerine tek tek geri adım attırdılar. Bizim de hukukî haklarımızı her tür şartta ve gerekirse en güçlü şirketlere ya da üniversitelere karşı savunacak bir inisiyatife ihtiyacımız var.
Ben, başörtülü arkadaşlarımdan bu hikâyeleri duymaktan yoruldum. Böyle bir oluşuma ihtiyacımız var ve tam da Kadınlar Günü vesilesiyle gündeme getirmek istedim.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.