CUMARTESİ NOTLARI: Gelecek, çocuklarla gelir

Gerçekten garip! Omicron varyantı yayılıyor, medya hemen "Uğur Şahin haklı çıktı" manşeti atıyor. Şimdiye kadar yapılmış aşıların etkisinin kaybolduğunu gösteren araştırmalar tamamlanıyor, ne alakası varsa haber kanallarında bu bilgi de "Uğur Şahin haklı çıktı" sözleriyle aktarılıyor. Pandeminin önümüzdeki yıl biteceği iddiaları ile 2024'e kadar aynı koşullarda yaşayacağımızı söyleyen haberler aynı başlıkla veriliyor: "Uğur Şahin haklı çıktı!" İçeriğe bakıyorsun, başlıkla uzaktan yakından ilgisi yok. Soruyorum şimdi: Arkadaşlar, iyi misiniz? Uğur Şahin'in bizzat sizin bu halinizle de ilgili bir açıklaması var mı?

***

ABD Hava Kuvvetleri'nce 1996'da yapılan bir çalışmada 2025 şöyle hesaplanıyordu: "Hava değişimi, iç ve dış güvenliğin bir parçası haline gelecektir. Saldırı ve savunma uygulamalarında hava durumu değişikliği önem kazanacak, caydırıcı bir nitelik kazanacak. Yeryüzünde yağış, sis ve fırtına oluşturma yeteneği ve yapay hava durumu üretimi askeri teknolojinin içindedir." Şimdi gel de "hava durumu" ile iklim değişimini birbirine karıştıranlara bunları anlat! Havadaki her garipliğe "Hah, işte küresel ısınma!" demeye alıştırılanlar gerçeğe uyandıklarında geç olacak.

***

Dünyanın nereye doğru gittiğini tartışırken çocukların arzu yatırımları ve derinleşen alışkanlıklarına bakmaktan kaçınıyoruz... Oysa esas hikâye orada... Mesela yetişkinlere bakıyorum, sosyal medyada sürekli geleneksel yemeklere dönüş ve rafine tatlardan konuşuyorlar. Çocuklara bakıyorum, onlar için ambalajlı şekerlemeler ve endüstriyel burger/patates cazibesinden ötesi yok. İstediğiniz kadar fastfood'u eleştirin, ne yazık ki gelecek oradan gelecek. Bu çocuklara ilerde yapay eti veya draje haline getirilmiş proteini sevdirmek öyle kolay olacak ki!

***

Bazı okurlarım ara ara eski "Pazar notları"mı hatırlatıyorlar... Biri şu: "Acı çekmekten öyle korkuyor ki, kimseyi sevmiyor ama herkesle iyi geçiniyor."

***

Dijitali bırakıp tekrar basılı kitap okumaya döndüm. Çılgınca bir okuma süreci içindeyim. Lakin iyi ki, sosyal medya var! Çünkü zihinlerine ve dikkatlerine güvendiğim (ama gerçek hayatta tanımamın imkânsız olduğu) çok sayıda kişinin kitap değerlendirmeleri çok işime yarıyor.