CUMARTESİ NOTLARI: ‘Kullanıp unutacaklar’
***
Amerikalı gazeteci tweet atmış: "Neden Afganistan'dan, Lübnan iç savaşından, Suriye'den fotoğraflar bulup Ukrayna diye sosyal medyada paylaşıyorsunuz? Yaptığınız şeydeki tuhaflık sizi hiç mi düşündürmüyor?" Kimse "Yalan söylüyorsun" dememiş. Lakin şu türden cevaplar yağmur gibi: "Mesela senin Rus uşağı olduğunu düşündürüyor!"; "Putin'den kaç para aldın?"***
Sadece Rus orkestra şefi Valery Gergiev'e yapılanı mercek altına almak bile çok şeyi anlamak için yeterli. Gergiev, öyle yakın zamanda falan değil, Reagan döneminde (yani sert Soğuk Savaş yıllarında) uluslararası kariyerine başlamıştı. New York Metropolitan Operası'nda konuk direktör bile olduğunda "kültür elçisi" diyorlardı. Ya şimdi? Bir günde işini bitirdiler adamın; "Sana bir daha konser monser yok" dediler... Bize "Ukrayna krizi" diye aktarılan şey, yeni ve karanlık bir yüzyılın açılan kapısı... Liberal Batı demokrasilerinin "evrensel kültür" olayı bitiyor. Bu yaldızlı apoletleri bizzat Batı'nın kendisi omuzlarından söküyor.***
Konuyu değiştireyim... Karadağlı Andrej Nikolaidis'in romanı Oğul'u bir çırpıda okuyup bitirdim. Tavsiyeye şayan mı? Emin değilim. Ama altını çizdiğim bir satırı buraya bırakayım: "Elektronik cihazlar, mutfak armatürleri, lambalar; her birine yakınlık duydum. Hepimiz onların başına gelenle aynı sonu bekliyoruz. İnsanlar bizi de bu nesneler gibi önce kullanıp sonra bir kenarda unutacaklar."Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Yok öyle bir şey! (22.10.2024)
- “Beyrut’ta denize kavuşmak...” (21.10.2024)
- ‘Beyrut’ta denize kavuşmak...’ (20.10.2024)
- Haftanın notları: Serinkanlı barbarlık (19.10.2024)
- Karamsarım, kötümser değilim (18.10.2024)
- Söz ne zaman gerçekten bitecek? (17.10.2024)
- Moskova seferi ve dünyanın düzeni (15.10.2024)
- “Sıcak haberler”in ötesi (14.10.2024)
- ‘Geç kalmıştık’ (13.10.2024)
- Haftanın notları: Sıkı durun! (12.10.2024)