HAŞMET BABAOĞLU

Doğruya doğru

"Büyük bir açlık krizi var..."
Biden'ın ilk açıklamalardan biri buydu.
"ABD'de insanların aç kalmasına izin veremeyiz. Biz bu değiliz."
Tarih 23 Ocak 2021'di.
Düşünebiliyor musunuz?
Bir ABD başkanı koltuğa oturduğu gibi iki şeyden bahsediyor; birincisi "ABD geri gelecek" mesajı; ikincisi ise ülkesi için tabu sayılacak bir konu: "Açlık var!"
Beyaz Saray yorumcularının tuhafına gitmişti ama burada birkaç arkadaşla mesajlaştığımızı hatırlıyorum...
"Artık hiç şüphem yok, savaş ve gıda krizi birlikte gelecek; belli ki ABD bu ikisini de kendinden uzak fakat dünyaya yakın tutmaya çalışacak" demişti içimizden biri...

***

Sonrasını biliyoruz...
2015'ten beri hazırladıkları Ukrayna bataklığına (daha fazla geç kalmadan) bütün dünyayı itmeleri gerekiyordu.
Pandeminin başa bela ettiği ne varsa...
Savaşı ve Putin'i sorumlu kılmak nasıl da "uyanık" bir çözümdü, değil mi?
Biz sıradan faniler birden bire "Putin enflasyonu" yaşamaya başladık ve "Savaş kıtlığı" kapımıza kadar geliverdi.
Gıda ve emtia fiyatlarının çok önceden artmaya başladığını ve asıl tetikleyici olarak pandeminin kullanıldığını anlattığınızda, dinleyen kaldı mı?
Hele "Yoksa gerçekten bir kıtlık ihtimali var da, onu mu saklıyorlar?" diye sormayın, yanınızdan kaçarlar.
Eh, medya da düzenli olarak "uyku ilacı"mızı sunuyor, günler gelip geçiyor.

***

Tabii bir de enerji konusu var...
"İklim mücadelesi" programlarına kitlelerin aklının kolay kolay yatmayacağını biliyorlardı elbette.
Onu alttan alta yürütüyorlar.
Ama düşük fosil yakıt/petrol fiyatlarını tarihe karıştıracak bir savaşın kitleleri disipline sokmak için en uygun yol olduğu açıktı.
Öyle de oldu!
"Rusya'ya yönelik enerji yaptırımları Avrupa'ya daha da yüksek enflasyon olarak dönüyor" diyen Putin'i durup dinleyen olacak mı? Hayır!
2022 başında "Virüs etkisini kaybetti, evlerinizden gönül rahatlığıyla çıkabilirsiniz" dendiğinde, "nasıl?" sorusunu sormamıştık.
Bir süre sonra enflasyona ve petrol fiyatlarına bakıp "yeniden eve kapansak daha iyi" diyenlerin sayısı çoğalacak...
Doğruya doğru!

***


NOT DEFTERİ
"Mahallesiz şehirler" şeklinde bir kavramdan bahsedildi. Yanlış tanzim. Çünkü şehir dediğin mahallelerden mürekkeptir. Kentten bahsediyorsak, onun mahallesi bulunmayacaktır. (LÜTFİ BERGEN / Kozmosta Yerlilik-Evlerimizi Kaybediyoruz)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.