DAĞISTAN'DA yaşanan terör saldırısını bütün kalbimle lanetliyorum. Bu tür terör saldırıları, kime, nerede, ne zaman, kim ya da kimler tarafından, nasıl yapıldığı gibi soruların cevapları bakımından çok özel anlamlar barındırır. Yani bu saldırılar ile Rusya'ya birileri bir mektup yazdı. Rusya şimdi bu terör saldırısı ile kendine verilen mesajı iyice ölçüp biçip bir karşılık verecek.
GÜNEY KIBRIS VE YUNANİSTAN DA SOYKIRIM FAİLLERİDİRLER
Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan beraberce Gazze'deki soykırımın ortağıdırlar.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis daha ilk anlarda koşa koşa gidip Gazze Kasabı Netanyahu ile sarmaş dolaş poz vermişti.
Katiller sürüsü İsrail'e tam destek verdiklerini ilan etmişti. Güney Kıbrıs Rum Kesimi de Gazze'deki soykırımda görev aldı.
ABD, İngiliz, Fransız, Alman uçakları buradaki hava üslerinden kalktı.
Gazze soykırımına katılan özel birlikler ile askeri silah, teçhizat, malzeme bu üslerden iletildi.
Muhtemelen İsrail/Lübnan çatışmalarında da yine Güney Kıbrıs'taki askeri üsler kullanılacak.
İSRAİL BİZİ DE TEHDİT EDİYOR
Daha önce de yazmış idim…Yaşananların, Filistinli Müslüman kardeşlerimizin uğradıkları zulüm dışında da ülkemiz ile ilgisi vardır. İsrail aslında asıl bizi tehdit ediyor. Yahudiler; tahrif ettikleri Tevrat'ta hüküm uydurmuşlar.
Filistin dışında, Türkiye'den de toprak istiyorlar.
Nihayetinde bizi de öldürüp, bombalayacaklar. Yani şimdi tüm "Gazze, Kudüs Yahudilerindir" fikrini kabul edersek, ALLAH korusun, gelecekte, güneydoğumuzu Yahudilere vermeyi kabul etmiş oluruz.
Siyonist Yahudiler; "Arz-ı Mev'ud'u kuracağım, en son olarak Türkiye'ye geleceğim, ne pahasına olursa olsun senden de toprak alacağım" diyorlar.
Eğer şimdi bu lanetlenmiş Siyonist Yahudilere itiraz etmez, dur demezsek nihai hedefleri ülkemizdir, aziz vatanımızdır.
GEZEN BAŞKAN…!
İSTANBUL'UN kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar.
Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular, hala savunuyorlar… İstanbul'da reklama/ algıya ayırdıkları bütçeyi, depreme ayırmadılar.
Artan su faturaları... Halk Ekmek'e, otoparka zam… Yapılmayan metro hatları, çökmüş şehir içi ulaşım...
Bütün bunlar yaşanırken;
İstanbul Belediye Başkanı malum şahıs, tuhaf yurtdışı gezileri ile meşgul, arada bir makamına uğruyor, vaatlerini hatırlamıyor bile... Ankara'da belediye şirketlerindeki korkunç istismar ve nerede olduğu belli olmayan paralar...
Belediye kadrolarındaki (yani milletin cebinden) nerede, ne iş yaptıkları bilinmeyen bankamatik memurları ve sosyal medya trolleri... Yapamadılar, yapamıyorlar ve yapmayacaklar...
CHP'NİN AZGIN MİLİTAN MEDYASI
Bu arada; iktidar belediyeleri ya da parti mensupları yapmış olsa idi kıyameti kopartacakları iş ve durumları… CHP idarecileri, sözcüleri, CHP'nin tarafsız maskeli militan medyası, sosyal medyadaki azgın yandaşları, görmüyor, duymuyor, konuşmuyor, göstermiyorlar… CHP'de Ekrem, Özgür, Kemal ve taraftarları; partiyi kim idare edecek diye dövüşüyorlar, el altından, taraftarları aracılığı ile birbirlerine iğrenç suçlamalar yöneltiyorlar.
Bunlara ilaveten bir de eski HDP, şimdinin DEM'i var.
CHP'de adeta birbirlerini bir kaşık suda boğacak gibi kavga eden bu insanlar; size yaşadığınız il ya da ilçede tertipli, düzenli, disiplinli hizmet bundan sonra da vermezler, veremezler...
YENİ NESİL SAVAŞ YALAN VE İFTİRA
Devletimize ve milletimize düşmanlık yapanların silahları artık; tabanca, tüfek ve bombalar değil yalanlar olmuştur… Terör ve terörist, şekil ve yöntem değiştirmiştir. Eskiden terör örgütleri ve teröristlerin yaptıklarını, günümüzde yalan söyleyerek ve yayarak yapıyorlar. Yalan söylemek ve yaymak, günümüzün yeni savaş ve yok etme taktiğidir.
Hakikati yok etmek, her şeyi ele geçirmek anlamına geliyor. İğrenç yalanları ve iftiraları, sanki gerçekmiş gibi yayıyorlar. Gerçekleri olduğundan çok daha fazla büyüterek, küçülterek ya da yamultarak, milli birlik ve beraberlik cephemize saldırıyorlar.