Pek‘in’

GELİN bugün de dışarıda dolaşıp içeriye girelim...
Son dönemde popüler oldu.
Görenler, "Sizin yazdığınız aile değil mi bu?" diye de sık sık soranlar oldu. Özellikle BORSA'DA oynayanlar...
Ekonomik ve siyasi gücünü defalarca buraya taşıdım.
Önemli bir aileydi çünkü...
KOCH'lar...
Aile genel itibariyle mühendisti. MIT kökenlilerdi.
Baba Fred Koch, ham petrolün parçalanması konusunda önemli bir patente sahipti. Bu ona yolu açıyordu.
Petrolünüz de olsa kapısını çalmak zorundaydınız.
Sovyetler Birliği de Hitler de öyle yaptı. Yapmak zorunda kaldı. Rafineri kurdu.
Çok para kazandı. Para geldikçe güç arttı, onlar da CUMHURİYETÇİLER'in arkasındaki DEV haline geldi. EN son gelen CUMHURİYETÇİ BAŞKAN
Trump'tı... Yardımcısı Mike Pence ile birlikte Mike Pompeo (CIA BAŞKANLIĞI DA YAPTI) ve Wilbur Ross gibi sadık adamları kabinede önemli yer tutuyordu. Bu sayı bilindiğinden daha çoktu. Kabine Trump'ın değil KOCH'LAR'ındı sanki...
Koch Ailesi, milyonlarca bağış yaparak Trump'ı destekliyordu.
Ancak asıl güçleri örgütledikleri iş dünyasıydı. 700 kadar zengin ABD'li, KOCH'lar nedeniyle Trump'ın arkasında duruyordu.
Para da yağıyordu. İşte bu aile, geçtiğimiz gün 2024 için Trump'a destek vermeyeceklerini açıkladılar. Herkesi saran, sarmalayan kuşatan bir isim istediklerini kontrol ettikleri medya aracılığıyla duyurdular.
Trump'ın arkasındaki güç olarak KOCH Ailesi'ni yazarken, onlar 2020'de Türkiye'ye girdiler!
SASA Polyester Sanayi A.Ş. ile 935 milyon dolarlık lisans ve teknik hizmet anlaşması imzaladılar. Bu anlaşma ile SASA, Çin ve Hindistan dışındaki en büyük polyester üreticisi olacaktı. Ortağı Amerikan Invista yani Koch Industries'ti. ABD'de hükümet kuran BAŞKAN seçtiren gücü biz burada sadece BORSA'da yükselen hisselerden tanıyorduk!
Devam...
ABD içinde olan kavgayı uzun zamandır buraya taşıyorum.
KÜRESEL DENGE KİMİNLE NASIL KURULACAKTI?
Bu soruya verilen herhangi bir cevap yoktu. Rusya "Beni kenarda tutmayın" diyordu.
Çin "Bensiz olamaz" Avrupa ise "Biz olmazsak eksik kalırsınız" çağrısı yapıyordu.
ABD öncelikle ÇİN ile nasıl yol alınacağı netlik kazanmamıştı.
Geçtiğimiz gün de yazdığım gibi Jp Morgan, Rothschild, Sassoon'lar ve Kadoorie'ler ÇİN üzerinden bambaşka bir oyun kurmak istiyordu. Çin üzerinde Rothschild etkisini bilmeyen yoktu zaten. Gücün el değiştirmesini tetikleyen asıl merkezlerden biriydiler.
Bu AİLELER Çin ve yanında yürüyen AVRUPA'yı hayal etmekteydi. Düşen sarsılan kendi içine kapanan bir ABD hayalleri bulunmaktaydı. Zaten savaşın büyümesinin nedeni de buydu. Son dönemde DOLAR üzerinden yapılan açıklamaları da Macron'un Çin'e gidip ABD'ye meydan okuması da aynı denklemde ele alınması gereken konulardı.
Macron AVRUPA'nın Fransa'nın kuyruğuna takılıp ÇİN ile yürümesi gerektiğini başka türlü KÜRESEL güç olamayacaklarını açıkladı.
54 BÜYÜK ŞİRKET İLE GİTTİĞİ ÇİN'de... Fransız liderin kendisini de, eşini de daha önce çok kez buraya taşıdım. Rothschild ailesini
güvendiği isimlerdendi. Küresel çaptaki ÇİN politikasına uygun bir FRANSA formatı geliştirmek istiyordu sanki.
ABD içinde ÇİN ile savaşmayı da ortaklığı sürdürmeyi de liderliği onlara emanet etmeyi de düşünen vardı. Mücadele bu nedenle küresel hal almaktaydı.
Türkiye'yi düşünün!
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Dünya Bankası ile IMF ile NATO ile CIA ile yaşamışız.
Bağlar öyle güçlü öyle derin ki nasıl kopacak bilinmez...
ABD içten içe kaynıyordu anlayacağınız. Ancak hala sorunlara çare olmak gibi bir güçleri vardı. Bu da canlıydı.
Neyse...
Geçtiğimiz gün ABD Başkanı Donald Trump'ın eski danışmanı Steve Bannon, "Twitter'ın sahibi Elon Musk'ın maaşını Pekin ve Çin Komünist Partisi ödüyor" dedi. Elon Musk'ın Çin'i ziyaret etme planıyla ilgili yazıyı referans alarak, "Twitter'ın sahibinin, Çin İçişleri Bakanlığı'na giderek maaşını ödeyen ÇKP'ye secde ettiğini" ileri sürdü. Devam etti..."Elon Musk, nefes aldığı sürece yalan söylüyor. Twitter denen suç yuvasını 2 kat fazla para ödeyerek satın aldı. Şimdi ise Pekin'deki maaşını ödeyen patronları herkese saldırmasını istiyor" ifadesini kullandı. Steve Bannon birkaç ay önce de sosyal medya üzerinden "Musk, Çin komünist partisi tarafından desteklenen bir düzenbaz" diye konuşmuştu.
Musk da, Çin Komünist Partisi'nin 100. yılında Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Çin'in ulaştığı ekonomik refah ve özellikle altyapıdaki gelişimi, gerçekten inanılmaz bir başarı. İnsanları, Çin'i ziyaret etmeye ve bunu gözleriyle görmeye çağırıyorum" ifadesini kullanmıştı. Çinliler, Musk için "Onun felsefesi, Çin hükümetiyle aynı çizgide.
Kendisine ÇKP üyeliği bile verilebilir" paylaşımında bulunmuştu.
Steve Bannon, Trump'ın sağ kolu olarak görev yaptı. İrlanda kökenliydi. Askerlikten geliyordu.
Kendi başına banka kurmuş bir isimdi. Trump'la yolları damat Kushner nedeniyle ayrılıyordu.
Damat Kushner, CHABAD üyesi önemli bir figürdü. Ve bu oluşum inanamayacağınız kadar güçlüydü. Ancak çok itinalı bir şekilde tarama yaparsanız en arkada Rothschild Ailesi'ni görebilmek mümkün oluyordu.
CHABAD'ın içinde olan ve hapishanede öldürülen Jeffrey Epstein de çok kritik bir isimdi. Ve ÇİN üzerinde büyük çalışmaları vardı. EKOL olarak orada hızla yol alınmaktaydı.
Başkan Trump'ın dünürü yani Charles Kushner'in de bu EKOLE çok yakın olduğu SIR değildi. Hatta Trump'ın tüm parasının Charles Kushner üzerinden CHABAD'da olduğu ileri sürülmekteydi. İşte bu aileler bu isimler bu finans yapısı yani BU EKOL ÇİN için bastırıyordu. Bunu Steve Bannon, Musk kavgasında bile görüyorduk. Koch'lar da Trump'tan uzağa düşüyorlar ve orada kavgaya başka boyut kazandırıyorlardı.
Türkiye'de bu iklimde 14 Mayıs'ta sandığa gidiyordu.
Kemal Bey "Geldikten üç ay sonra Avrupa'ya vizesiz gireceğiz" diyordu. Sanırım ALMANYA'nın başını çektiği güç adına konuşuyordu.
Gerçekler ise başka şeyler söylüyordu! Avrupa, RUSYA ve ABD baskısı altındayken çizdiği ufuk doyurucu olmuyordu. Taşlar yerine oturmuyordu. Kaybeden taraf üzerine hesap yapıyor görüntüsü ortaya çıkıyordu.
Bence CHP lideri önümüzdeki günlerde Macron'u ve Fransa'yı iyi takip etmeli. Orada olan biten her şeyi not etmeli. Sonrasında yeni bir yol haritası çizmeli. Vakit kalırsa tabii...