Partilerin vekil adayları
Fatma Benli, Leylâ Şahin ve Merve Kavakçı'nın kız kardeşi Ravza Kavakçı gibi kadınların aday gösterilmesi 28 Şubat darbesine karşı verilmiş şık bir cevap gibi görünüyor. Vesayetle mücadele ve ayrımcılığa karşı duruşun altını aynı anda çiziyor.
Ayrıca yazar Markar Esayan, hukukçu Mehmet Uçum ve Gazeteci Mahmut Övür gibi liberal isimlerin de listelerde yer bulması, Ak Parti listelerindeki çoğulcuğu yansıtıyor. Sadece mufazakâr kitlenin değil, merkezin partisi olunduğu vurgusu var.
Abdurrahim Boynukalım, Mehmet Algan, Erkan Kandemir gibi ilk kez aday olan gençlere yüksek sıralardan yer verilmesi de partinin üç dönem kuralının amacına uygun olarak gençlere yol açması çabasıyla uyumlu.
Haşim Haşimi, Adnan Boynukara, Hüseyin Yayman gibi çözüm sürecinin künhüne vâkıf kişilerin olması, barışın tesisini merkeze alan siyasî iradedeki sürekliliği temsil ediyor.
CHP listelerinin, azınlıklara ve Alevilere yer açmak açısından eskisine göre daha çoğulcu bir tablo çıkardığını söylemek mümkün. Bunda bir yandan Ak Parti'nin ayrımcılığı savunulamaz hale getirmesi, diğer yandan HDP'ye gitmesinden endişe duyulan oylar da etkili olmuş belli ki.
Ancak CHP'de önseçimlerin %85 oranındaki etkisinin bir depreme yol açtığını görmek de mümkün. Ulusalcı kesimin nerdeyse tamamen tasfiye olduğu bir gerçek. Önseçimler, demokratik olduğu kadar, teşkilatlar içindeki hemşericilik, mezhepçilik ve etnikçilik damarını ön plana çıkardığından, hem partiyi daha marjinalize ve izole etme tehlikesini, hem de sahil şeridindeki kemikleşmiş ulusalcı CHP seçmeninden kayıplara sebep olma tehlikesini taşıyor.
HDP listeleri hem azınlıklara hem de kadınlara yer verme noktasında en ilerici tabloyu sunuyor. Yalnız arkaik Türk solundan gelen isimlere bu kadar alan açılması, HDP'ye nasıl oy kazandıracak, ondan pek emin değilim. Daha merkez soldan isimler seçilmiş olsaydı, HDP'nin metropollerde özellikle genç CHP seçmenini cezbetme gücü artardı belki. Bu temsille HDP'nin barajı geçebileceği ihtimali maalesef daha da kuşkulu bir hal almış oluyor.
MHP listeleri ise tamamen Devlet Bahçeli'nin kadrolarının masa başında tekrar yazılması anlamına geliyor. Tek fark Ekmeleddin İhsanoğlu ve Durmuş Yılmaz gibi paralel yapıya müsamahakâr iki isme yer verilmiş olması. Bu da Özcan Yeniçeri gibi akademik birikimiyle kamuoyunda MHP'yi belki de en iyi temsil eden vekilin "MİT TIR'larını durdurmak vatana ihanettir" dediği için mi dışlandığı kuşkusunu pekiştiriyor. Kongrelerde Bahçeli'ye karşı yarışan rakiplere de listede yer verilmesi ayrıca dikkat çekici.
Geçen haftaki terör saldırılarından sonra siyaseti ve sandığı konuşmak bile yeterince olumlu. İyi olan kazansın!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Trump müesses nizamla savaşırsa dünya kazanır (08.11.2024)
- Avrupa’ya sızan İsrail casusları (06.11.2024)
- ‘Kutsal işgal’ (05.11.2024)
- Göbeğimizi kendimiz keseceğiz (01.11.2024)
- Trump mı, Harris mi? (30.10.2024)
- Cehennem odunu (22.10.2024)
- Discord ve ebeveynler (11.10.2024)
- Ambargo böyle kaldırılır (09.10.2024)
- 7 Ekim’de başlamadı (08.10.2024)
- Esas gündem (04.10.2024)