HİLÂL KAPLAN

Bahçeli sözünde durmadı

MHP, meğer HDP karşıtı bir partiymiş. Seçimden sonra öğrendik. Çünkü seçim kampanyası boyunca, HDP barış elçisi, Kandil ekolojik hareket olarak sunulurken, HDP'ye karşı tek sözünü nerdeyse işitmediğimiz MHP lideri Bahçeli ve kurmayları, 8 Haziran'dan itibaren HDP'ye yüklenmeye başladılar. HDP'li Sırrı Süreyya Önder, barış sürecini MHP ile bile yürüteceklerini söylediğinde de MHP'den tepki gelmemişti, MHP'li eski belediye başkanı Resuloğlu da HDP'nin barajı aşmasını istediklerini söylediğinde de kimse 'şeref ağacının sapı'nın katsayısını almaya girişmemişti.
Ayrıca MHP, meğer CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na da iyi gözle bakmıyormuş. Bakın, bunu hiç bilmiyorduk. Yine seçimden sonra öğrendik. Meğer Bahçeli için Kılıçdaroğlu, 'koltuk tedarikçisi'nin tekiymiş. Madem öyle, neden daha 10 ay önce Kılıçdaroğlu'yla beraber ortak aday belirleyip el ele bu milletin karşısına çıktınız, İhsanoğlu'na beraberce 'koltuk tedarik etmeye' çalıştınız sayın Bahçeli?
Bahçeli'nin, CHP liderine verdiği nezaketsiz cevap üzerine yayınladığı açıklamada Kılıçdaroğlu şöyle diyordu:
"Üç siyasi parti de seçim öncesi 'AKP otoriterliğinin sonlandırılmasını', 'demokratik hukuk devletinin yeniden oluşturulmasını', 'başta 17-25 Aralık olmak üzere yolsuzlukların üzerine gidilmesini' öncelik olarak açıkladı. Halk da sandıkta yüzde 60'a, bunun için yetki verdi. 'Bir sonraki seçimi değil, Türkiye'yi düşünen her siyasetçinin görevi bu sorumluluğu yerine getirmektir' diye düşündük."
Şimdi Kılıçdaroğlu haksız mı? Toplam oyları %60 olmasa da , %54'ü bulan bu üç parti, seçim öncesi âdeta ortak bir amaç etrafında kampanya yürüttüler. Amaçlarına da kısmen ulaşıp neticede Ak Parti'yi tek başına iktidar olmaktan uzaklaştırdılar. Bahçeli de bu yüzden HDP'ye pek laf etmedi, CHP ile de nerdeyse hep ortak hareket etti. O yüzden bugün sözünde duran taraf Kılıçdaroğlu, halkın hafızasını 30 saniyelik sanıp sözünü tutmayan taraf da Bahçeli'dir. Hiçbir hakaret bunu örtmeye yetmez.
DAVUTOĞLU NEYİ ALKIŞLADI?
Ak Parti Genel Başkanı Davutoğlu, Konya vekili olarak yemin ettikten sonra Osmaniye'nin sırası gelene kadar Bahçeli'nin yeminini beklemiş.
Bahçeli de bu jeste karşılık, kendisine selam vermiş. Davutoğlu ve beraberindeki bazı bakanlar da Bahçeli yemin ettikten sonra kendisini alkışlamış.
Selam almayı anlarım da Davutoğlu'nun neyi alkışladığını anlamadım.
Aynı gün içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'e geldiğinde grubuyla beraber yerinde oturup, saygısızlık etmesini mi alkışladınız?
Cumhurbaşkanı'na yönelik 'Beştepe'den çık, Çankaya'ya gel' diye buyurgan bir dille 'yer göstermesini' mi alkışladınız?
Yoksa 'Bilal'i ver, koalisyonu al' şeklindeki rezil üslubunu mu alkışladınız? Bahçeli, sizin oğlunuzu kast ederek 'Mehmet'i ver, koalisyonu al' demiş olsaydı, yine alkışlar mıydınız? Yok değilse, size olan teveccühün sebebinin Erdoğan'la gönüldaş olduğunuzun düşünülmesi olduğunu bilmiyor musunuz?
'Erdoğan kırmızı çizgimizdir' duruşu bu değil.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.