İlk Türkçe gazeteyi Mısır Valisi
Kavalalı Mehmed Ali Paşa "Vekayi-i Mısriye" adıyla Mısır'da çıkardı.
İkinci Mahmud ise Batılılaşma faaliyetleri içerisinde
1831'de Osmanlı resmi gazetesi olan
"Takvim-i Vekayi"yi yayınlandı. İlk özel Türkçe gazetemiz olan
Ceride-i Havâdis ise 9 yıl sonra ilginç uluslararası bir hadisenin
ardından 1840'ta çıktı. Rahmetli
Orhan Koloğlu ve
Vahdettin Engin, ilk özel gazetemizin hikâyesini anlatırlar.
AVLANIRKEN ÇOCUK VURDU
İlk özel gazetemizi çıkaran
William Churchill, İstanbul'da Amerikan elçiliğinde konsolos yardımcılığı yapmış,
burada fazla dikiş tutturamayınca gazete muhabirliğine
başlamıştı. Avrupa gazetelerine İstanbul'dan haber gönderiyordu.
Aşırı derecede miyop olduğundan çevresinde
"Miyop Çörçil" olarak tanınırdı.
Churchill, 8 Mayıs 1836 Pazar günü Kadıköy'de av sırasında bir çocuğu yaralayınca Üsküdar Kadısı tarafından yargılandı. Ancak adli kapitülasyonlardan dolayı vatandaşının yargılanamayacağını söyleyen İngiliz Elçiliği, 10 Mayıs 1836'da Osmanlı hükümetine bir nota verdi. Hükümet üzerinde yoğun baskılardan dolayı çocuğun herhangi bir hayati tehlikesinin olmadığı doktor raporuyla tespit edilince,
Churchill iki gün sonra serbest bırakıldı. Osmanlı hükümeti, suçlu iken mağdur olmuş havasına giren
Churchill'in gönlünü almak için ona talep ettiği 10 bin kantar zeytinyağı satın alma imtiyazı ile pırlanta bir nişan verdi.
Bu olaydan sonra
Churchill'e taviz olarak gazete çıkarma imtiyazı da verildiği iddia edilir, ancak bu konu üzerine ayrıntılı bir araştırma yapan
Orhan Koloğlu, bu iddianın doğru olmadığını söyler. Eğer
Churchill olayın hemen akabinde imtiyaz aldı ise 4 yıl beklemesine gerek yoktu. Kaza hadisesindeki çekişmede İngilizler'e sert tepki veren Reisülküttap, yani Dışişleri Bakanı
Akif Efendi'den çekindiği için 4 yıl beklediği iddiası da pek doğru değildir.
Akif Efendi, bu olaydan kısa bir süre sonra görevden alınmıştı.
Ceride-i Havâdis
YARI RESMİ ÖZEL GAZETE
Osmanlı devlet adamları, kamuoyunu bilgilendirmek için gazete imtiyazının verilmesini sağlamışlardı. 1840 yılı, gazete çıkarmak için uygun ortamın oluştuğu bir dönemdi. 1839'da Tanzimat Fermanı'nın ilânıyla Osmanlı Devleti yenileşme sürecine girmişti. Reformların hem iç hem de dış kamuoyuna anlatılması gerekiyordu. Bunun en iyi yolu da bir gazete çıkarmaktı. Nitekim
"Ceride-i Havâdis Gazetesi", yarı resmi bir mahiyette devlet lehine yayınlar yapacaktı.
Ceride-i Havâdis, 1 Ağustos 1840'Ta Bahçekapı'daki Hamidiye Türbesi karşısındaki bir binada yayınlanmaya başladı. Başlangıçta on günde bir, sonraları da haftada bir çıktı. İlk zamanlarda günde 100-150 gazete satılıyordu. Bu satışla gazetenin ayakta durması mümkün değildi,
Churchill devletten aldığı yardımla gazeteyi çıkarabiliyordu. 1843 yılının sonlarına doğru devlet yardımı kesilince Ceride-i Havâdis zor duruma düştü.
Churchill, 1844'te bir dilekçe ile hükümete başvurarak maddi yardım talep etti.
Dilekçesinde, memlekete hizmet için gazete çıkardığını, dört yıl zarfında halka her türlü bilgiyi ulaştırdığını, dünya siyasetinden haberler verdiğini belirtiyor, kendisine verilen imtiyaz gereği hükümetten yardım aldığını söylüyordu. Fakat bir süredir bu yardım kesilmişti. Satış gelirleri masrafların karşılanmasına yeterli olmadığı için gazeteyi kapatmakla karşı karşıya kalmıştı.
Churchill, gazeteyi devletin çıkarması durumunda birçok devlet memuruna satılabileceği için gazetenin zarar etmekten kurtulabileceğini ve 2000 tiraja ulaşabileceğini ifade etmişti. Osmanlı hükümeti, Ceride-i Havâdis'in devamını halkın bilgilendirilmesi açısından faydalı bulmakla birlikte gazetenin devlet tarafından çıkarılmasını uygun bulmamıştı.
Churchill'in gazeteyi çıkarmaya devam edebilmesi için aylık 2500 kuruşluk yardım yapılmasına karar verildi.
Takvim-i Vekayi
REKABET BAŞLADI
William Churchill, 1846'da ölünce gazetenin başına oğlu
Alfred Black Churchill geçti.
Agâh Efendi'nin
Şinasi'nin yardımıyla 21 Ekim 1860'ta Türk basın tarihinin gerçek manada ilk özel gazetesi olan Tercüman-ı Ahvâl'i yayınlamaya başlaması üzerine,
Alfred Churchill, Ceride-i Havâdis'in yanısıra 2 Kasım 1860'ta Ruznâme-i Ceride-i Havâdis adlı yeni bir gazete çıkarttı. Bu gazeteler arasında zaman zaman dil, edebiyat gibi kültürel konularda çeşitli kalem kavgaları yaşandı.
Tercüman-ı Ahvâl ve bunun arkasından Tasvir-i Efkâr günden güne etkinliklerini arttırmalarına rağmen gerek Ceride-i Havâdis ve Ruznâme-i Ceride-i Havâdis aynı başarıyı gösteremediler. Tercüman-ı Ahvâl bir özel teşebbüs olarak bir Türk tarafından çıkarılmış ilk gazetemizdir. Ceride-i Havâdis, Türk basın tarihinde önemli bir yere sahip oldu. Gazete burada çalışan yazarlar için bir okul niteliğindeydi. Sonraki yıllarda Eğitim Bakanı olacak
Münif Paşa ve Sadrazam olacak
Küçük Said Paşa, bir dönem Ceride-i Havâdis'te çalışan Bâbıâli memurlarından bazılarıydı.
İlk özel gazetemiz, yaptığı yayınlarla Batı'nın tanınmasına yardımcı olmuştu. Ceride-i Havâdis, başka şehirlere muhabir göndermesi, savaş muhabirliği, ilâve neşri, hastalıklar hakkında bilgiler, ansiklopedik malumat, ölüm ilânı, tefrika yayını, ilk harita, beynin krokisi ve güneş tutulmasının safhaları gibi çizimlere sayfalarında yer vererek basın tarihimizde birçok ilki gerçekleştiren bir gazetemizdi.
Sultan Abdülmecid
RESMİ GAZETE'YE DÖNÜŞTÜ
OSMANLI Devleti'nin ilk resmi gazetesi olan "Takvim-i Vekayi" 1831'de Kaptan İbrahim Paşa Sebili'nin yanında bulunan Musa Ağa'nın konağında çıkarıldı. Takvim-i Vekayi, haftada bir defa çıkarılacağı duyurulmasına rağmen 1838'e kadar yılda 30 sayı çıkarılabildi. 5000 civarında bir tirajı olan gazete, üst düzey memurlar ve abonelere dağıtılıyordu.
1839'dan 1878'e kadar düzenli bir şekilde yayınlandı. 1878 ile 1891 arasında çıkmadı. 1891'den sonra tekrar çıkmaya başlamışken bir süre sonra yeniden kapatıldı. II. Meşrutiyet'ten sonra 1908'de tekrar yayın hayatına başladı ve Osmanlı Devleti'nin tarihe karışmasına kadar aralıksız devam etti. Büyük Millet Meclisi tarafından 763. sayısından itibaren Resmi Gazete adı ile yayınlanması kararlaştırıldı.
Kadı
DÜNYADAKİ İLK GAZETE
Johann Carolus tarafından dünyanın ilk basılı gazetesi 1605'te "Relation aller Fürnemmen und Gedenckwürdigen Historien" ismiyle haftalık olarak Strasbourg'da çıkarıldı. Ancak asıl gazeteye ismini veren gazete Fransa Başbakanı Kardinal Richeliu'nun teşebbüsüyle Fransa'da yayınlanmıştır.
En önemli kültür olaylarından biri olarak 30 Mayıs 1631'de ilk gazete Paris'te yayınlandı. Kralın saray tarihçisi Renaudot tarafından "La Gazette" ismiyle çıkarılan gazetede haberler ve iş ilanları vardı. Gazete haberlerin hızlı yayılması için mükemmel bir araç oldu. Bilgi akışını kontrol etmek için devletçe desteklendi. Zenginler arasında gazete okumak moda olmuştu. Pahalı satıldığı için orta gelirliler, beş-on kişi toplanarak gazete alırlardı. 1762'de gazetenin adı "Gazette de France" olarak değişti. Kralın idamından sonra ise ismi "Gazette Nationale de France" oldu. 1915'e kadar çıktı.