ABD Dışişleri Bakanı Blinken, tarihin en patetik siyasi figürlerinden biri olmaya
doğru gidiyor.
Hani olup bitenlere kanacak kadar saf olsanız... Daha ilk gün "Ben de Yahudi'yim" diye yaranmalara kalkan bu adama üzülecek, onun için dertleneceksiniz... Çünkü bu kaçıncı gidişi İsrail'e!
Ve vitrine getirilenlere bakılırsa, Netanyahu tarafından kaçıncı reddedilişi, kaçıncı aşağılanışı...
Hesapta ateşkes için gidiyor; askeri olarak biraz daha yumuşak davranın demek için gidiyor...
Bazen
direkt görüşme bile yapmadan, doğrudan İsrail Başbakanı'nın ofisinden ret cevabı alıp arkasına bakmadan dönüyor
falan... Bakalım, ben bu satırları yazarken
ne olacak?
***
Niye oluyor bütün bunlar?
Trajikomik olan da şu...
Bizim TV sunucularımızın konuklarına, "Hocam Netanyahu bu sefer zor durumda kalır mı? Barış gelir mi?" diye sorması olayın özüne işaret ediyor mu? Hayır!
Kandırmayın kendinizi...
Onca acı içinde hüsnükuruntularla avutmayın kendinizi...
Ne Büyük İsrail (ABD ve Batı Bloku) ne de İsrail devleti barış falan istiyor.
Esas mesele şu...
ABD ile İsrail arasında bir bilek güreşi var.
ABD yardımı olmadan İsrail, Gazze harekâtını sürdürebilir mi?
Sürdüremez.
Ama İsrail devleti de ona, "Ben olmadan senin Ortadoğu'daki varlığın hava cıva" diyor...
Haksız mı? Pek değil!
Peki biz bu bilek güreşine bakıp...
ABD'yi "ehveni şer" görecek kadar salak mıyız?
Sakın ha!
Gazze'de ateşkesler olacak ara ara...
Dünyanın hegemonik yapısı böyle sürerken bir Filistin barışının geleceğine inanmak...
Geçiniz!
***
Katille, katliamcıyla diplomasi olmaz.
Teslim olması için müzakere edilir, ayrı.
Önce bu gerçeği masaya koyun!
Katliamcıya, soykırımcıya alttan gaz verip sonra dünya medyasına "şirin" gözükmeye çalışan ABD'ye tavrımız açıktır.
Bizim TV yorumcularına da benden bir uyarı...
İsrail'in Gazze'deki soykırımı 8 Ekim'den beri ABD ordusu ve istihbaratının desteğiyle sürüyor.
Konuşurken bunu unutmayın!
Olup bitenlerin ortak bir operasyon olup olmadığını bir kez olsun kafanızda tarttınız mı?
Bunu da en başından itibaren bir ele alın bence...
***
NOT DEFTERİ
Bilmiyordum ki; beşerin bir kısmı da zulmetin evladıdır ve ebediyyen yüzü karanlığa dönük yaşar, varlığından ızdırap püskürür... (SAFİYE EROL / Ciğerdelen)