HAŞMET BABAOĞLU

Dünyanın yoksul hanelerine karşı açılmış savaş!

Sabahtan akşama ekranlardaki görüntülere bakarsanız...
On gündür tekrarlanan ve sanki her gün yeni çekilmiş gibi sunulan tahrip olmuş Rus tanklarına mesela...
Kiev'in boş meydanlarına...
Polonya ve Romanya sınırlarında biriken Ukraynalı sığınmacıların görüntülerine bakmayı sürdürürseniz...
Bu görüntüler üzerine Nâzım Hikmet'ten şiirler okuyan televizyonculara takılıp kalırsanız..
Ne olanı...
Ne de olacakları...
Anlayabileceksiniz.

***

Yıllar boyu adım adım gelişen bir kriz bu...
Doğru!
Sonunda Rusya, Ukrayna'ya girdi...
Batı, Rusya'ya karşı ağır yaptırımlar uygulamaya başladı...
Doğru!
Şimdi ne görüyorsunuz?
Balistik füzeler, tanklar, askerler, milisler, tehdit altındaki siviller...
Tamam!
Ama asıl savaş hali nerede, onu anlayın artık!
Bu savaş ve yaptırımlar dünyadaki "sade insan"ı hedef alıyor.
Ne Rusya, ne de Ukrayna...
Aslında "insan olmak" cezalandırılıyor.

***

Siz Ukrayna topraklarındaki tanklara bakarken...
Onlar tarım arazilerini, marketleri, sıradan insanların hanelerini ve eski yüzyılın özelliklerini taşıyan iş dünyasını silindir gibi ezip geçmenin planlarını yapıyorlar...
Petrol fiyatlarının roket gibi yükseleceğini; tahıl ve gıdada tedarik zincirinin kopup kıtlığa doğru yol alınacağını hesap etmediklerine inanacak mısınız?
Farkında mısınız?
İşin özü şu...
Pandemi simülasyonu devam ediyor...

***

Aslında hakikati görmek isteyen, Kiev'e, Odessa'ya, Moskova'ya bakarak da görebilir...
Savaşın iki kaybedeni var.
Birincisi daha savaş başlamadan belliydi.
Ukrayna halkı...
Zelenski girdiği yolun neresinden döneceğini şaşırdı zaten ve şimdi açık açık dönmek istiyor; NATO kırgınlığı, Batı'ya sitemler falan işin cilalı yanı...
Savaşın ikinci kaybedeni de yavaş yavaş tarih sahnesinde belirginleşiyor.
Dünyanın her yerindeki "sade insanlar"dan ve yoksullardan bahsediyorum.

***


NOT DEFTERİ
Buradaki insanların davranışlarında ileriyi göremeyişleri ve hayal gücü eksiklikleri de yaşadıklarında büyük rol oynuyordu -anlık yaşadıkları için her şeyin her an değişebileceğini göremeyen, değişikliğe doymayan ve o sabırsızlıkla zamanı tüketen insanlar. (THOMAS MANN / Büyülü Dağ)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.