BİRİNCİ Dünya Savaşı ile birlikte OSMANLI-ROMANOV yıkılıyor, tarih sahnesinden siliniyordu.
Almanlar'ın egemenliğindeki alan da büyük zarar görüyordu.
Haliyle kısa süre sonra hesaplaşmaya gidiliyordu. İkinci Dünya Savaşı'nın perdesi aralanıyordu. O savaştan sonra tarih sahnesine, askeri gücüyle, parasıyla, enerji kaynaklarını kontrol gücüyle, IMF'siyle, CIA'sıyla, Dünya Bankası'yla, uzay teknolojisiyle, istihbarat ağıyla Amerika Birleşik Devletleri çıkıyordu.
Yani İKİ büyük savaşın ana sonucu, ABD İmparatorluğu idi. İngilizler, AİLELER üzerinden KOD yazılımı yaparak kontrol sağlarken, ABD DOLAR üzerinden bunu gerçekleştiriyordu.
Enerji kaynaklarını ve ticaret yollarını da kontrol altına almayı unutmuyordu. Donanma bu işe bakıyordu! Daha önce böyle bir güç hiç olmadı. ABD bunu yaparken SOVYETLER'i karşıya koydu. Tarih kitaplarında olmayan buydu.
SAVAŞIYOR GÖRÜNTÜSÜ VERDİĞİ Sovyetler, ABD'nin ortağıydı! İki dev oyuncu NÜKLEER GÜCE SAHİPTİ ve herkesi korkudan titretiyordu.
EL altından teknoloji veren de ABD'ydi! Korku ile SİYASİ ve ASKERİ KAMPLARI meydana getiriyordu. NATO gibi Varşova Paktı gibi...
Bu sistem, KÜRESEL EKOL'ü taşıyanlar tarafından çökertildi. Sovyetler, Gorbaçov'la dağıldı. Ekonomik olarak ayakta kalmaları mümkün değildi. Çöktü...
Putin, Yeltsin'in açtığı kapıdan girdi. ABD hemen PETROL FİYATLARINI yukarılara taşıyıp AÇIK ÇEK verdi! Bu parayla Putin ülkesini geri aldı.
Kalan nüfus ve topraklarıyla da güç olma yolunda hızla adım attı. Son 30 yılda dünya üzerinde büyük bir DENGE yoktu. Sovyetler'den sonra yenisi kurulamamıştı! Ve bir yerde silahların patlaması gerekiyordu. Aksi halde KÜRESEL EKOL, dijital rüzgar ile bambaşka bir EGEMENLİK kuracaktı. Bu ekol'ün önünde sadece ABD ile Rusya durabilirdi. Ancak özellikle ABD iki parçaydı.
İçeride çatışma büyüktü. Bu nedenle Rusya ikna olmuyor, yeni rolüne soyunamıyordu!
Biden'ın gelişiyle bu da bitti. CENEVRE Zirvesi iki liderin yeni dünya düzeni için attığı büyük adımdı.
Leman Gölü kıyısındaki Parc de La Grange villasındaki buluşma önümüzdeki 100 yılı işaret ediyordu. Ve bunu da İSVİÇRE'de yapmaları gerçekten garipti!
Devam...
Ukrayna zaten yıllardır kanayan yaraydı. 2013'te ülke büyük sarsıntıya girmiş sonra KIRIM gitmişti.
Şimdi yeni dalga başlıyor RUSLAR önce silahı sonra da nükleer gücü gösteriyordu.
SORU ŞU! Sizce Rusya'nın UKRAYNA'ya NÜKLEER GÜÇ GÖSTERMESİNİN MANTIĞI VAR MIYDI?
Hiçbir şekilde RUSYA'ya karşı koyamayacağı bilindiği halde KİEV neden NÜKLEER tehditle karşı karşıya kalıyordu? Elbette tehdidin adresi UKRAYNA değildi!
Kremlin bu gücü AVRUPA BİRLİĞİ'ne gösteriyordu.
Hedefin AVRUPA olduğunu da en iyi Macron ile Scholz anlıyordu. Alman Başbakanı Scholz, "Putin İMPARATORLUK kurmak istiyor... Bunu gördüm..." derken tehlikeyi tanımlıyordu.
Ancak karşı koyacak askeri güçleri yoktu! Ordu kurmak için harekete geçseler de sık sık operasyonlarla karşı karşıya kalacaklardı. Güçlenmelerine izin verilmeyecekti.
Çin'i de büyütmelerinin önüne geçilecekti. Onların hatası, TÜRKİYE gibi güçlü bir devleti zamanında oyunu görüp ÜYE yapmamalarıydı.
ÜYE bir Türkiye AVRUPA'nın sınırlarını AFRİKA'dan KAZAKİSTAN'a kadar taşırdı. Bunu ıskaladılar. Londra 2016'da BREXIT ile yollarını ayırıyor, AVRUPA'nın göremediğini görüyor ve Türkiye'ye PASS KART veriyordu! Ankara da Londra ile yakınlaşıp tarihi yıl olan 2016'da Paris-Berlin çizgisinden kopuyordu. Nasıl "Ruslar seçimlere müdahale etti. Trump öyle seçildi" iddiası MOSKOVA'YI "ÖTEKİ" yapıyorsa, 15 Temmuz'dan sonra MI6'in başına geçen Richard Moore da "Rusya ekonomik ve demografik olarak zayıflayan bir güç. Son derece zorlu bir yer..." diyor...
Ve ardından "UKRAYNA'yı işgal etmemesi için uyardık" sözleriyle bir yıl önceden bugünü anlatıyordu! Yani MOSKOVA yavaş yavaş "ÖTEKİ" yapılarak BATI'nın karşısına GEÇMESİ için hazırlanıyordu...
Yine geçtiğimiz yıl Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin ile ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, Moskova'da bir araya geliyordu! Burns, Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev'i de ıskalamıyordu! ABD'nin eski Moskova Büyükelçisi olarak da görev yapan BURNS, saçlarının bu görev esnasında beyazladığını paylaşıyor ve ziyareti "Ukrayna konusunda Rusya'yı uyarmak için buradayım" diyerek açıklıyordu.
Bir yıl önceden! Kremlin'e "CIA Direktörü Burns ile Putin de görüştü mü?" diye sorulunca "Evet... Telefonda görüştüler" cevabı veriliyordu...
Bizler ise yüksek frekanslı bu gelişmelere, Putin üzerinden Çeçenistan-Abhazya-Güney Osetya ve Kırım üzerinden bakmaya çabalıyorduk...
Oysa bu tamamen eksikti.
Pandemi ile birlikte TEDARİK ZİNCİRLERİ kırılıyordu. Çin burada uzağa düşüyordu.
Biden gariptir, tıpkı Trump gibi ABD SERMAYESİNİ ülkesine davet ediyordu!
Bir virüs ile ürettiklerini satamayacaklarını anlamışlardı sonuçta! Rusya'nın silaha davranması, petrolün fiyatının 119 Dolar'a dayanmasına yol açıyordu. Artan maliyetler AVRUPA ile ÇİN'i vururken petrol denizinde yüzen ABD ile üretip satan RUSYA'ya kazandırıyordu! Oyunu bozacak ülke SUUDİ ARABİSTAN'dı! Ancak onlar da ABD'nin talebiyle üretimi artırmayıp fiyatı yükseltiyordu.
Yani RUSYA'nın Ukrayna üzerinden AVRUPA'ya açtığı savaşı finanse ediyorlardı.
Artan maliyetler, ÇİN'e fatura çıkarıyordu. Bu gelişmeler, ufukta bir ÇAR fotoğrafının oluşmasına olanak verirken dünyayı yeni şekline itiyordu!
Plan tutar mı tutmaz mı bilemem! Ancak komuta Washington'da... Rusya'nın silahlı güçlerini hareket ettirmesi tüm dengeleri etkileyecek bir hamleydi. Ukrayna bunun küçük bir nedeni! Rusya enerji üzerinden hem ÇİN'i hem AVRUPA'yı bloke edebiliyordu. Belli ki ABD, DOĞU AKDENİZ GAZININ
AVRUPA ile buluşmasını da bu nedenle istemiyordu!
UKRAYNA savaşı, adım adım geldi yani... Türkiye mi?
Burada muhalefetin tümüyle AVRUPA'dan yana tavır koyacağını yüzlerce kez yazdım.
KOYDULAR DA... Hatta Abdullah Gül Bey de "Rusya'nın bu müdahalesi biz dahil tüm komşular ve bölge için örtülü tehdittir" mesajını paylaştı. Yani AVRUPA ekolü, Türkiye'yi yanında görmek istiyordu. Bu nedenle gözler ANKARA'daydı!
Bakalım neler olacak...