SİYASETÇİLER arasında da gazeteciler arasında da iş adamları arasında da olan biteni arka planıyla anlayan yok.
Ya da çok az.. Hak vermiyor değilim. MAGAZİN yüklü muazzam gündemlerimiz var. Bunlardan sıyrılmak zor oluyor. Adımlarımızı buna göre atınca da gerçekle aramıza KAPATILAMAZ bir mesafe giriyor... Gelin biz bugün yine içinde CIA şefi William Burns- Altman-istihbarat savaşları-Abu Dabi şeyhi, MOSSADHuawei- yapay zeka- kuantum gibi can sıkıcı konuların olduğu yola girelim...
HAMAS'ın saldırısından, İsrail'in katliamlarından önce bizim buralarda kimselerin ilgilenmediği, bilmediği umursamadığı ÖNEMLİ gelişmeler oluyordu. Daha önce de sık sık yazdığım gibi HAMAS'ın arkasında gizli mevzide yer tutan bir İNGİLİZ aklı vardı. Bunu Tel Aviv'deki ABD'ye karşı kullanırlardı. Bu denge KÖRFEZ ülkeleri için de Çin içinde sancılıydı! Ne HAMAS'a "TERÖR ÖRGÜTÜ" diyebiliyorlar ne de İSRAİL'i haklı gösterebiliyorlardı.
Özellikle ÇİN günlerce yorum bile yapamadı. Siyaseten İNGİLİZ akımına ihtiyacı olsa da o kulvardan gidecek olsa da ABD ile mücadelede YAHUDİ TEKNOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜNE İHTİYACI VARDI. Kırmadan dökmeden gitmek istiyorlardı. Abu Dabi de aynı şekildeydi!
İşte bunu bildiğim için DERİNLERDEKİ kavgaları izlediğim için "ABD BUNA İZİN VERMEYECEKTİR" diye yazıyordum. GAZZE'yi bu pencereden aktarıyordum.
Biden bir figür! Bu nedenle kritik konularda Jake Sullivan öne çıkıyordu. Birleşik Arap Emirlikleri Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoon bin Zayed, haziran ayında Beyaz Saray'ı ziyaret etti. Sullivan'la bir araya geldi. Görüşmenin tek bir konusu vardı: G42... Beyaz Saray G42 isimli YAPAY ZEKA şirketinin ÇİN ile ilişkilerini Şeyh'in önüne seriyordu.
Bu ne ilk ne de son temastı.
CIA direktörü William Burns, G42 için çok zaman harcadı.
Abu Dabi'ye çok gitti geldi...
Doğrudan uyarılarda bulundu.
TEHDİT ETTİ. Ticaret Bakanı Gina Raimondo da ziyaretçiler arasındaydı.
G42 kilitti... AstraZeneca gibi Avrupalı ilaç devlerine ortak oluyor SİLİKON VADİSİNDE 100 milyon dolar verip yeni işbirliği ile "dünyanın en büyük süper bilgisayarı"nı yapmaya soyunuyordu. Bu iklimde ChatGPT'yi meydana getiren OpenAI ile uzak duramazdı.
Ancak KÜÇÜK bir sorun vardı! G42, ABD'nin ÇİN'e resmen açıktan yüklenmeye başladığı HUAWEİ ile de ortaklığı mevcuttu. Yani ABD'li teknoloji devleriyle ortaklık yapıyor bilgilere ulaşıyor sonra da HUAWEİ üzerinden ÇİN'e yürüyordu. Bu da krizin tanımıydı zaten! Bir sorun daha vardı. Hiç alışılmadık türden hem de. Şeyh Tahnoon bin Zayed yanına SAĞ KOLU olarak ABD'de okuyan ABD vatandaşı olan Peng Xiao'yu getiriyordu. CIA ve tüm ABD istihbarat şirketleri bu genç adamı araştırıyorlar okuduğu iki okul dışında bir bilgiye ulaşamıyorlardı. Yani YAPAY BİR KİŞİLİKLE
KARŞI KARŞIYAYDILAR.
GERÇEKTE olmayan kişi G42'nin TEPESİNDEYDİ!
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Teknoloji Direktörü Tarun Chhabra da Abu Dabi'deki GÖRÜŞMELERİNDE BU KONUYU MASAYA GETİRİYORDU! G42, Huawei gibi Çinli şirketlerin yanı sıra Microsoft ve Dell Technologies gibi Amerikan şirketleriyle de ortaklıkları vardı. OPENAI da buna dahildi. Cerebras'ın yapay zeka çiplerini kullanarak dünyanın en hızlı yapay zekalı süper bilgisayarlarından biri olan Condor Galaxy'yi üretmişlerdi.
ABD yıllardır Çin'in Orta Doğu'daki etkisini sınırlamaya çalışıyordu.
Doğaldı. Pentagon, Çin'in bölgede silah satma üs inşa etme çabalarını yakından izliyordu.
Tedirginlik olsa da PANİK yoktu.
Ancak G42 ve Çin ilişkisi bambaşka bir yoldu! Çin'in yapay zeka, büyük veri, kuantum hesaplama, bulut bilişim, gözetleme altyapısı ve genom araştırmaları da dahil olmak üzere dünyanın en ileri teknolojilerinde üstünlük kazanması ihtimaldi. EN önemli durak da ORTADOĞU'ydu!
İlki İSRAİL ikincisi ise ABU DABİ'ydi. Yani ABD kendi ULUSAL GÜVENLİK SINIRINI buralara kadar genişletiyordu. Yolladıkları DONANMA, UÇAK
GEMİLERİ, hava gücü bu nedenleydi. GÖZDAĞI veriyorlardı. "ZOR OYUNU BOZAR" felsefesiyle hareket ediyorlardı.
Hem Tel Aviv'le hem Abu Dabi ile temas üst noktadaydı.
Sullivan Beyaz Saray'da Şeyh Tahnoon bin Zayed'i ağırlıyor bir süre sonra ABU DABİ'ye gidiyor DEVLET BAŞKANI ile görüşüyordu.
Konu her defasında G42'ye gelip dayanmaktaydı. Masadaki en can alıcı konu yani ABD'nin geleceğini sarsabilecek parantez sadece G42 de değildi! Alt şirketi gibi davranan Presight AI bütün trafiğin merkezindeydi. İsrail'de de Çin'de de hep onlar vardı.
Oradan uzanan eller G42'ye takip sonucu oradan da BEYAZ SARAY'a ulaşmaktaydı.
Matruşka gibiydiler. Bu nedenle ABD İSTİHBARATI için son dönemdeki en önemli motivasyon bu AĞI çözmek ve masaya getirmekti. Bu bir yere kadar ilerliyordu. Ancak kararlılık gerekiyordu. GAZZE SAVAŞI buydu! ABD için hala en önde olan askeri gücünü kullanıp zamana ihtiyacı olduğunu bildiği Çin-İngiltere-İsrail ittifakını bozmak, KÖRFEZ'deki BAE gibi oyuncuları da ya saf dışı bırakmak ya da yanına çekmek zorunluluktu! Öyle de yapıyordu!
Tüm bu gelişmeler yaşanırken çok kritik bir adım geliyordu.
ABU DABİ'den... Silahların gölgesinde siyaset yapan ABD şimdilik istediğini almışa benziyordu. Gerilimin sonucu hedef tahtasında olan G42'nin CEO'su Peng Xiao, aralarında Microsoft ve OpenAI'nin de bulunduğu Amerikalı ortakları arasındaki endişeleri gidererek ABD yapımı çiplere erişimini sağlamak için harekete geçtiğini söyledi. Xiao, "İyi de olsa, kötü de olsa, ticari bir şirket olarak bir seçim yapmak zorunda olduğumuz bir konumdayız. Her iki tarafla da çalışamayız. Yapamayız.. ABD ile yürüyeceğiz..." sözleriyle maçın geldiği yeri gösteriyordu.
ABD şimdilik yine öne geçen taraf oluyordu. Patronluğunu sürdürüyordu.
Bu gelişme asla ve kat'a medyaya önemli yer bulmayacaktı.
Ancak HAMAS-İSRAİL savaşı yakında bitecekti! Çünkü asıl istenen sonuçlardan biri buydu.
İsrail'den ve Körfez'den emin olmak isteyen Washington ipi göğüslüyordu. Şimdilik... Bu da masum insanların hayatlarına mal olan katliamların sonunu getirecekti... Mücadele, Londra- Pekin ittifakına karşıydı. ABD yol alıyordu. Gelişmeler bu yöndeydi.
Değişen bir durum olursa burada okursunuz..
NOT: ABD bastırınca, Birleşik Arap Emirlikleri tehlikeyi gördü.
Boeing'e, Emirates için 58 milyar dolarlık uçak siparişi verdi.