HAŞMET BABAOĞLU

Bu nasıl düşmanlıktır!

Fransızlar, İngiltere'den hiç haz etmezler...
İngilizler de Fransa'ya gıcıktır.
İtalyanlar ara ara sorarlar kendilerine; Almanya'ya mı düşman olmalı, yoksa Fransa'nın kibirli hallerine mi savaş açmalı?
Rusya deseniz...
Doğusuyla batısıyla bütün Avrupa için hep bir şüphe ve korku kaynağıdır; her an "düşman"a dönüşebilecek bir ülke gözüyle bakılır.
Uzaktan "kanka" sanılan Norveçliler ve İsveçliler arasında bile bir soğukluk vardır. Norveç'i sevmeyen İsveçli çoktur.

***

Tarihtir, coğrafyadır, olur böyle şeyler...
Ama bu milletlerin hiçbirinde kendi ülkesine karşı yaygın ve inatçı bir düşmanlık eğilimi göremezsiniz.
Olmayacak şeydir!
Fransızların geniş bir kesiminin baskın biçimde Fransa düşmanlığından söz ederseniz, komik olursunuz.
Bir İngiliz'in gittiği okullarda Birleşik Krallık düşmanı olarak yetiştirilebileceğini aklınızdan bile geçiremezsiniz.
Bir Alman partisi olacak da sürekli Almanya'ya düşmanca tutumlar takınacak!
Şaka mı yapıyorsunuz?
Lakin bu türden tutumlar bizde yüz küsur senedir normal sayılır ve yaygın bir haldir.
Siyasetçidir, gazetecidir, sosyal medya gevezesidir, iş adamıdır, öğrencidir, öğretmendir; bu ülkenin insanıdır ve kendini tarif et desen, aklına ilk olarak Türkiye'ye düşman duygular ve fikirler gelir.
Daima ülkesini horlar, yapılan her iyi şeyi kötüler...
"Mavi Vatan"ı bile...
"Milli Muharip Uçak projesi"ni bile aşağılar..

***

Erdoğan'a muhalefet, hükümete muhalefet bahanesi ardında hızla gelişen ve kendine özgü bir popüler kültür üreten bir şeyden söz ediyorum.
Sadece siyaset medyasına değil, dijital platformlara baktığımda da bu atmosferin yayıldığını görüyorum.
İnsan bazen ağzı açık hayretle bakıyor olup bitene ve içinden soruyor; "bu insanlar nasıl bu kadar kendi ülkelerinden nefret edebilirler?"
En fenası şu ki...
Türklerin kendi ülkelerine düşmanlaştırılmaları artık iyiden iyiye politize ediliyor; bir "çıkış" projesi haline getirilmek isteniyor.
Adına "muhalefet" denilen ittifak bu konuda zirve yaptı.
Misyonları baştan aşağı bu olabilir mi?
Düşünmek gerek.

***


NOT DEFTERİ
"Her şey sırasında ve zamanında," diye düşünüyor: Sırasını ve zamanını bir geçirdin mi, her şey boş. (TARIK BUĞRA / Yağmuru Beklerken)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.