Bu yazıyı kaleme almaya başladığımda dakika 86'ydı ve maç 2-1'di. Bu ana kadar karş-ı laşma için genel yorumum şu; derbiyi kazanması gereken takım Beşiktaş, kazanmaması gereken taraf Galatasaray… Ama işte bu futbol;belli olmaz. Maçı hem izliyorum hem de telefonda yazdırıyorum. Dakika 55; G.Saray'da hiç oynamayan iki isim var: Mertens ve Oliveira… Acaba 2. yarı kımıldanırlar mı dedim ama kımıldanamadılar. Beşiktaş da rakibinin üstüne geldikçe geliyor. Peki kulübedeki teknik adam ne yapıyor? Hiçbir şey. Beşiktaş buarada farkı da açabilir ama onlar önegeçtikten sonra maalesef telaşlı top kullanmayabaşladılar. Aboubakar etkili değildi. Çok top ezdi ve arkadaşlarına rahat pozisyonlar hazırlayamadı. Cenk çok çalıştı, iyi işler yaptı. Ama Beşiktaş'ın en iyisi Fernandes'ti. İyi yerlere girdi, topu ayağına aldı, mızrak gibi orta sahayı da geçti, defansın üzerine yüklendi. Bakınız; maç boyunca Beşiktaş kalecisinin kurtardığı bir pozisyonu söyler misiniz? Ya da Galatasaray'ın ahlar vahlar içinde kaçırdığı bir pozisyon! Yok… Muslera geçen karşılaşmalarda oyunkurmaya kalktı ve takımı gol yedi. Aynışeyi dün de yaptı, yine gol yediler. Akıllanmamışlar. Son 7-8 dakikaya girildiğinde artık Gomis'i kullanacaksın. Seni son dakika golleriyle buraya getirdi. Hem arkadaşları için hem de rakip takım için önemli bir isim. Okan Buruk bununeden yapmadı anlayamadım.
Hafta içi bu kadar baskıya rağmen bence hakem iyi işler yaptı. Hoş Galatasaray,Beşiktaş'ı oynadığı futbolla zorlayamayıncatek taraflı futbol oynandı. Bu da hakemin işine yaradı. Beşiktaş puan kaptırsa ya da kaybetseydi futbol adına yazık olurdu. Tam yazının sonuna gelmiştim. Etkili olmadığını söylediğim Aboubakar, güzel bir top buldu ve geç de olsa tabelayı 3 yaptı. Bu mağlubiyetkesinlikle Okan Buruk'a yazar. Oyunuokuyamadığı için.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.