SİYONİST Yahudilerin yaptığı bu korkunç katliamlar, işlediği iğrenç insanlık suçları asla unutulmayacaktır. İsrail ile beraber; Amerika, Avrupa ve Batı; devletleri ile ulusal ve uluslararası kuruluşları ile topyekün ve açıkça din savaşı yapıyorlar. Dünya bunlar kadar alçağını görmedi. İnsanlık bu kadar alçalmadı.
Hamas ile değil, siviller ile savaşıyorlar. Orta yerde binlerce çocuk öldüren bir Yahudi devleti, daha doğrusu devlet isimli terör örgütü var. İsrail günlerdir Kemal Adwan Hastanesi'ni ablukaya aldı; hastalar ve doktorlar açlıktan ölme noktasına geldiklerini söylüyorlar. İsrail, dünyanın gözü önünde, bir hastaneyi doğrudan ve açıkça günlerdir bombalıyor.
Hastane kapısında tuzak patlayıcılar bulunuyor, bu patlayıcılar sebebiyle dışarıya su almak, ihtiyaç gidermek için çıkmaya teşebbüs eden yetişkinler ve çocuklar en acı şekilde ölüyorlar.
ABD VE İSRAİL SURİYE'NİN TAMAMINI İŞGAL EDECEKLERDİ
SDE Stratejik Düşünce Enstitüsü araştırmacısı ve yazarı Sinan Tavukçu yazmış, sizler için özetlemeye çalıştım ve satırbaşları ile arz ediyorum:
"Kasım ayı sonuna doğru Lübnan operasyonunu tamamlayan İsrail ve Başbakanı Netanyahu, bir sonraki hamle olarak Şam'a yönelmeyi, Suriye'de bulunan İran askerlerini ve güya Lübnan'dan kaçtıklarını iddia ettikleri Hizbullah milislerini temizleme, yok etme gerekçesiyle Suriye'ye girmeyi planlamıştı.
Netanyahu, planını devreye sokmak için işgali altındaki Golan Tepelerine iki tümen askerini yığmış, Lübnan'da bulunan bir tümenine de doğuya doğru kayması emrini vermişti. İsrail'in asıl hedefi Şam'ı, Suriye'nin tamamını ele geçirmekti. Bunun için ABD ve İsrail'in Suriye'ye çok fazla asker yığmasına da gerek yoktu. Esad rejiminin kara birlikleriyle, kuzeydoğuda ABD kontrolündeki PKK/ YPG/SDG gibi vekil terör örgütleri ülkeyi İsrail'e teslim etmek için yeterliydi…"
PKK/YPG/SDG, ZATEN YAHUDİLERE AİT
Sinan Tavukçu devamla şunları yazıyor: "ABD ve İsrail, kendisiyle birlikte hareket edecek olan rejim askerlerine ve vekil terörist güçlere havadan her türlü desteği vererek Suriye'yi tamamen kontrol altına alacak, Türkiye destekli rejime muhalif grupları ise Türkiye'ye sürecek ve operasyon sona erdiğinde, PKK/YPG/SDG ile Suriye'yi paylaşacaktı.
Bunlara verilenin dışında kalan bölgede yine Beşar Esad kontrolünde bir Nusayri devleti oluşturacaklardı. Burada, Esad'ın yeni kuracağı Nusayri devleti İran'ın işine gelmez mi, sorusu sorulabilir. Hayır gelmez. Çünkü, Esad'ın kuracağı Nusayri devletinin kontrolü İran'da değil İsrail'de olacaktı. Türkiye bu duruma fırsat verirse sadece Lübnan ve Suriye İsrail'in ve ABD'nin işgali altına girmeyecek, aynı zamanda önce Hatay'dan başlamak üzere Türkiye'nin önemli bölgelerinden toprak taleplerini de seslendireceklerdi.
Muhaliflerin operasyonu aslında, sadece rejime karşı değil ABD ve İsrail ile onların işbirlikçisi terör örgütlerine karşı başlatılmıştı. İşte, Suriye devriminin en önemli bam teli burasıdır…."
KASYUN DAĞINDAN ŞAM'A BAKIŞ
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, Kasyun Dağı'nda çay içerek Şam şehrini izledi... O anlar ve ziyaretin tamamı, sadece bölgede değil, bütün dünyada çok müthiş bir ilgi gördü.
Ve fakat; Suriye'deki gelişmelerin arkasından ABD ve İsrail çıkmayınca, içimizdeki bazıları üzüldüler, ama HTŞ, ama Colani, ama Şam deyip duruyorlar…
BATI PUTUNA TAPANLAR
Bingöl İlahiyat Fakültesinde eğitim gören Azzam Garip Halep Valisi oldu. Bingöl'deki üniversitemiz ile hatta Bingöl ile alay eden, Azzam Garip'i hor gören, aşağılayan, küçümseyen sosyal medya mesajları gördüm… Türkiye'de lisans, yüksek lisans, doktora yapmış ve çeşitli makamlara atanan diğer Suriyeliler için de benzer yorumlar vardı. Vali Azzam Garip; Avrupa, ABD, Kanada, Avustralya veya diğer Batılı ülkelerin üniversitelerinden mezun olmuş olsaydı öve öve bitiremeyeceklerdi… Ülkemizde böyle bir insan topluluğu var; bu memleketin sahip olduğu olumlu işlerden, kendi insanının değerlerinden, kültüründen, ürettiklerinden ve başarılarından gurur duymuyor ve hatta rahatsız oluyorlar… Onlara BATI'ya tapmak öğretilmiş. BATI ne isterse yapalım, neyi istemezse yapmayalım.
Her hal ve şartta BATI'nın emrinde olalım, kulu, kölesi olalım istiyorlar.
GOLAN'DA DİŞ GÖSTERENLER
MHP Lideri Devlet Bahçeli, gözünü Türkiye topraklarına da dikmiş olan, İsrail ve destekçilerine, kitabın orta yerinden söyledi: "Şam güvendeyse günü geldiğinde Kudüs de güvende olacaktır. Golan'da diş gösterenlerin, Şam'a parmak sallayanların azı dişini Kudüs'te sökmek sadece bir zaman meselesidir…" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı ile; güçlü ve büyük Türkiye Cumhuriyeti, bütün bu saldırıları da defedecektir inşallah.