İSRAİL'İN HAMAS'ın saldırısına orantısız cevap vermesi ve bunu haftalardır sürdürmesi, Kral Charles'ın kanser olması, gelini Prens William'ın eşinin sürpriz hastalığı, Harry için uygulanan ambargo, Jacob Rothschild'in hayatını kaybetmesi, Biden'ın "Siyonistim" demesi, okunması gereken DERİN İLİŞKİLER ve ORTA DOĞU...
Ve Türkiye'nin alacağı rol...
Dün de yazdığım gibi Jacob Rothschild TARİHİN BU ŞEKİLDE yazılmasına itiraz etmişti. Ben de ediyorum. Özellikle bizde TARİH NEDEN-SONUÇ ilişkilerinin üzerine kurulu değil.
İsimler, aileler, soylar ve ilişkileri bilinmiyor, öğretilmiyor. Bu GÜNCELİ yorumlarken karşımıza koca bir DAĞ olarak çıkıyor...
Geçtiğimiz yıl Yunanistan'ın son kralı 2. Konstantin Atina'da öldü. Cenaze töreni için pek çok önemli aile ve isim bir araya geldi.
Atina Katedrali'nde düzenlenen cenaze törenine, 82 yaşında hayatını kaybeden Konstantin'in yeğeni İspanya Kralı Filip; dayısı eski İspanya Kralı Juan Karlos, kız kardeşi eski İspanya Kraliçesi Sophia başta olmak üzere, kuzeni İngiltere Kralı Charles'ın kız kardeşi Prenses Anne, Danimarka, Belçika, İsveç, Norveç, Hollanda kral ve kraliçeleri, Monaco Prensi, Lüksemburg Prensi, Ürdün kraliyet ailesi üyeleri, Bulgaristan, Sırbistan, Romanya eski kralları, Rusya Prensesi, Avrupalı dükler ile düşesler katıldı. YANİ tüm hanedan mensupları oradaydı. İngiltere ile Yunan Krallığı arasındaki bağ da KRALİÇE ELİZABETH'in eşi Prens Philip'den geliyordu.
Babası, Helen Kralı 1. George'un küçük oğlu Yunanistan Prensi Andrew'di. Annesi, Battenberg Prensi Louis'nin en büyük çocuğu, Hindistan'ın son İngiliz Genel Valisi Burma Kontu Mountbatten'ın da kız kardeşi Battenberg Prensesi Alice'di. Philip, DANİMARKA KÖKENLİ HANEDAN üyesiydi. Bizim tarihimizin önemli sayfalarındandı. İSTİKLAL HARBİ aslında bu ailelerle bu isimlerle onların kurgularıyla yapılmıştı. Ancak okullarımızda okutulmuyordu! OSMANLI ile hesabı olanlar da bunlardı.
Yıkanlar da...
Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden devrik YUNAN KRALI Konstantin, AKRABALIK gereği Prens William'ın vaftiz babasıydı. Prens William, kişisel bir nedenle vaftiz babası olan devrik Yunanistan Kralı Konstantin için düzenlenen anma törenini katılamadı. Cenazesine de gitmedi!
Kral 3. Charles'ın da yakın arkadaşı akrabası olan Konstantin'in ANMA TÖRENİNE hastalığı nedeniyle gidemediği ortadaydı.
HANEDANLAR arasındaki ilişki ve yakınlık ağı KONSTANTİN üzerinden de görülebilirdi...
Şimdi aynı kulvardaki diğer önemli isme yani Jacob Rothschild'e geçelim...
Rothschild'in kim olduğunu anlamak için iki önemli ismin yayınladığı mesajlara bakalım...
İsrail Başbakanı Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dünyaca ünlü bir hayırsever ve İsrail devletinin büyük bir destekçisi olan Lord Jacob Rothschild'in vefatı nedeniyle Rothschild ailesine en derin taziyelerimi iletiyorum. 19. Yüzyıl'da Baron Rothschild gelecekteki Yahudi devletinin kuruluşuna vazgeçilmez katkılarda bulundu. 20. ve 21. yüzyılda Lord Jacob Rothschild bu gururlu geleneği sürdürdü.
İsrail halkı onu sonsuz şükran ve takdirle anacaktır" ifadelerini kullandı. 1948'de İSTANBUL BEYOĞLU'nda temelleri atılan İsrail DEVLETİ, 7 EKİM HAMAS saldırılarından beri yine manşetlerde gündemde...
Diğer isme geçelim...
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da mesajında, "Onun ölümüyle birlikte, ailesinin tarihi mirasını, gurur ve tevazu ile taşıyan, her zaman Britanya'nın, İsrail'in ve tüm dünyadaki Yahudi topluluklarının refahı için çalışan büyük bir adama veda ediyoruz" sözlerine yer verdi.
4. Baron Rothschild, 1936'da Cambridge, İngiltere'de Victor ve Barbara Judith Rothschild'in çocuğu olarak dünyaya geldi. Eton'da eğitim gördü ve daha sonra Oxford'daki Christchurch College'da tarih okudu ve burada lisans yıllarında ona akıl hocalığı yapacak olan filozof Isaiah Berlin ile tanıştı. 1962'de İsrail'e yaptığı ilk seyahatte ona eşlik etti. Rothschild'in ilk İSRAİL ziyaretinde, Berlin'in yanı sıra, James de Rothschild'in çocuksuz dul eşi ve Yad Hanadiv'in hırslı başkanı olan büyük teyzesi Dorothy de Rothschild'in kanatlarının gölgesi vardı! Belki de Jacob'u en çok etkileyen isim teyzesi DOROTHY'di.
İngiliz-Yahudi finansör Lord Jacob Rothschild, ailesinin İsrail merkezli hayırseverlik vakfı Yad Hanadiv'in başkanı olarak, İsrail üzerinde silinmez bir iz bıraktı.
Knesset'in, Yüksek Mahkeme'nin ve en son geçen yıl tamamlanan yeni Milli Kütüphane binasının inşası için finansman sağladı.
Yad Hanadiv'e, Baron Edmond James de Rothschild büyük destek verdi. Vakıf 1958'de bugünkü haliyle hayatına devam eder hale geldi. 1988 yılına kadar bu görevi sürdüren Dorothy de Rothschild'di. 1989 yılında Jacob Rothschild başkan olarak atandı. Yüzlerce atılımın altında bu vakıf vardı... Jacob Rothschild ailesinin baskısıyla bankacı oldu.
1980'lerde de yakını Sir Evelyn de Rothschild ile ayrı düştü. Kendi yolunu çizdi. İngiltere'nin en büyük finansal danışmanlık şirketi olan J. Rothschild Assurance'ı (St.
James's Place plc) kurdu. Jacob Rothschild için İNGİLİZ-YAHUDİ BANKACI FİNANSÖR tanımlamaları kullanılırken yakın zamanda ölen akrabası Sir Evelyn de Rothschild'in ise ABD BAŞKANLARI ile arası çok sıcaktı!
İSRAİL'in kurulmasına ORTADOĞU'nun ritminin ve dengesinin değişmesine AVRUPALI HANEDANLAR karar vermişti. İSRAİL kurulursa, MÜSLÜMAN COĞRAFYA BATI ile uğraşmayacak, İSRAİL ile oyalanıp vakit kaybedecekti.
KUKLACIYI görmeyecekti. Bu öyle de oldu. AVRUPA'da ne kadar YAHUDİ varsa buraya yönlendirildi. Sonra ABD, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nı kazanınca son patron olarak öne çıktı. Aynı kurguyu, olduğu yerden devam ettirdi. Şimdi de kendi aralarında savaş tüm hızıyla sürmekte...
Yunanistan'la da İsrail'le de kavga edilirken kimse dönüp arka plana bakmadı. Gerçeği işaret etmedi. Geri plandaki HANEDANLARI göstermedi.
Osmanlı'yı dağıtan, KÜRESEL OYUN KURAN ve sonrasında da İSRAİL'i sahaya süren İNGİLİZ AKLIYDI. Akrabası olan HANEDANLARDI...
7 Ekim'den sonra İSRAİL'de de bölgede de çok şey değişecekti.
Macron'un "Avrupa'nın ayakta kalabilmesi için RUSYA'ya karşı asker yollayabiliriz..." çıkışı da Yeniden Refah Partisi'nin AK PARTİ ile yolları ayırması da aynı frekansın dışa vurumudur. Yani söz konusu olan birbirinden uzak gibi duran, hiçbir ortak noktası yok gibi görünen adımların, olayların aynı merkeze dayanmasıdır.
Anlamadığımız için de tarafları ve olayları eksik yorumluyoruz...
Eğer ABD, ORTA DOĞU'daki HANEDANLARIN gücünü siler ya da azaltırsa bunu başarabilirse günün sonunda bundan en büyük faydayı TÜRKİYE görecektir... Politikalar da buna göre yapılmalıdır... Bölgedeki oyun KÜRESEL GÜÇLER tarafından kurulduğu için sonuçları da KÜRESEL olacaktı... Bence...