İngiltere ilginç bir şey yapıyor... Hayır! Ukrayna-Rusya geriliminde birdenbire ortaya bir şahin olarak çıkışından söz etmiyorum...
Ne yapıp edip
Katar'ı yeniden ABD'ye "sevdirme" operasyonu da
değil, sözünü ettiğim şey...
Büyükelçisinin kıvrak hareketleriyle iç siyasetimize müdahalesini kastediyorum.
Sonuca bakın...
Bir haftadır Kılıçdaroğlu'nun ajansı ile İmamoğlu'nun ajansı tam siper çatışıyorlar.
***
Unutulmasın...
Chilcott ve İmamoğlu önce 7 Aralık 2021'de Saraçhane'de görüşmüşlerdi...
Sonra bildiğimiz "sansasyonel" görüşme geldi;
kar, kış, kıyamet ortamında Rumeli Kavağı'nda bir balıkçıda...
Aynı gün daha erken saatlerde İngiltere Başkonsolosu Paleo ile İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu görüşmüşlerdi.
"Ne oluyoruz yahu?" dememek imkânsız.
Benim merak ettiğim, bizim Dışişleri'nin ne düşündüğü...
Cumhurbaşkanı'na güven mektubunu daha yeni veren ve mesela Meclis Başkanı'nı bile henüz ziyaret etmemiş ABD Büyükelçisi'nin apar topar İmamoğlu ziyareti de garip...
Bu işler normal işler değil; Viyana Sözleşmesi'ne uyup uymadıkları tartışılır ama
diplomatik nezakete uymadıkları çok açık.
***
Geçtiğimiz ekim ayını hatırladınız mı?
On büyükelçinin Osman Kavala'yı bahane edip ABD merkezli bir bildiriyi çoğaltarak Türkiye'ye ültimatom vermeye kalkışmalarını...
Sonra "İstenmeyen adam/persona non grata" ilan edilmekten korkup Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesi'ne bağlılık bildirerek geri adım atmışlardı.
İşte o bildiride İngiltere (Birleşik Krallık) yoktu.
Bu çok önemli bir noktaydı.
Ama şimdi bu
"yüz yüze" görüşmeler ve resmiyet dışı fotoğraflarla
İngiltere ne anlatmak istiyor
olabilir?
***
Ha! Sahi...
Bizim muhalefetin onlarca yıldır hamiliğini üstlenen Almanya nerede?
Almanya demek, Avrupa demek...
Avrupa, Ukrayna tedirginliğini üzerinden atar ve enflasyon sıkıntısından başını kaldırabilirse, Kılıçdaroğlu'nun yardımına koşar mı?
***
NOT DEFTERİ
"Biri özel bir aşı icat etmeli" diyordu. "Ya da bir hap. Bugünlerde bulacaklar bu hapı. Hep inançlı bir adam oldum ben. İlerlemeye inanıyorum. Bugünlerde piyasaya erdem hapları, insanlık hapları sürecekler. İnsanlar, her sabah işe gitmeden önce, bir bardak suyla birlikte bir hap yutacaklar." (ROMAIN GARY / Cennetin Kökleri)