HİLÂL KAPLAN

‘Beşinci kol musun’ diye sorarlar...

Yakın zamanlarda bir kadın derneği absürt bir çalışma yayınladı. Bu çalışma üzerinden milletimizin %40'ına ensestçi damgası vurmaya çalışıldı. Yani tanıdığınız üç kişiyi düşünün, hah, işte onlardan biri ensestçi! Hayır, kuzenler arası akraba evliliklerini falan da kast etmiyorlar. Buyrun, dernek başkanının kendi ağzından ensest tanımı:
"TKDF olarak tanımlarken babanın kız çocuğuna, annenin erkek çocuğuna yaptığı birinci derecedeki akrabalar üzerinden giden bir tanım olarak görüyoruz. Ancak aile içi dendiği anda kayınbaba dediğimiz dedenin, amcanın, erkek kardeşin abinin, ablanın bir diğer cinse yaptığı aile içinde yaşanan taciz ve tecavüzler olarak da görüyoruz."
Bu derneğin 'ensest atlası' çalışmasına destek veren ülke ise, hayvanlarla ilişkiye girmeyi yasal bir hak olarak gören Finlandiya. Bu ülkeden dört yıldır özel destek aldıklarını da dernek başkanı belirtiyor zaten. Finlandiyalı dostlarımız (!) ülkemizdeki kadın haklarını, ensest karşıtı çalışmaları, taciz ve tecavüzle mücadeleyi o kadar önemsemişler ki, bu derneğe milyonla anılan fonlar akıtmışlar.
Peki, Türkiye'de ensest yok mu? Elbette var! Bu konuya temas etmek, onu sonuna kadar ve etraflıca irdelemek gerekmez mi? Elbette gerekir? Peki bu iş böyle mi yapılır? Finlandiya'dan aldığın paralarla ülkende yaşayan her iki aileden birinin çocuğunun ırzına geçtiğini iddia edersen, inandırıcılığın kalır mı? Konuya gerçekten temas etmiş olur musun? Bilakis tabu bir mevzuyu daha da konuşulmaz kılmış, çözüme giden yolları daha da tıkamış olmaz mısın? Hele bir de, senin feminist kimliğini inşa eden o "beyaz" sosyolojik muhitin içinde senin gibi özneleşip, her fırsatta milletinden biraz daha fazla nefret etmek için fırsat kollayanlardan sana inanan ya da inanmış gibi yapan olursa, sözde akademik çalışman toplum içindeki kin ve nefreti artıran bir beşinci kol propagandasına dönüşmüş olmaz mı?
'BEŞİNCİ KOL' NEDİR?
İspanya iç savaşı sırasında, bir gazeteci General Franco'nun komutanlarından Emilio Mola'ya Madrid'in ne zaman düşeceğini sorar. Mola, Madrid'i dört koldan kuşatan askerî birliklerine ve içerde kendilerine destek veren beşinci kola güvendiğini belirten bir cevap verir. Literatüre böylelikle giren beşinci kol, bir milletin birliğinin kırılıp, düşman karşısında zayıf düşmesi için her tür yola başvuran ekiplere verilen isimdir.
Beşinci kol faaliyeti içinde olanlar, kitleleri onlar farkına bile varmadan kendi milleti ve devleti aleyhine döndürür. Bir milletin direnme gücü, savaştaki en büyük hazinesidir. Toplumsal dayanışma yara alırsa, düşmanın oradan sızması daha kolay olur. Surda gedik açabilmek için, kendinizi çevreleyen surların da dimdik ayakta kalması gereklidir. Beşinci kol, o gediği içerden açmaya çalışanların adıdır. 15 Temmuz'da kaba kuvvetle yıkılmayacağı anlaşılan surlara, içerden müdahale yoğunlaşmış durumdadır.
Atatürk heykellerine yapılan saldırılarla hükümetin Atatürk düşmanı, tarikat ve cemaatlere operasyon geldiği şeklinde yayılan tezviratlarla da aynı hükümetin tasavvuf düşmanı olarak lanse edildiğini hatırlayın. Nitekim beşinci kolun en yoğun çalıştığı fay hattının Atatürk ve dini hassasiyetler olduğunu defaatle yazmıştık.
Bundan daha örtük örnekler de var. Mesele İstanbul'un mimari açıdan hoyratça kullanıldığının altını çizen ve son dönemde ortaya çıkan özel hesaplar, Tuğluk'un annesinin cenazesi üzerinden verilen tüm karşı tepkilere rağmen halkın kendinden utanmasını salık veren propagandalar...
İstanbul'un dokusuna yakışmayan işler yapılmıyor mu? Evet, yapılıyor. Cenazeye saygısızlık yapılmamış mıydı? Evet yapılmıştı. Ama mevzu bu değil. Mevzu, bunların gündeme gelmesi değildir; bu meseleler üzerinden toplumun nasıl yönlendirilmeye çalışıldığıdır. Tüm bu ve benzer olayları, toplumu birbirine düşürecek şekilde kullananlara dikkat kesilin.
Bu yazının tepki çekeceğine şüphem yok. Ancak linç yemeye oldukça alışkın biri olarak, derdim belli çevrelerin neyi, hangi motivasyonla yaptığını sizlere göstermek. Görmemiz lazım ki, dostumuzu düşmanımızı iyi seçelim, 'beşinci kol'un değneği olmayalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.