ERKAN TAN

Gazze Kasabı kanser mi…? İla cehenneme zümera…!

NETANYAHU'YA 3. derece prostat kanseri teşhisi konuldu. Dileriz bu katil, kanserden acılar içinde feryad ede ede zindanlarda çürüyerek ölür!
Gerçi kimileri gelişmeleri; İsrail'in işlediği soykırım ve iğrenç insanlık suçları nedeniyle her geçen gün yalnızlaştığını, Yahudilere karşı dünyanın her yerinde artan bir öfke ve tepki oluştuğunu, bu yüzden mevcut Netanyahu hükümetinin yıkılıp yerine başka isimlerden oluşan yeni bir yönetimin gelmesi için hastalık bahanesi ile bir iktidar ve Başbakan değişikliği operasyonu olarak görüyorlar. Böylelikle; kanser olduğu için de yargılama ardından muhtemel cezanın da yalan dolan olacağı tahmininde bulunuyorlar… Biz bedduamızı ALLAH'a arz edelim… ALLAH'ım; yalvarıyoruz sana; peygamberlerinin, meleklerinin, yeryüzündeki ve gökyüzündeki tüm yarattıklarının ve cehennemin LANETİ Netanyahu ile Siyonist Yahudilerin ve destekçilerinin üzerine olsun…
SURİYE'DE VE TÜRKİYE'DE MEZHEPÇİLERE DİKKAT…!
Suriye'de Esed rejiminin ve İran'ın katilleri, sırf Sünni oldukları gerekçesiyle insanları diri diri toprağa gömüyorlardı, "Esed'den başka ilah yoktur" demeye zorluyorlardı. Bugün yeni Suriye yönetimi, bu alçakları gözaltına alıyor ve hak ettikleri şekilde hesap soruyor.
Birileri de bu operasyonları durdurmak için Suriye'de "Aleviler katlediliyor" diye kampanya yapıyor. Alevi kökenli vatandaşlarımızı yalan ve iftiralar ile bir kaos ve kavganın içine çekmeye çabalıyorlar. İşin içinde İran başrolde.
Ortada katliam falan yok, aksine asıl katliamcılar tutuklanıyor ve hesap soruluyor.
Rejimin işkenceci katilleri bir bir yakalanıyor ve hesap soruluyor. Birileri de istiyor ki bu katillerden hesap sorulmasın! İçimizdeki bazıları, Lazkiye'de göbek atan Nusayrilerin videolarını paylaşarak "Suriye'de hayat harika" diyorlardı. Türkiye'nin verdiği destekle mazlum Suriye halkı esaretten kurtuldu, katil ESED, İRAN, RUSYA ve ABD kaybetti diye kuduranlar ve yalanlarla, algılarla ortalığı karıştıranlar ya birilerinin maşasıdır ya da insanlık düşmanı alçaklardır, başka ihtimal yok!
İMRALI "HAZIRIM" DEDİ DE TERÖRİSTLERİN SAHİPLERİ BAŞKA
Devlete ve millete doğrulttuğu silahları atıp, teslim olan, pişmanlık duyan, bütün suçlulara karşı uygulanan bir hukuk her zaman vardı, halen var. Dolayısı ile böyle bir teslim olma, pişmanlık duyma hali elbette önemlidir ve geçmişte yapılan hataları tekrarlamadan teslim olma ve pişmanlık süreçlerinin uygulanmasına destek olmak gerekir. Peki ama bu örgüt İmralı'dakini dinleyecek mi…? Örgütün asıl sahipleri kimler…? Her fırsatta ve her zaman yazıyor, söylüyorum… DAĞA çıkınca, PKK'lı... Suriye sınırını geçince, SGD/PYD/ YPG'li... İran'da PJAK... Meclise girince, HDP/DEM'li oluyorlar. Gerçek bütün çıplaklığı ile meydanda duruyor. Bölgenin bütün halkları, bu örgütlerin emperyalizmin kucağındaki kadrolar olduğunu biliyorlar.
Beyni ve kalbi İsrail'in, gövdesi Avrupa ve ABD'nin, elleri İran'ın, ayakları Rusya'nın olan bir örgüt…
SİLAHI BIRAKMA DİYE YALVARANLAR VAR
Bu arada; bazı solcuların maskeleri düştü, ezberi bozuldu, boyaları döküldü.
Sözde muhalif kanallarda konuşmacılar terör örgütü niye silah bıraksın diye analiz yapıp, adeta terör örgütüne sakın silah bırakma diye yalvarıyorlar. Seçimlerde teröristlerin siyasi parti maskeli adamları ile açık iş birliği, ittifak yapanlar, iktidarı terörist ile görüşme yapmakla itham ediyorlar…
SURİYE'DE SEÇİMLER HEMEN NASIL YAPILSIN…?
Türkiye'deki solcular ve CHP yancıları, diktatörü devirenlere "devrimci" payesini çok görüyorlar… Suriye'de yeni yönetim, hemen seçim yapılamayacak dedi diye çamur atmaya başladılar. Türkiye'nin tek parti diktatörlüğünden demokrasiye geçişinin yirmi yıldan fazla bir zaman almış olmasını hiç konuşmuyorlar… Mülteciler evine dönememişlerken, insanların ezici çoğunluğu yoksulluk sınırının altında yaşarlarken, çadırda yaşayan insanların dönecek bir evleri bile yokken, hala evlatlarını hapishanelerde arayan ve bulamayan acılı anneler/babalar varken, kimler neyi seçecekler…?! Şu anda Suriye'de yaşayanların ve mülteci olarak dünyanın değişik ülkelerinde bulunanların vatandaşlık kayıtları bile ortada yok. Böyle bir ülkede ve ortamda seçim olur mu…? Esed'in yeraltı zindanlarında dövülerek öldürülen gençler, iç çamaşırlarıyla tutulan kadınlar, akla hayale gelmeyecek işkenceler… Yanıbaşımızda tarihin en büyük zulümlerinden biri yaşanırken katil oğlu katil Esed lehine susanlar, bugün ağız ishali olmuşlar…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.