TÜRKİYE seçime giderken dünyanın tepesi karışık.
İçeride ve dışarıda gerginliğin artacağı bir döneme girdiğimiz ortada.
Rusya- Ukrayna Savaşı bittikten sonra çok şeyin değişmiş olacağını göreceğiz. Bunu dillendirenlerden biri de HENRY KISSINGER...
ABD Dışişleri Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı apoletlerini taşıyan usta diplomat geleceği yorumladı... Kissinger, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, ülkesinin tarihine mistik bir inancı var. Avrupa ile arasındaki büyük uçurumdan rahatsızlık duyuyor..." dedi. Çin Devlet Başkanı Şi'nin aynı çıkmaza girmeyi aklından bile geçirmeyeceğini söylüyor!
Kissinger, "Bu gerilim ne kadar devam edecek?" sorusuna ise şöyle cevap veriyor: Gerilimin kapsama alanı daha ne kadar genişler? Yoksa sınırlarına ulaştı mı? Rusya'nın SÜPER GÜÇ olarak KÜRESEL SİYASETİ yönetme isteği hep oldu. Savaşın hangi noktasında zorlanacağını düşünecek. Bu noktada devreye NÜKLEER SİLAH girecek mi? 70 yıldır hiç kullanılmamış bir silahı kullanıp çizgiyi aşarsa ne olacağını bilemeyiz. Daha önce test etmedik çünkü.
Devler liginin usta oyuncusu olan Kissinger, söyleşinin satır aralarında önemli mesajlar veriyordu.
ABD'nin asla ve kat'a Rusya ile Çin'i yan yana getirmeyeceğini, buna izin vermeyeceğini ilan ediyordu. Rusya ile Çin'in görüldüğü kadar sıcak ve yakın ilişki içinde olduğuna da inanmadığını söylüyordu.
Putin ile yaklaşık 15 yıl boyunca yılda bir kez tamamen akademik stratejik tartışmalar için bir araya geldiğini belirten Kissinger, "Bu kadar büyük bir operasyonu yönetme konusunda yanlış analiz yaptı..." diyerek dostu olan Rusya Devlet Başkanı Putin'i eleştiriyordu. Daha doğrusu FİNLANDİYA ve İSVEÇ'in NATO üyeliği nedeniyle yapılan tehditlerin BOŞ olduğunu açık ediyordu. Kissinger sık sık "Putin'in derdi AVRUPA ile..." vurgusu yapıyordu...
Kissinger röportaj verirken Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve Sosyal Demokrat Başbakan Sanna Marin Finlandiya'nın en kısa zamanda NATO'ya başvurması gerektiğini söyledi. Rusya ile yaklaşık bin 300 kilometrelik bir sınırı paylaşan İskandinav ülkesinin bu kararı çok önemliydi. NATO üyesi ülkelerle toplam sınırlarının yüzde 6'sını paylaşan PUTİN'in bu karara ne tepki vereceği ise SIR'dı.
Finlandiya NATO ile GÜVENDE olacağını söylerken, Kremlin tehdit etmeyi unutmuyordu. Bu arada İsveç sahne alıyor ve dengeyi değiştirecek adım atıyordu. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, İsveç'in olası bir NATO üyeliği için ABD'nin kendilerine güvenlik sigortası sözü verdiğini söylüyordu.
GARANTİ KAPSAMINA FİNLANDİYA'nın da alınacağını duyuruyordu.
Kuzey Kutbu ve Baltık Denizi bölgesinde ODAK oluşturan ABD, yani NATO iki ülkeye "Rusya'dan korkmayın. Oradan gelecek saldırılara karşı sizi koruyacağım..." sözü veriyordu.
Defalarca yazdığım gibi ABD ve NATO bunu pekala UKRAYNA için de yapabilirdi! YAPMADI!
Yapmak istemedi. Yeni kurgu için SAVAŞ gerekliydi çünkü...
Prof. John Mearsheimer'in de sık sık altını çizdiği "Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının nedeni NATO'nun tutumudur..." yaklaşımı gerçek oluyordu.
Sovyetler'den kopan ülkeler NATO'ya girerken tek tek Moskova'ya el sallarken Kremlin'den gelmeyen tepki, UKRAYNA için geliyordu. NÜKLEER KAPIYI aralayacak kadar da ileri gidiyordu. Kissinger'la Prof. Mearsheimer RUSYA'nın imkanları paydasında aynı noktada buluşuyordu.
İki isim de "Askeri güç, ekonomik güç üzerine kuruludur. Gerçekten güçlü bir ordu kurmak için ekonomik bir temele ihtiyacınız var. Ukrayna'dan Baltık devletlerine kadar olan alanı işgal etmek, eski Sovyetler Birliği'ni yeniden meydana getirmek, Doğu Avrupa'da eski Sovyet tarihini tekrar canlandırmak için devasa bir ordu ve çok büyük bir ekonomi gerekir.
Bu RUSYA'da YOK. Rusya hiçbir zaman ABD için gerçek rakip ve düşman olmadı. EKONOMİK TABANI ortaya getirip baktığınızda ABD için sıkıntılı ve endişe verici olan ÇİN'dir..." noktasına vurgu yapıyordu!
Nükleer silaha başvurulur mu bu bilinmez ancak ABD, AVRUPA ile ÇİN arasında DUVAR örmek istemekte. Bu görevi de RUSYA yapmaktadır...
Uluslararası Enerji Ajansı Rusya'nın 2022'nin ilk dört ayında petrol gelirlerini yüzde 50 artırdığına ve bu satışların önemli bir kısmının Avrupa Birliği'ne yapıldığını açıkladı.
Ukrayna işgali sonrası Rus petrolünden uzak durulması, yaptırım ve kısıtlamalara rağmen Rusya'nın petrol gelirlerinin yüzde 50 artması savaşın nasıl ince hesaplarla planlandığını ortaya koymaktaydı.
Savaşa rağmen RUSYA her ay 20 milyar DOLAR parayı cebine koymaktaydı.
Rusya'nın yaptığı ihracatın en az yüzde 43'ü AVRUPA'ya gidiyordu.
AVRUPA, Rusya'nın işgaline şiddetle karşı çıksa da savaşın finansmanını sağlıyordu.
Saldırının kendilerine olduğunu bildikleri halde şu an için yapacakları bir şey yoktu. Gerçek buydu! ABD de AB ile RUSYA'yı baş başa bırakıp ÇİN'i kuşatma ve kontrol etme amacındaydı.
AVRUPA'yı hedefe koyan operasyon bu nedenle Türkiye'ye sirayet edecektir.
İç siyasette gölgesi kesinlikle olacaktır. BÜYÜK SATRANÇTA Türkiye'siz hamle olmaz olamaz.
Gerginliğin yaşandığı merkezlerden biri de biz olacağız. İçeride esen ve esecek olan rüzgarların arkasında bu mücadele yatmaktadır...