KAZAKİSTAN'DAKİ olaylar malum.
Gelip gündemin ana maddesi oldu.
Tansiyon düşmüş görünse de ülke uçurumun kenarından döndü! Gitti geldi! Kendi içlerindeki hesaplaşmayı ve belki de bunun getireceği başka bilek güreşini göreceğiz...
Biraz beklemek şart...
Cinping'den Putin'e kadar herkes KAZAKİSTAN için bir şeyler söylüyor.
Cumhurbaşkanı Tokayev de... Ancak kimse açık ve net bir dil kullanmıyor.
"Olaylar neden patladı?", "Kim hazırladı?", "Amaçları neydi?", "Hedef kimdi?" gibi pek çok soruya liderler tarafından verilen cevap yok...
Satır aralarında ise ne olduğu var! Gelin dilerseniz oralara bakalım...
Önce İshak Alaton'dan alıntı yapalım...
Şirketlerinin DEVLETE ve HÜKÜMETE yakın olmadığını sık sık dile getiren İshak Bey ile George Soros'un yakınlığı SIR değildi. İshak Bey anlatıyor: "Ona da söyledim, "Mutsuz olma. Bu kadar parayı çoğu kişinin aptalca gördüğü yollarda, toplumun daha iyiye gitmesi için harcaman kolay anlaşılacak bir şey değil.
Seninle ilgili en iyi kitap 50 yıl sonra yazılacak" diye. Ha, hataları olmadı mı? Renkli devrim denilen Ukrayna ve Gürcistan'daki devrimleri tetikledi. Bence Gürcistan'da çuvalladı.
Bunu da Açık Toplum Ensitüsü'nün Türkiye temsilciliğinin başkanı Hakan Altınay onun suratına söyledi... Ama bence teorik olarak, hedef olarak bu devrimler konusunda hareketleri doğruydu. Ben olsam ben de yapardım. Çok takdir ediyorum. Çünkü şahsi bir emeli var, bu yaptıklarını ABD için yapmıyor.
Bush'a savaş açan adam da Soros'tur, "Daha adil ve istikrarlı bir dünyanın önündeki en büyük engel ABD'dir" diyebilmiş bir adam da..." Sanırım İshak Bey'in bu sözleri BÜYÜK DENGE için de açıklayıcıydı...
Günümüzü anlamanın da yolu buradan geçmekteydi..
Şimdi gelelim güncele, KAZAKİSTAN'a...
Kazakistan'da olaylar yatışmaya yüz tutunca bütün ülkeler KAZAKİSTAN'ın yanında olduğunu açıkladı. İyi de o zaman olayların arkasında kim vardı? Soru bu!
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev ülkedeki protesto gösterilerini "darbe girişimi" olarak niteledi.
Eski istihbarat servisi şefi Karim Massimov ve iki yardımcısını VATANA İHANETTEN tutuklatan TOKAYEV'in sözleri elbette çok önemliydi...
Tokayev, silahlı militanların protestolara katıldığını söyledi ve "Ana hedef belliydi, anayasal düzenin altını oymak, hükümet kurumlarını yıkmak ve iktidarı ele geçirmek. Bu bir darbe girişimiydi" çıkışı yaptı...
Askeriyle Tokayev'in yardımına koşan Rusya lideri Putin de önemli bir figürdü. Ve söyleyecekleri çok değerliydi.. Putin olayları geniş bir kadraja oturttu. "Kazakistan "uluslararası terörizmin" hedefi haline geldi. Ülkedeki huzursuzluklar iç ve dış güçler tarafından istismar edildi. Mesele yapılan zamlar değil. Fiyatlara itiraz edenler ile eline silah alanlar farklı. Bölgenin istikrarsızlaştırılmasına ve "renkli devrimlere" izin vermeyeceğiz..." sözleriyle en açık şekilde DARBENİN ARKASINDAKİ ADRESİ İŞARET ETTİ...
Tokayev eline silah alıp sokaklara inenlerin başka bir ülkede eğitimden geçtiğini söylüyordu... Putin de bunu onaylıyordu...
RENKLİ DEVRİMLER ile adres olarak SOROS'un gösterildiği ortadaydı.
Daha doğrusu DÜNYAYI başka türlü bir formata götürmek isteyen bir güce bakılmasını istiyorlardı.
"Renkli devrimlerin" bir simgesi haline gelen Soros, ABD eski Başkanı Trump'ı "hilekar, dolandırıcı, narsist ve iklim inkarcısı" olarak tanımlıyordu. Soros, "Aşırı ısınmış bir ekonomi kaynama noktasında çok uzun süre tutulamaz" diyerek TRUMP'ın gideceğini aylar öncesinden söylüyordu. Çin'i de sık sık diline dolayan ünlü spekülatör "Şi Cinping tüm gücü kendi etrafında topladı. Komünist Parti geleneği kırıldı. Çin ekonomisi de önceki esnekliğini kaybetti.." diyordu...
Kazakistan karışırken, Putin ve askerleri sahne alırken, SOROS'un temsil ettiği güç işaret edilirken, çok sayıda insan tutuklanırken, iki önemli hamle daha geliyordu.
Kazakistan'da olaylar kontrol altına alınırken...
Daha düne kadar bizim de başımıza dert olacak gibi duran DOĞU AKDENİZ meselesinde değişik bir adım atılıyordu. Amerika Birleşik Devletleri, Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınmasını öngören East-Med Boru Hattı Projesi'ne sıcak bakmadığını açıklıyordu. AVRUPA'yı GAZ konusunda özgürleştirecek PROJE ABD'nin TUTUMUYLA RAFA KALKIYORDU.
YANİ Avrupa gaz meselesinde Rusya'ya bağımlı olmaya devam edecekti. ABD'nin attığı adım bunu anlatıyordu! İsrail ve Yunanistan üzerinden AVRUPA'yı rahatlatacak proje PAHALI olduğu gerekçesiyle bitiriliyordu!
Bir önemli adım daha vardı!
Danimarka Askeri Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı Başkanı Lars Findsen basına gizli bilgi sızdırmaktan yargılanıyordu!
Findsen, 21 ARALIK'tan bu yana tutukluydu. Findsen sızdırdığı bilgilerle ABD'yi köşeye sıkıştırıyordu.
Bunlardan biri belki de en önemlisi MERKEL ile ilgili olanıydı!
Danimarkalı istihbaratçı, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın, ABD ile Danimarka arasındaki kablo anlaşması aracılığıyla başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere çok sayıda Avrupalı üst düzey politikacıyı izlediğini sızdırıyordu... Yani medya üzerinden ABD ile savaşıyordu. Bir yandan da ABD ile AVRUPA'nın nasıl bir mücadele içinde olduğunu aktarıyordu...
SOROS'tan gelip Putin'e, Cinping'e ve Trump'a kadar gidin... Son tahlilde karşımıza uzun zamandır devam eden ve edecek de olan KÜRESEL BİR SAVAŞ ÇIKIYORDU...
İKİ KAMPA AYRILAN İKİ BÜYÜK SERMAYE KAVGASI DA BU SAVAŞIN İÇİNDEYDİ.
Tıpkı KAZAKİSTAN'da şimdi olduğu gibi...