Uzun süredir gündemimizde olan psikolojik taciz (mobbing) ile ilgili Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yeni bir genelge yayımlandı. Resmi Gazete'de yer alarak yürürlüğe giren genelge bu konuda yenilikleri de beraberinde getirdi. Mobbing konusu İş Kanunu'nda da var. Ancak uygulamalarda hem işveren ve yönetici açısından hem de çalışanlar açısından bazı zorluklar ortaya çıkıyor. Yeni genelge birçok sorunu da ortadan kaldırmaya yönelik yenilikler içeriyor. İşte hukukçuların da görüşleriyle mobbing ve korunmak için yapılacak detaylar
Mobbing nedir?
Mobbing, bir işyerinde çalışanların veya işverenin bir başka çalışanı aşağıladıkları, rencide ettikleri, söz ve davranışlarla taciz ettikleri; psikolojik şiddet uyguladıkları bir süreç. Psikolojik baskının mobbing olması için sistematik ve sürekli olması gerekiyor.
Neler mobbing kavramına giriyor?

Yıldırma, zorbalık
ve işten bıktırma
amacı olmalı.

Mobbingin
iş yerinde
gerçekleşmesi
gerekiyor.

Düzenli aralıklarla
tekrarlanmalı.

Bilerek ve sistematik
şekilde olmalı.

Mobbinge uğrayan
çalışan psikolojik ya da iş
ile ilgili zarar görmeli.
Neler mobbing örneği olabilir?

Konuşurken sözün
kesilmesi.

İşçinin işini yapmasına
engel olma.

İşçinin işten ayrılmasına ve
uzaklaşmasına yönelik davranışlar.

Lakap takma, cinsel
tacizde bulunma.

Kaba ve kötü sözlerle
kişiyi rencide etme.

İşçiyi küçümseyerek sürekli
eleştiride bulunmak.

İşçinin göreviyle alakasız
görevler verilmesi.
Yeni genelgede neler var?
7 madde olarak hazırlanan yeni genelgede, "Çalışanların işyerlerinde kasıtlı ve sistematik olarak belirli bir süre aşağılanması, küçümsenmesi, dışlanması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi tutulması, yıldırılması ve benzeri şekillerde ortaya çıkan psikolojik tacizin önlenmesi elzemdir" deniliyor. İş yerlerinde psikolojik tacize maruz kalan tüm çalışanların, ilgili mevzuatında yer alan usullere göre çalıştıkları kurum ya da kuruluşa, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu'na, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi (ALO 170) aracılığıyla veya doğrudan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ya da Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'na ve Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvurularını iletebildikleri bildirilen genelgede, psikolojik tacize karşı tedbirlerde yer alıyor.
Yeni kurul nasıl çalışacak?
Genelge ile Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu yeniden teşekkül ettiriliyor. Kurul, Adalet Bakanlığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, işçi, işveren ve kamu görevlileri konfederasyonları, ile alanında uzman ve akademisyenlerden oluşacak. Bu kurul ülke çapında mobbing mücadelesini sağlayacak.
Mobbing yapıldığını nasıl anlarız?
Düzenli ve sistematik şekilde baskıya uğruyor ve bunun sonunda yeterliliğinizi sorgulayacak duruma geliyorsanız size mobbing uygulanıyor demektir.
Çalışan ne yapabilir?
İş yerinde sistematik olarak baskı gördüğünü düşünen çalışanlar öncelikli olarak işverene başvuru yaparak yöneticinin yaptığı bu davranışları iletmeli. Buna imkân yoksa ya da bizzat işveren tarafından mobbing uygulanıyorsa ALO 170 başta olmak üzere yukarıda belirttiğimiz tüm kurumlara müracaat edilebiliyor. Zaten gerekli incelemeler hızlıca yapıldıktan sonra konu gerekirse adli makamlara da intikal ettiriliyor. Burada birçok çalışan 'işini kaybetmek korkusu' sebebiyle mobbinge sessiz kalıyor. Başvuru kanallarında isminizin gizli tutularak soruşturmanın sürdürülmesini isteme hakkınız var. Bu yüzden şikayet etmekten çekinmeyin.
Mobbing nasıl ispat edilir?

Şirket yöneticileri tarafından
atılan E-mail, SMS, whatsapp
konuşmaları.

Mesai saatleri dışında olan geç
saatlerde bu yollar ile iletişime
geçilmesi de psikolojik zorbalık
olarak nitelendirilebiliyor.

Psikolojik sorunlar ortaya
çıkmışsa doktor raporu delil olur.

Yargıtay bu konuda gizli ses
kayıtlarını da delil saydı.
YARGI KESİN DELİL ARAMIYOR
Bu konuda yargı kararları var mı?
Mobbingin ispatının zor olduğu için Yargıtay bu konuda bazı kararlar da verdi. Yargıtay 22. Hukuk dairesi bir kararında şu ifadeleri kullandı: "Mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı; davacı işçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri sürmesinin yeterli olduğu, işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispat külfetinin davalıya düştüğü; tanık beyanları, sağlık raporları, bilirkişi raporu, kamera kayıtları ve diğer tüm deliller değerlendirildiğinde mobbing iddiasının yeterli delillerle ispat edildiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir (Yargıtay 22. HD., E. 2013/693, K. 2013/30811)."
İşçinin beyanı yeterli sayılır mı?
Yine 22. Hukuk Dairesi bir kararında şu ifadeleri kullanıyor: "Mobbingde, kesin ve mutlak bir ispat şartı aranmamalıdır. İşçinin, kendisine işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguları ileri sürmesi yeterlidir. İşyerinde mobbingin varlığını gösteren olguların mahkemeye sunulması halinde, işyerinde mobbingin gerçekleşmediğini ispat külfetinin işverene düştüğü kabul edilmelidir (Yargıtay 22. HD., 2015/11958 E., 2016/15623 K.)."