ABD'nin önde gelen senatörlerinden Lindsey Graham, Senato'daki bir sorgulama sırasında, dönemin Savunma Bakanı Ashton Carter'ı sert sorularla sıkıştırarak, YPG'nin PKK ile ilişkili olduğunu ve Türklerin ABD'ye kızmakta haklı olduğunu kabullendirmişti.
İngiliz Dışişleri Bakanı, Zeytin Dalı Harekâtı'nın başladığı günlerde, "Türkiye, sınırlarını korumayı istemekte haklıdır" demişti. Lordlar Kamarası'ndan Türkiye'yi ziyaret eden önemli isimler, "Türkiye'ninsınırlarını korumasıhem hakkıdır hem desorumluluğudur" diye bir adım ileriye taşımıştı.
Birkaç gün önce de Almanya'nın İslâmofobik ve ırkçı partilerinden AfD'li vekil ise, Alman Meclisi'nde PKK yanlısı Alman vekillerine, "Türk ordusu kime karşı savaşıyor? Almanya ve ABD'ninterör listesindeki PKK'nın koluYPG'ye karşı. Sizin için sorunsilahlı çatışmayı bitirmek falandeğil; Marksist PKK'lı dostlarınızınvurulması. İllegal örgütlerüzerinden para toplayıp PKK'yayardım ediyorsunuz" diye çıkıştı.
Bizim, kendi meclisimizdeki ana muhalefet partimiz ise hâlâ YPG'nin terör örgütü olduğunu söyleyemiyor. Neymiş, YPG'ye terör örgütü demeleri için yeterli istihbarî bilgiye sahip değillermiş. Biliyoruz Türkistihbaratını çok önemsemezsinizama CIA'nın bile YPG/PYD'nin, PKK'nın Suriye koluolduğuna dair raporu var.
Dahası, hadi Ankara'da 36 vatandaşımızın hayatını kaybettiği o menfur saldırıya dek organik bir bağ göremediniz diyelim; peki ondan sonrası? Peki Kilis'teki cami saldırısında namaz kılarken öldürülenler, ya uykusundayken öldürülen 17 yaşındaki Fatma, ya şehit olan askerlerimiz? Hiç mi içiniz sızlamıyor?
CHP'ye gönül vermiş önemli bir kesimin içi sızlıyor, biliyorum. Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için imza veren 1081 delegenin sadece 790'ıyla seçilmesi nasıl bir korkutma politikası izlendiğinin kanıtıydı. Son kurultay,Kılıçdaroğlu yönetiminindipten gelendalgaya karşı diktiklerison istinatduvarıydı. Fakat neticede sekizşehit verdiğimiz gün, onların katillerine'katil' bile diyemeyen biri anamuhalefetin lideri seçildi.
Kongre sonucu belli olduktan sonra sosyal medyadaki hayal kırıklığı CHP'lilerin nasıl bir ikilemde kaldığını gösteriyordu. Aynı şekilde Selin Sayek Böke'nin YPG'yi terörist olarak tanımlamaktan çekindiği sözleri üzerine #BökeTeröristDiyemedi etiketine yazan yüzlerce CHP'li de bunun bir yansımasıydı. Demokratik ülkelerde hergörüşten parti olur ama askeriniöldürenlere 'katil' diyemeyenlerya olmaz ya da en marjinaluç kabul edilir. Bizde iseana muhalefet oluyorlar.
Atatürk'ün partisi artık FETÖ ağzıyla 'kontrollü darbe' diyen, YPG'lilere terörist diyemeyen, Türkiye'nin bekâ mücadelesine 'Savaşa Hayır' sloganı altında teslim bayrağıyla karşılık veren bir oluşumdur. HDP'nin zahmet etmesine gerek kalmamıştır!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.