Anlaşılır gibi değil...
"Haşmet abi, dedemi ziyarete köye gittim, iki gün kaldım. Gördüm ki, hem akrabalarımın, hem de müdavimlerinin yaşları 70 üstü olduğu köy kahvesinin gündemi sosyal medya gündemiyle bire bir aynı...
Niye bu gerçek görmezden geliniyor, niye hükümet sosyal medyayı küçümsüyor, anlayamıyorum.
Sosyal medyayı ciddiye almazsak, yalanla mücadele çok zor."
***
Bu türden sorulara cevabım eskiden çok netti."Seçim sandığı tercihleriyle güncel dedikodular arasındaki fark her kesimden siyasetçiyi sosyal medyayı da küçümsemeye itiyor" diyordum.
Sosyal medya da güncel dedikodu kıvamındaydı çünkü.
Konuşan çoktu ama inanan yoktu.
Sosyal medyada haber aktarımında palavracılık ve abartma hep vardı ama "ajanslar"ın manipülasyonu henüz devreye girmemişti.
Şimdi öyle mi ya?
Her yer sosyal medya...
O yüzden de yalan her yerde.
Artık "siyaset kesimi, hükümet, devlet niye sosyal medyayı hafife alıyor?" diye sorulduğunda...
Susuyorum.
Ya da dürüstçe, "hiç anlamıyorum, hiç!" diyorum.
Çünkü anlaşılacak şey değil.
Son yerel seçimlerde sosyal medyaya bakışımızın değişmesi gerektiğini anlayamadıysak...
Orman yangınları sırasında bile uyanamadıysak...
Ne zaman?
***
Alın işte!Bozkurt'ta HES patladı yalanını...
Bu yalan sel felaketinin hemen ardından sosyyal medyaya salındı.
Aklı selim kişiler tam bir buçuk günü "gerçek değildir, bu yine malum algı operasyonudur" diyerek geçirdiler ama kaç aklı selim kişi kaldı?
Yetkililer nihayet üçüncü gün "Patlayacak HES yok, yalan bunlar" diyorlar.
Fakat sosyal medyada asıl olan görüntüdür.
Görüntü nerede, görüntü?
Çıplak gözle görüntü dördüncü gün bir YouTuber olan Adem Metan'dan geliyor; Bozkurt'taki HES'in boru tipi bir elektrik türbin sistemi olduğu, patlama diye bir şeyin imkansız olduğu anlaşılıyor.
***
Alın Afgan haberlerini...Nasıl ciddi bir iletişim sorunu olduğunu, sosyal medyayı gerekirse hukuki/ cezai müeyyideleriyle ciddiye almak gerektiğini Afgan göçmen haberleriyle anlayabilirsiniz.
Videolar yalan...
Ama arsızca ortalığı doldurdular.
Dahası bu yıl ülkeye giren Afgan göçmen sayısı mesela 2019 yılındakine göre çok az...
Yetkililer ise bu gerçekleri ifade etmekte ne kadar "soğukkanlı"lar...
***
Yerim kalmadı...O yüzden burada keseyim...
Aslında sokaktaki insan biliyor...
Sosyal medya çok sosyal...
Oradaki dünyayı hafife alan yanılır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- ‘Ben... şey... inanacağım’ (17.11.2024)
- Haftanın notları: Maneviyat ölünce... (16.11.2024)
- Son... Bahar (15.11.2024)
- Nükleer ciddiyet! (14.11.2024)
- Hangi aile? (12.11.2024)
- Sahnede ne var? (11.11.2024)
- Gördüm (10.11.2024)
- Haftanın notları: Yeni pandemi gelir mi? (09.11.2024)
- Gündem değil, temel mesele! (08.11.2024)
- Fark eder mi, etmez mi? (07.11.2024)