Trump'ın başı bir türlü beladan kurtulmuyor. Biden gelip Beyaz Saray'a otursa da bu değişmiyor. Davalarla boğuşan Trump, tutuklanma tehlikesi altında olduğunu söylüyor ve bir yandan da ilginç bir şekilde "Rusya-Ukrayna savaşını ben sona erdiririm. Ancak bunun yolunu söylemem" diyordu. Daha önce çok kez yazdım. Trump daha seçilmeden ABD içindeki bir GÜÇ, hem müstakbel Başkanı hem de ekibini izliyordu. İleriki tarihlerde bu film olacak kadar büyük bir DERİN DEVLET operasyonuydu. Trump seçilse de yanındaki pek çok adamını koruyamıyordu. Ekibi eriyip gidiyordu. ÇATIŞMA en üst düzeyde hala Beyaz Saray'da yaşanıyordu. Trump ve ekibi için açılan RUSYA Dosyası ASLINDA BASINA YANSIDIĞI GİBİ DEĞİLDİ. Yani Trump'ın Rusya ile yakın olması oralarda iş yapmak istemesi değildi.
Kavganın önemli bir bölümü, YAHUDİ CEMAAT üzerinden götürülmek isteniyordu. Savcı Mueller ve arkasındaki güç, bu yolu tercih ediyordu…
Açalım….
Trump'ın damadı Jared Kushner çoğu insanın adını hiç duymadığı uluslararası bir Hasidik hareket olan Chabad'ın üyesiydi. Bu yapı içindeki ilişkiler pek bilinmezdi. Putin'in bu harekete yakınlığı ve ilgisi de… Putin bu hareketin patronu olmak istediğini saklamıyordu. EN azından büyük pay ve etki sahibi olmak gibi bir hayali vardı. Bu nedenle Rus DERİN DEVLETİ'nin iki önemli isminden yardım istedi. Lev Leviev ve Roman Abramovich'ten… Harekete geçildi. Haham Berel Lazar'ın önderliğinde Rusya Yahudi Cemaatleri Federasyonu'nu kurmak için yola çıkıldı. Daha sonra Lazar "Putin'in hahamı" olarak tanınacaktı.
Rusya'da bunlar olurken önemli iş insanı olarak bilinen Trump da, Chabad ile yakın bağları olan Sovyet göçmenleri Tevfik Arif, Felix Sater ve Tamir Sapir liderliğindeki Bayrock-Sapir tabelasıyla yakınlaşıyordu. Ortaklık kuruyordu. Manhattan'daki bir projede başları derde giriyordu. Trump ilerliyordu. Chabad ile arasındaki bağlar birikmeye devam ediyordu. 2007'de Trump, Sapir'in kızının Mar-a-Lago'daki düğününe ev sahipliği yapıyordu. Birkaç ay sonra Leviev, Moskova'daki ANLAŞMALARA İMZA atmak için Trumplar'ı ağırlıyordu. Ivanka ile Kushner de oradaydı… Chabad hareketi için özel bir mekanda buluşma gerçekleşiyordu. Ivanka, Abramovich'in eşi Dasha Zhukova ile yakın ilişki kuruyor ve ailece seyahatlere çıkacak kadar yakınlaşıyorlardı. Küresel ölçekte etkili olan bu hareketin son lideri 1994'te ölen Haham Menachem Mendel Schneerson'du. Mesih olduğuna inanılıyordu.
Kushner, HARVARD'ta hukuk okuyor ve CHABAD evinin en aktif öğrencisi oluyordu. Damat Kushner, Trump'ın seçilmesinden 3 ay önce Ivanka ile birlikte Schneerson'ın mezarını ziyaret etti. Trump için dua ettiler. Sızan bilgilere göre Felix Sater, "İstediğimiz zaman Trump'ı ABD Başkanı seçtiririz" diyordu… Aralarındaki ortaklık da büyüyor ve sanırım Kushner West 43rd Street'teki eski New York Times binasının çoğunluk hissesini Leviev'den 295 milyon dolara satın alıyordu.
Devam…
Putin ve arkadaşlarının önüne çıkan Boris Berezovski gibi isimler de tasfiye ediliyordu. Abramovich'in Rus petrol devi SİBNEFT'teki hisseleri BEREZOVSKİ'den zorla alındığı iddia edilmekteydi. Yeltsin ile arası iyi olan Berezovski, Putin ile ters düşüyordu. Kaçıyordu. İrtibatta kaldığı kişiler de Putin karşıtı olan Litvinenko ile Markelov gibi isimlerdi. Bir sabah Londra'daki evinde ölü bulunuyordu… Moskova'nın önünde engel kalmıyordu. Chabad hareketi şimdi daha özgür olarak yoluna devam ediyordu.
Bu çok bilinmeyen ancak etkili ve sonuç alabilen hareket Londra üzerinden ABD'ye uzanmaktaydı. İsmiler ve irtibatlar zaten ortadaydı. KÜRESEL politikaların OLUŞMASINDA DA SON DERECE ETKİNDİLER. Nat Rothschild de bu yapının önemli üyelerinden biriydi.
Dönelim başa…
Trump davalarla uğraşırken bile "RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINI BEN BİTİRİRİM" derken acaba bu yakınlıklarını mı kullanacağını işaret ediyordu. Kimseye söylemeyeceği yol bu muydu? Savcı Mueller'in RUSYA DOSYASI ile Trump'ı durdurmak istemesi aslında bu harekete karşı adım atmak olarak mı yorumlanmalıydı?
İşin içinde ilginç olan çok nokta vardı. Hareketin özel isimlerinden biri de Marina Abramovich'ti. Marina ile yan yana gelmeyen onun partilerine koşmayan yoktu. Jacob Rothschild'den Soros'un oğluna kadar herkes oradaydı… Hatta Marina'nın ağabeyi olan Velimir Abramovich de TESLA'da çok etkindi.. Elon Musk'ın sırtını dayadığı isimlerdendi. JP Morgan da işin içinde önemli katmanlarda yer tutan bir güç olarak dikilmekteydi…
Daha önce de sık sık yazdığım gibi Jeffrey Epstein de bu hareketin önemli ismiydi. Önemli gücüydü. Öldürüldü…
Kabaca böyle özetleyebileceğimiz HAREKETİN arkasında önünde kim var bilmem. Ancak KÜRESEL POLİTİKALAR, MECLİSLERDE, PARTİ SALONLARDINDA OLUŞMUYOR… Trump'ı destekleyen olduğu gibi bitirmek için sırada duran bir güç de vardı. Bunlar dünya üzerinde çatışıyor ve o gölge, her yere düşüyordu…
Günlük hayatını devam ettirmek için çabalayan koca bir kalabalık ise olan bitenden habersiz kalıyordu…
ABD içinde gördüğümüz kavga asla ve kat'a ABD içine sığmıyordu. Her yere sirayet ediyordu. Bu kavga bu mücadele her ülkede görülüyordu. Ülkenin ritmini ve yoğunluğunu belirliyordu…
Bunlar yaşanırken Kraliçe II. Elizabeth ölüyordu. CHARLES KRAL oluyordu. Ve 6 Mayıs'ta TAÇ giyecek olan KRAL CHARLES ilk ziyaret için AB'nin iki merkezini seçiyordu. Paris'e olaylardan dolayı gidemiyor alınmıyordu. Ya da bir GÜÇ orada olmasını istemiyordu. Ancak KRAL, ALMANYA'ya iniyor ve çok sıcak karşılanıyordu. BREXIT'ten bir pişmanlık havası var gibiydi… Alman Cumhurbaşkanı Steinmeier, "İngiltere 29 Mart 2017'de AB'den zorlu ayrılma sürecini başlattığı o gün benim için çok acıydı. Tam 6 yıl sonra bugün yeni bir sayfa açıyoruz..." diyor ve EKSEN DEĞİŞİKLİĞİNE İŞARET ediyordu…
74 yaşındaki Kral Charles 40. kez ALMANYA'ya gidiyordu! Bir ALMAN'dan daha iyi ALMANCA konuşan KRAL alkışları toplamayı biliyordu. Çok garip gelişmelerdi bunlar…
Belli ki bir şeyler pişiriliyordu… Bize düşen ise "Bu Türkiye'ye nasıl yansırdı?" sorusuna cevap aramaktı...
Bakalım. İzleyelim…