HAŞMET BABAOĞLU

Heykel

Hiç öylesi böylesi, aması maması yok!
Kibir, ateşli silah yerine geçmez; muharebe alanlarında işe yaramaz.
Kibir körleştirir, burnunun ucunu göremezsin.
Rusya, şimdi bu gerçeği kafasını duvarlara vura vura öğreniyor.
Geri çekilme, Moskova kruvazörünün batışı, Gostomel havaalanına yapılan fiyasko baskın, vd.
Bu gerçeklerle dünya kamuoyunun gözleri önünde hesaplaşmak çok zor.
Hele istihbarat anlayışında 20. yüzyılda kalmışsan ve ABD istihbaratı her köşende cirit atıyorsa...
Sosyal medyada gücün sıfırsa...
İşgale kalkıştığın topraklarda cambaza baktırmak için devireceğin heykel falan da yoksa...
Yanmışsın!

***

Heykel dedim ya...
Önemli...
İşi bitirdiğin kanaatını oluşturacak gösterişli ve ağır biçimde sembolik bir eylem yani...
İşte onu Batı iyi biliyor, ABD ise ustasıdır.
Hatırlıyor musunuz?
Irak Savaşı'nda çarpışma alanlarını kimseye göstermemişler ama 9 Nisan 2003'te Bağdat'ta Firdevs Meydanı'nda Saddam'ın 12 metrelik heykelinin yıkılışına bütün televizyonları çağırmışlardı.
İki üç Iraklı da heykele terlikle saldırmıştı. (Hatta İngiliz medyası daha sonra olayın fotoğraflarına sivil halk az diye fotoşopla Iraklılar eklemişti, pek gülünçtü. ) Ama işe yaradı.
Bütün dünya sandı ki, tereyağından kıl çeker gibi Irak'ın işi bitirildi.

***

Tv kanallarımızdaki asker-sivil uzmanlar da günlerdir Rusya'nın beceriksiz harekâtını tartışıyorlar ya...
Onlara da bu heykel (cambaz) konusunu hatırlatmak isterim.
Çünkü ABD ordusu 2003'te başlayan işgal boyunca Sünnilerin hakim olduğu birçok bölgelerde direnişi kıramamış, Felluce'ye ise girememişti.
31 Mart 2004 günü iş Vikipedi tabiriyle "1. Felluce Muharebesi"ne dönüştü...
Hava saldırıları da sonuç almaya yetmedi. 1 Mayıs'ta ABD ordusu şehirden çekildi.
Bunları hiç duymuş muydunuz?
Hayır!
Çünkü heykelin devrilmesiyle Irak'a yönelik dikkat dağılmıştı.
Düşünün, bir de "2. Felluce Muharebesi" (8-16 Kasım 2004) var, meraklısı ona da baksın.

***

Yani bu işler sahada sanıldığı kadar kolay yürümüyor.
Lakin zihinlere hükmeden kazanıyor.
Medya ve istihbaratta güçlü olmak...
Esası bu!

***


NOT DEFTERİ
Ne demiş Köroğlu'nun babası? "Biz kör olduksa, dünyanın da bakılacak suratı kalmadı ya!" demiş... (KEMAL TAHİR / Yorgun Savaşçı )

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.