GELİN bugün önemli isimlerin önemli sözleri üzerinde gidip EKOL'lere uzanalım. Kim ne yapıyor?
Kimin etkisi azalıyor? Gibi sorulara cevap arayalım...
Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'na Türkiye'den ALİ BABACAN katıldı. Çok sayıda önemli isimin bulunduğu DAVOS'ta duruşuyla konuşmasıyla vurgusuyla öne çıkan isim Çin Başbakan Yardımcısı Liu He oldu. Xi Jinping'e en yakın isimlerden biri olan ve ekonomiyi yönetenlerin başında gelen Liu, "Çin yabancı yatırımları kucaklıyor. Kapılarını daha da açacak" dedi.
Liu'nun Davos'ta toplanan dünya liderlerine açıkça yatırım çağrısında bulunması, YAVAŞLAYAN EKONOMİLERİNİ CANLADIRMAK İÇİN DÜĞÜMÜ ÇÖZME OPERASYONU olarak anlaşıldı. Liu, Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmada "uluslararası işbirliğini güçlendirme" ve "dünya barışını koruma" kavramlarını TAM 11 KEZ dile getirdi.
Çin'in gayrisafi yurtiçi hasılasına ilişkin yeni veriler de ülkedeki ekonomik büyümenin 2022'de yavaşlayarak yaklaşık 50 yıl sonra en düşük seviyeye indiğini gösteriyor.
Liu'nun AÇIK AÇIK KONUŞMASI YATIRIM İSTEMESİ de dün yazdığım gibi KÜRESEL SATRANCIN bir sonucuydu. Çin'in Davos'ta üst düzey bir heyetle temsil edilmesi, Rusya'nın ise yokluğu tam anlamıyla zıt bir görüntü oluşturuyordu. Çin, Rusya'nın Ukrayna işgalini kınamayı reddederken DAVOS'a koşarak geliyor, RUSYA ile başka kutuplara savuruluyordu. Bu da KÜRESEL KURGUNUN sonucundan başka bir şey değildi.
Bu arada Liu He AÇIKLIK POLİTİKALARININ süreceğini ilan ederken asıl görüşmesi ise Zürih'te olacaktı.
Birkaç kez ONLINE olarak görüşme gerçekleştirdikleri ABD Maliye Bakanı Janet Yellen ile bir araya geleceklerdi. Bu da çok önemli bir adımdı!
Devam... Şimdi ABD'ye geçip oradan Türkiye'ye bakalım...
John Bolton, Wall Street Journal'da yayınlanan "NATO Seçilmişlerinin Erdoğan'a Mesajı" başlıklı makalesinde Türkiye'nin NATO'dan atılmasını savundu. Donald Trump yönetiminin 2018-19'daki Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, "Batı, Türkiye'de muhalefete cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destek sağlamak için cesur adımlar atarsa, Erdoğan'ın durdurulması şansı var" diye yazdı. Türkiye'nin NATO'dan atılmasının kolay olmadığını bildiğini yazan Bolton, "Her üye Türkiye yokmuş gibi davranırsa sonuç alınacaktır" diye de akıl verdi. NATO kartının seçimlerden önce masaya gelmesini, Türkiye'nin topun ağzına konulmasının Erdoğan'ın elini fazlasıyla zayıflatacağını aktaran Bolton, "Aksi halde Erdoğan'ın zaferi bizler için risktir" sözleriyle final yaptı.
Rusya'nın Ukrayna'ya girmesiyle başlayan savaşın görünmeyen yüzü olan ABD, Avrupa'ya enerji sorunlarını çözecek bir adım attı! Amerikalı gaz şirketi EQT Genel Direktörü Toby Rice'ın, "Uzun süreli kontrat yaparlarsa ABD Avrupa'ya verdiği gazı 5 katına çıkaracaktır" dedi.
Böylece kontrat olursa AVRUPA hiçbir yerden alamayacağı kadar ucuz gazı ABD'den alacaktı. Toby Rice, ABD'nin şu anda Avrupa'ya yılda 100 milyar metreküp gaz tedarik ettiğini, sözleşme sürelerinin uzaması durumunda bu miktarı 500 milyar metreküpe çıkarmanın mümkün olduğunu da sözlerine ekledi. Rice bu sayede Avrupa'nın doğal gazda Rusya'ya bağımlı olmaktan kurtulabileceğini dile getirdi.
Kuzey Akım-1 ve Kuzey Akım-2 gidiyor bombalanıyor ve sahneye ABD geliyordu.
AVRUPA'yı tamamen kendilerine bağlamak için GAZ kartına yükleniyordu.
Rusya da gazını hem Çin'e hem Hindistan'a verecekti nasıl olsa. ENERJİDE de bir paylaşım vardı. Çok kişi görmüyordu...
Yine ABD'den gidelim...
Başka bir frekansa geçelim...
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında, Türkiye'ye yönelik F-16 satışlarına ilişkin karara yönelik soruları cevapladı. Bir soru üzerine Ryder, "Türkiye ile ABD arasındaki ikili ilişkiye gelince, her zaman Türkiye'nin önemli bir ortak ve müttefik olduğunu söyledik. Dolayısıyla Türkiye'nin liderleri ile bu ilişkiyi güçlendirmek ve karşılıklı savunma ihtiyaçlarımızın dikkate alındığından emin olmak için yakın çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde cevap verdi.
ABD yönetiminin Türkiye'ye F-16 satışını onaylaması ile Yunanistan'a F-35 uçaklarını satma planının ilişkili olup olmadığı sorusu üzerine Ryder, bu konuların birbirinden bağımsız olduğunu ve ABD'nin iki ülke ile de ilişkileri bulunduğunu kaydetti.
Sonra gelen soru önemliydi.
"Kongrede bazı üyeler Türkiye'ye F-16 satışına itiraz ediyor.
Pentagon kongreye tavsiyede bulundu mu? İŞTE bu soruya verilen cevap fazlasıyla açıktı.
Ki böyle yapmazlardı. Ancak ifadeler netti.
Sözcü Tuğgeneral Patrick Ryder cevabında şu sözlere yer verdi: "Bu Kongre'nin karar vereceği bir şey. Buradan onlara ne yapacaklarını söyleyemem. Tekraren dediğim gibi Türkiye ile ABD bir ittifakı paylaşıyorlar ve Türkiye sadece bölgede değil dünyada önemli bir ortaktır..." Bu arada Kissinger de Davos'a bağlandı. 100 yaşına gelen siyasetin dahisi "Geçen yıl söylediklerimden vazgeçtim. Artık Ukrayna NATO'ya üye olmalıdır..." dedi.
İşte benim de uzun zamandır anlatmaya çalıştığım bu.
Sorunlar olabilir ayrı düşülen noktalar olabilir ancak ABD Türkiye'siz yapamaz. Çünkü rakibi Türkiye değil, AVRUPA ve ÇİN'dir. Bu rakiplerini kontrol etmek, diz çöktürmek ve geriletmek için TÜRKİYE'ye bizim sandığımızdan fazla ihtiyaç vardır. Ancak her konu şablonlarla konuşulduğu ve BOZUK PLAKLARIN sesi çok çıktığı için gerçek görülmüyor.
Türkiye ne yazık ki bizim bildiğimizden bile daha önemli bir ülkedir. Gerçek budur. Pentagon dediğiniz yapı, yani ABD ORDUSU bütün politikaların başlama vuruşunun yapıldığı yerdir. CIA denilen yapının başında da bir GENERAL OTURUR. Siz bakmayın CIA BAŞKANLARININ cirit attığına... Pentagon POLİTİKAYI belirler, CIA da onun gereğini yapar. Durum budur. Rusya Savaşı ile birlikte Çin AB'den koparıldı. Rusya zaten Pekin'e sığınmayacak kadar akıllı bir ülkeydi. AB'nin zayıf ve savunmasız kalması istendi. Öyle de oldu. Şimdi RUSYA DOĞU'yu kontrol ederken, ABD de dost kimliğiyle BATI'yı kilitleyecekti. Türkiye ikisine de yakın duracaktı... 6'lı MASA da bu dengeyi bozmak için Erdoğan'ı tasfiye etmeyi deneyecekti... Körfez de finansal desteklerini sürdürecekti. Konu kabaca budur... Patrick Ryder'ın anlattıklarını John Bolton gibi burada da anlamayan çoktu.
Yapacak bir şey yok.