KAZA mı, sabotaj mı, saldırı mı...?
Bilen biliyor...
Eldeki bilgiler ile bizler bilemiyoruz. Ancak; hal ve durum tek cümle ile özetlenebilir.
O da şudur: İran'ın Hamaney'den sonraki yönetim kadrosu bir helikopterin içinde adeta yok olmuştur.
Tahran, ilk anlarda sessiz, ardından sonradan yalan olduğu anlaşılan çelişkili açıklamalar ile çaresiz ve ezik kaldı. İran'ın, devlet gücü ve algısı yerle bir oldu, kritik şartlarda bir arama/kurtarma yeteneğinin hiç olmadığını da açıkça gördük. Neyse ki Türkiye'den açık kalplilikle yardım istediler. Eğer Türkiye olmasaydı cenazeleri belki yine bulurlardı ama kim bilir ne zaman...?
Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter enkazını, Bayraktar Akıncı İHA tespit etti, yüksek irtifadan bölge araması yaptı ve görevini başarıyla gerçekleştirdi. Yazılımı BAYKAR'a, kamerası ASELSAN'a ait, yani yerli ve milli. İmkan ve kabiliyeti daha önce savaş alanlarında kendini ispat etmişti, arama/kurtarma yönüyle de harika bir başarı elde etti. Dönüşte takip ettiği rota ile Van Gölü üzerinde çizdiği Türk bayrağımız, milletimizin yüreğini kabarttı...
Türkiye'de aklı, kalbi ve ruhu Türk milletinden olan herkes; savunma sanayi çalışmalarını içtenlikle destekleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile, Bayraktar Akıncı İHA ile, merhum Özdemir Bayraktar, evlatları Selçuk ve Haluk Bayraktar ile, emeği geçen herkes ile haklı olarak büyük bir gurur duyuyor...
İran Devletinin ve milletinin acısını paylaşıyor, başsağlığı diliyoruz.
ABD, İSRAİL VE İRAN
Daha evvel yazdığım hususları bu vesile ile yeniden arz ediyorum.
İran'ın İslam dünyasını toparlamak için, Kudüs'ü kurtarmak için bir takım teşkilatlar kurması, bunları işletmesi saygı ile karşılanır. Böyle bir düşünce eğer İslam dünyasını hedef alan devlet ve teşkilatlara karşı yürütülüyorsa takdire şayandır. Peki hakikat nedir...? İran'ın ileriye sürdüğü ideolojik doktrine göre, ABD ve İsrail büyük şeytanlardır.
Peki, İran bu güne kadar bu şeytanlara karşı ne yapmıştır?
Bunlara hangi zararı vermiştir? İran'ın abartılı ve aslı astarı olmayan blöf tehditlerden başka ABD ve İsrail'e karşı fiili bir eylemi olmuş mudur?
İran'ın ABD ve İsrail'e karşı kurduğunu iddia ettiği teşkilatların, bu güne kadar ABD ve İsrail ile savaştıkları görülmüş müdür?
İran, Müslümanlara karşı batının başlattığı projenin/savaşın oyuncağı olmuştur. İran mezhep taassubundan kurtularak, Sünni-Şii herkesi bir ve beraber görmediği sürece, kendisiyle birlikte bütün İslam dünyasını felakete sürükler... Bu cümleler ASSAM Uzmanı Suat GÜN'e ait...
ÇİRKİN, SİNSİ VE ÖDLEK KARAR
Dünyanın vicdan ve merhamet sahibi insanları, İsrail ve Netanyahu'ya karşı cesur bir tutuklanma kararı bekliyordu. Çirkin, sinsi ve ödlek bir karar çıktı.
Önce HAMAS liderlerinin tutuklanmasını, ardından İsraillilerin tutuklanmasını talep edebildiler. Katil ile kurban aynı muameleyi görmüş oldu. UCM hakimlerinden oluşan bir kurul, Başsavcı Khan'ın yakalama kararı başvurusunu değerlendirecek.
Sonuç olarak; İsmail HANİYYE'nin tutuklanması kararını tanımayacak ve uygulamayacak olan bir ülke, Gazze Kasabı Netanyahu'nun da tutuklanmasını tanımayacak ve uygulayamayacak...
FETÖ, CIA VE MOSSAD DEMEKTİR
Ankara Emniyetinde yaşananların ardından bir kez daha anladık.
FETÖ mensupları hiçbir zaman hakiki Müslüman bir tarikat, cemaat, dini topluluk olmamışlar.
ALLAH'a, Kur'an-ı Kerim'e hizmet ediyoruz maskesi ile kafirler kavminin içimizdeki istihbarat ve suç örgütü olmuşlar.
FETÖ ile mücadeleyi;
Haçlı Hristiyanlar, Siyonist Yahudiler, Amerika'nın bir bölümü, CIA, FBI, MOSSAD, Almanya ile mücadele olarak algılamazsanız, bütün değerlendirmelerinizde yanılırsınız. Ülkemizde hepimizin kabul etmek zorunda olduğu yalın gerçek budur.