Dün akşam saatleriydi...
Bir arkadaşımdan mesaj geldi...
"Bütün dünyada kitlelerin uysallığı test edildi, onaylandı ama artık
bez maskeyle devam edilemez; yeni aşamaya geçiyoruz; sıra savaş ve iklim nedeniyle
gaz maskelerinde..."
Pes, dedim; beni geçtin, Youtube'un felaket tellallarına döndün!
Gülümseme emojisi gönderdi önce...
Sonra
"Sosyal işaret dilinin sırlarına dikkat etmeyi senden öğrendim" diye karşılık verdi...
"Hatırlarsan, yıllar öncesiydi...
Turistik yerlerde ağızlarında bez maskelerle mutlu mutlu dolaşan Çinli turistlere kızıp
'Başka bir evrenden gelmiş gibiler' derdin."
***
Arkadaşımla mesajlaşmamızın ardından ana akım televizyon kanallarını açtım...
Sohbet, analiz (her şeye analiz deniyor artık ve hiçbir izi kalmıyor!) ve tartışma programlarını uzun uzun izledim.
Orada savaş, pandeminin önüne geçmişti.
Ancak...
Emekli generaller, güvenlik uzmanları ve diğer konuklar,
Kiev'e doğru ilerleyen 64 kilometre uzunluğundaki Rus askeri konvoyunun sırrını bir türlü çözemiyorlardı.
"Böyle askeri harekât mı olur yahu, saçmalık bu!" dedi bir emekli
asker, sonra sustu oturdu.
***
Döndüm sosyal medyaya...
Twitter, Facebook, Instagram gibi platformların bu konuların konuşulmasına sansürle yaklaşmasına rağmen, ortalık "Virüs birdenbire nereye gitti?" sorusuyla yıkılıyordu.
Çoğunluk "Putin'e bak, iki hareket çekti, pandemiyi bitirdi!" diyerek dalgasını geçiyor ki, haklılar.
Kimileri de bağımsız medya sitelerinde orduların iki yıldır kafalarını hiç virüse takmadan harıl harıl savaşa hazırlandıklarını vurgulayarak şöyle tezler geliştiriyor: "Pandemi kitlelerin disiplini içindi; devletleri de savaş atmosferiyle disipline sokup dönüştürecekler." Şimdi dürüstçe söyleyin...
Hemen "uyku"ya dalmak istemiyorsanız...
Bu sorular ve şüpheler sizin de kafanızı kurcalamıyor mu?
***
MACRON FARKINDA
Macron'un hakkını verelim...
Bataklığa saplandıklarının farkında...
İşin başında çok çırpındı; hem Putin'le hem de Zelenski'yle tekrar tekrar görüşüp bir yol aradı.
Ama Anglosaksonlar "elini kolunu fazla oynatma" mesajı verdiğinden yapacak pek bir şeyi kalmamıştı.
Sonunda dün ağzından baklayı çıkardı: "Avrupa barış ve özgürlük için bedel ödemeye hazır!"
Çok ağır olacak bedeli...