Türkiye, ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinde yok mu?
20.12.2017, Çarşamba
ABD Başkanı Trump, 68 sayfalık Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni açıkladı. Metinde Türkiye'nin bir kez bile geçmemesi sizi yanıltmasın;
'Türkiye' var ama satır aralarında.
ABD'nin bölgesel politikaları bölümüne bakıldığında ilk olarak "Indo-Pasifik" diye adlandırdıkları Asya- Pasifik'in yer aldığını görüyorsunuz. Elbette Asya-Pasifik'e İndo-Pasifik demek bile Çin'in söz konusu bölgedeki hegemonik mücadelesine söylemsel bir karşı çıkışı ifade ediyor. ABD, Hindistan, Güney Kore, Japonya ve Avustralya ile beraber çalışarak ve bu ülkeler arasındaki ortaklığı artırarak Çin'in ağırlığını kırmayı umuyor.
Şahsi kanaatim bu mücadelenin orta vadeli olmayan dönemdeki kazananı Çin olacaktır.
Ardından Avrupa bölümü geliyor.
DEAŞ'tan zarar gören ülkeler sıralanırken Birleşik Krallık'ın örnek verilen ülkeler arasında sıralanmamış olması ilginç bir nokta olarak gözüme çarptı.
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi gereken ülkelerden biri olarak geçmesi dışında normalde vurgulanması beklenen Anglo-Sakson ittifakına dair bir emare de metinde yer almamış.
Geldik Ortadoğu kısmına... İlk paragraf şu: "ABD, cihadi teröristlerinortaya çıkmasına izinvermeyen ve onlar için güvenlibölge içermeyen, ABD'ye düşmancadavranan hiçbir gücünhâkimiyet sağlamadığı ve istikrarlıglobal enerji piyasasına katkıdabulunan bir Ortadoğu içinuğraşmaktadır." Buradaki 'düşmanca tavır' içerdiği düşünülen ülkeler bağlamında Washington koridorlarında konuşulanlardan birisinin Türkiye olduğundan emin olabilirsiniz.
Diyeceksiniz ki "Bize karşıolan terör örgütlerinesilah yağdıran, yardımve yataklık yapanABD'nin bunu düşünmeyene hakkı var?" İştemevzu hak hukuk meselesiolmadığı için... İran ile petrolticaretimizi Halkbanküzerinden yaptık, ABDbankalarına haraç vermedik.
Kuzey Suriye'de PKK eliyle alternatif enerji ve ticaret koridoru açmalarına izin vermedik, koridoru yarıp geçtik. Kırk yıllık istihbarat yatırımlarından biri olan FETÖ'yü yerle bir edip ellerine verdik.
Günahımız büyük... Yıllardır 'stratejikpartner' olarak adlandırılanTürkiye'nin ulusal güvenlik stratejisibelgesinde ismen bir kez bile geçmiyorolması tek başına yeterli mesajdır.
O yüzden bu satırları yazarken, ABD'nin Türk vatandaşlarına yönelik vize işlemlerini Ocak 2019'a kadar ertelediği haberinin ajanslara düşmesi de hiç şaşırtıcı olmadı.
Diğer bölümlerde Rusya ve Çin bir numaralı rakip/ düşman olarak zikredildiyse de Ortadoğu bölümünde bu husustaki 'liderliği' İran alıyor.
İran'ı "devlet destekli terörizm" ile suçlayan metinde, baş müttefik olarak ise İsrail ve S. Arabistan'ın öne çıktığını görüyoruz. Mısır da anılıyor ama Rusya ile askerî havaalanlarının karşılıklı kullanımı alanında bile işbirliği yapan Sisi rejimiyle işbirliğini ne kadar derinleştirebileceklerini göreceğiz.
Katar'ın adı geçmese de Körfez İşbirliği Teşkilatı'nın birlik olmasına vurgu yapılarak abluka karşıtı bir duruş ima edilerek selam çakılmış.
Anlayacağınız metinde yokuz ama aslında varız ve rahatsız etmeye devam edeceğiz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.