SABAH'ın diplomasi kaynaklarından edindiği bilgiye göre Türkiye kritik Kudüs kararı öncesi tam anlamıyla diplomasi trafiği yürüttü.
Buna göre Türkiye, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanınacağına ilişkin kararını 1-2 Aralık'ta haber aldı. Bilgi, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın tarafından ABD ile yapılan telefon görüşmesi sonrası teyit edilir edilmez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan stratejiyi belirledi.
Derhal İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) olağanüstü toplanması kararı verdi. Bu strateji doğrultusunda İİT sonrasında konunun Birleşmiş Milletler'e taşınması için hazırlık talimatı verdi.
Erdoğan bu süreçte 20 ayrı ülkenin lideri ile bizzat telefonla görüştü.
Erdoğan'ın Papa ile görüşmesi ise Yunanistan ziyareti sırasında gerçekleşti.
Putin ise o telefon görüşmesinde "bu konu çok önemli, normalde büyükelçi gönderiyoruz ama bu kez bakan yardımcısı göndereceğiz" dedi.
İslam İşbirliği Teşkilatı'nın toplandığı gün ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın'ı aradı, zirveyi sordu. Kalın "Ne bekliyordunuz, çok güçlü bir karar çıktı, Kudüs herkesi birleştirdi. Herkes aynı masada oturdu, aynı bildiriye imza attı" dedi. Telefonda "kararınızı reddediyoruz, BM sürecini de başlatacağız" diye konuştu.
BM'deki Kudüs tablosunun nihai sonucu, ABD'nin kararı veto edeceği Ankara tarafından öngörülüyordu.
ANKARA ÖNCEDEN BİLİYORDU
Türkiye Trump'ın Kudüs kararı öncesi Suudi Arabistan ziyaretinin sonuçlarını da biliyordu. Suudi Arabistan'ın ABD ile birlikte poz verse de oylamada ret vereceği bilgisi Ankara'ya ulaşmıştı.
Erdoğan hemen Kral Abdullah'ı telefonla aradı. Kral "Bu konuda esneklik yapmamız mümkün değil" mesajını verdi.
BM'DEKİ KRİTİK OYLAMA GÜNÜ...
BM'de oylamanın olacağı gün Ankara'ya Amerikalıların tek tek ülkeleri arayıp, tehdit ettiği haberi geldi. Bunun öncesinde Ankara'nın beklentisi 140-150 ülkenin tasarıya evet demesiydi. Bu haberden sonra bir düşüş olabileceği değerlendirildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Feridun Sinirlioğlu ile Cumhurbaşkanlığı yetkilileri sürekli telefonda görüşüyordu. İki isim "Şu andaki hava, üçte iki çoğunluğu alıyoruz" dediler.
ABD'YE TARİHİ DERS
Birleşmiş Milletler'de (BM) Genel Kurulu'nda 21 Aralık'ta yapılan oylamada ABD'nin Güvenlik Konseyi'nde veto ettiği Kudüs tasarısı 128'e karşı 9 oyla kabul edilmişti. ABD'nin desteği kesmekle tehdit ettiği 35 ülke ise tasarıya çekimser oy kullanmıştı.
İSRAİL'LE TEMAS YOK
Yetkililer İsrail ile şu anda temas olmadığını ve yakın bir tarihte olmasının beklenmediğini belirtiyor. ABD ile Dışişleri Bakanı ya da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü seviyesinde temas olması bekleniyor.
ANKARA'NIN YENİ YOL HARİTASI
İlk planda birinci hedef Filistin devletini tanıyan devletlerin sayısını artırmak.
Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanıyanların sayısını artırmak.
Haremi Şerif'in statüsünün korunması çabalarını yoğunlaştırmak.
Zirvede alınan kararlarda Kudüs ve Kudüslülerin ekonomik açıdan güçlenmesi ve desteklenmesi; İslam Kalkınma Bankası'nın bazı fonlarının Kudüs'e yoğunlaştırılması hedefleniyor. Yani ekonomik destek artırılacak. Ürdün'le bu konuda yakın çalışılacak.
Yeni barış planı konusunda ise Ankara istişarelerini sürdürüyor. Filistin zaten ABD'nin arabuluculuğunu kabul etmiyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Arap Ligi ve ABD konunun içinde. Ancak bu dörtlü bir çözüm üretemiyor. Şimdi Ankara'nın değerlendirdiği İslam İşbirliği Teşkilatı ve AB üzerinden nelerin yapılabileceği konusu. AB biraz daha inisiyatif alabilir mi, BM inisiyatif alabilir mi sorularının yanıtları aranıyor. Ancak Ankara'da bu işin Amerika'sız da olmayacağı gerçeği, Amerika'nın İsrail üzerinde baskı kurabilecek tek ülke olduğu saptaması da yapılıyor.