Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Ukrayna ziyaretinde, özellikle millî savunma sanayimiz açısından ortak motor üretimi gibi önemli başlıkları da içeren biz dizi anlaşmaya imza attı. Kırım Türkleri'nin haklarını savundu ve yanlarında olduğumuzu yineledi. Aynı gün Moskova, YPG temsilcilerini ağırlayarak karşı mesaj vermeye çalıştı. Ardından Sırbistan'a geçen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Vucic ve tüm kabinesi tarafından gece yarısı havaalanında karşılandı.
'Yalnız eşekler değişmez'
Vucic, halkın büyük çoğunluğunun
desteğini kazanmış, ilginç bir isim. Başbakan olduğu sırada, Srebrenitsa Soykırımı hakkında, "
Sırbistan açık ve net biçimde bu korkunç suçu kınamaktadır. Bu suça karışanlardan tiksinmektedir ve onları adaletin huzuruna çıkarmaya devam edecektir" diyen bir açık mektup yayınlamıştı. Ardından 20. yıldönümünde, Srebrenitsa Anması'na katılan Vucic, anıta çiçek koymaya çalışırken, acılı Bosnalılar tarafından tartaklanmıştı. Yumruk yiyen ve taşlanan Vucic ise, bunun organize bir saldırı olduğunu ama Sırpların Boşnaklara yönelik hiçbir nefret duymaması gerektiğini söyleyerek, "
Elimi uzatmaya ve barışma politikamı sürdürmeye devam edeceğim" demişti.
Bosna'nın ana Müslüman partisi SDP, saldıranların Bosnalıları utandırdığını belirten bir açıklama yayınlamıştı. Srebrenica Belediye Başkanı da, "Bu ağırbaşlı anmayı sömüren hasta ruhlular"ın eylemi olarak nitelemişti.
En önemlisi ise, Srebrenica Anneleri'nin lideri Subasic, bu olaydan ötürü büyük hayal kırıklığı yaşadığını belirtmişti. Srebrenica Soykırımı'nda yer alan, içlerinde Karadzic ve Mladic'in de olduğu 14 kişinin Lahey'e tesliminde Sırbistan'ın işbirliği içinde olduğu ve tam da bu sebeple söz konusu isimler yakalandıktan sonra AB'nin Sırbistan'la müzakere sürecini başlattığı sır değil.
Ancak Vucic de Bosnalılara katliam yapıldığı dönemi kenardan izleyen bir 'seyirci' değildi. Miloseviç'in Enformasyon Bakanı olarak görev yapan genç ve aşırı milliyetçi bir siyasetçiydi. Katliam esnasında meclis kürsüsünden, "Öldürdüğünüz her bir Sırp için 100 Müslüman öldüreceğiz" sözünü Boşnaklar hiç unutmadı. Fakat 2008'de, "Yalnız eşekler değişmez" atasözüyle geçmişinden kopmak istediğini belirterek liberal partiye katıldı.
Her şeye rağmen
Vucic, hak ettiği bu nefretle karışık duyguların farkında olduğu için, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Sırbistan'ın en yoğun Müslüman nüfusunu (%85) barındıran Novi Pazar şehrindeki mitinginde, kendisinin burada hiçbir zaman Erdoğan gibi sevgiyle karşılanmayacağını bildiğini ama ne olursa olsun hem Sırbistan hem Novi Pazar'ın iyiliği için çalışmaya devam edeceğini belirtti.
En büyük ayrıcalıklar Bosna'ya
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın Sırbistan'la iyi ilişkiler geliştirmesini
sadece Sırplar değil, aynı
zamanda Boşnaklar da arzu ediyor. Zira bölgenin savaşın ve bölünmenin yaralarını geride bırakıp güçlenmesinin, halklarına refah sağlamasının tek yolu komşu olan ama birbirlerine husumet duyan bu ülkeler arasındaki işbirliğini artırmaktan geçiyor. Nitekim Belgrad-Bosna Hersek arasındaki iletişimde Türkiye'nin payı ve arabuluculuğu büyük önem arz ediyor.
Geçtiğimiz temmuzda, Türkiye- Bosna Hersek-Sırbistan arasında imzalanması beklenen Serbest Ticaret Anlaşması görüşmelerinde, konuk Boşnak Bakan,
Türkiye'nin hiçbir ülkeye tanımadığı ticari ayrıcalıkların Bosna'ya verildiğine dikkat çekerek, "Sırbistan'daki dostlarımız umarım bize kızmaz ama Bosna Hersek Türkiye ile en iyi işbirliği yapan ülke olmak istiyor" demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki gün sonra Türkiye'ye gelecek olan Bosna Hersek Başkanlık Konseyi Başkanı İzzetbegoviç ile de ilerleyen süreç hakkında istişare edileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Novi Pazar'da coşkuyla karşılandı.
'Buralar seni özledi Reis'
Sırbistan'da Rus hegemonisi çok
açık ancak Almanya ile süregiden bir
rekabet de söz konusu. Bölgeye en çok
yatırım yapan Müslüman ülkeler içinde
Birleşik Arap Emirlikleri birinci sırada. Ardından Azerbaycan ve Türkiye geliyor.
Halkbank'ın Sırbistan'da toplam 35 şubesi bulunmasından da ülke üzerindeki artan etkimizi okumak mümkün. Türkiye, ticaret hacmini katlayarak, ülkedeki hem ekonomik hem de toplumsal etkisini artırmak, bunu da Boşnaklar lehine kullanmak istiyor. Nitekim Novi Pazar'da başka hiçbir ülke liderinin bu kadar yoğun sevgiyle karşılanmayacağından emin olabilirsiniz.
Osmanlı ile kara bağlantısı kesildiğinde bile bağımsızlık ilan etmeyen Sancak'ta uzun zamandır birbirinden koparılmış kardeşlerin kavuşması gibiydi halimiz. Gözyaşları ile ayrıldığımız ecdat yâdigârı Sancak'ı, güzelim Novi Pazar'ı siz de ilk fırsatta gidip görün derim.
Sırbistan'daki Boşnaklar da Bosna Hersek de Türkiye'nin bölgedeki varlığını artırmasından memnunken, oturduğu yerden Sırbistan ziyaretini eleştiren 'vicdancılar' ilk sırada gidip görürlerse daha da iyi olur.